İşgal altındaki Filistin topraklarına bir yılı aşkın süredir topyekûn saldırıya geçen işgalci güç İsrail'in Batı Şeria'dan sonra Gazze'yi de ilhak planını hazırladığı ortaya çıktı. Haaretz gazetesinin askeri kaynaklara dayandırdığı detaylı analizine göre 43 binden fazla Filistinliyi katlederek soykırım yapan terör devleti İsrail, Gazze’deki işgalini en az 2025’in sonuna kadar sürdürecek ve devamında ilhaka girişecek hazırlıklar yapıyor. Uydu görüntüleri ile desteklenen rapora göre Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde sürdürülen yıkım-inşa faaliyetleri ve kurulan uzun vadeli altyapı, İsrail'in bölgede kalıcı bir askeri varlık oluşturma niyetini gösteriyor. Analizde, İsrail ordusunun dört stratejik bölgeyi elinde tutmayı planladığı ve bu bölgelerde kalıcı olmaya yönelik hazırlıklarını tamamladığı belirtildi. Gazze’de bulunan İsrail ordusundan bir asker gazeteye yaptığı açıklamada, “2026’dan önce geri çekilme yok” diyerek, İsrail’in kalıcı işgal niyetine işaret etti.
Rapora göre İsrail Gazze’yi 4’e böldü ve bu alanlarda yıkım ve inşa çalışmaları yürüterek işgaline zemin hazırladı. Netzarim koridoru, Gazze’nin kuzeyi, Philadelphi koridoru, kuzey güney sınır hattından oluşan 4 bölgenin en büyüğü Kuzey Gazze. Gazze ve İsrail arasındaki tüm sınır boyunca uzanan şeritte bir km derinliğinde bir tampon bölge oluşturan işgalci güç, bu alandaki tüm yapıları yerle bir etti. Her 4 bölgede kurulan karakollara bir km uzaklıktaki tüm binalar yıkıldı.
İşgalci güç, Netzarim koridoruyla Gazze Şeridini ikiye bölerken, bazıları diğerlerinden daha yeni olan, ordu karakollarıyla çevrili, İsrail'in Ayalon Otoyolu'na benzeyen yollar inşa etti. Kissufim'de de toprak alanın ortasından geçen yeni bir yolun inşasını tamamladı. Mayıs ayında Rafah'a giren terör devletinin ordusu, kasım ayına kadar bölgede bir askeri üs ve altyapı inşa ederken birçok mahalleyi yerle bir etti.
Habere göre işgalci güç, Gazze Şeridi’nde yolları genişletiyor, baz istasyonları dikiyor, uzun vadeli altyapılar kuruyor. Netzarim Koridoru gibi bazı stratejik bölgelerde yollar, askeri üsler, su, kanalizasyon ve elektrik şebekeleri döşeniyor ve diğer altyapılar hızla geliştiriliyor. Gazze’deki işgale katılan İsrail ordusu görevlileri, bu yapılanmanın geçici görünmediğini, kalıcı askeri üslerin temellerinin atıldığını belirtiyor.
İsrail’in Gazze’nin kuzeyini insansızlaştırma politikası da sürüyor. Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim yerlerinde artık yalnızca 20 bin kişinin kaldığı belirtiliyor. Ekim ayının başlarında, Beit Lahia'nın kuzeyindeki bu mahalledeki binaların çoğu hala ayaktaydı. Uydu görüntüleri 24 Ekim'e kadar düzinelercesinin yerle bir edildiğini ortaya koydu. Rapora göre İsrail Gazze'nin yüzde 26'sını askeri bölge haline getirdi ve ele geçirdi. Yahudi yerleşimciler bu alanlar için çoktan planlar yapmaya başladı.
Eski İsrail yerleşim yerlerinin olduğu alanlara da yeni yollar inşa eden İşgalci güç, hedeflerinin 2026 sonuna kadar sürecek bir operasyondan öte kalıcı işgal olduğunu da açık etti. Haaretz’e konuşan bir İsrail askeri yeni yolların, geçici bir askeri operasyonun ötesinde, kalıcı bir askeri yapılanmayı işaret ettiğini belirtip, "Şu an sahadaki duruma bakılırsa İsrail, 2026'dan önce Gazze'den çekilmeyecek" dedi. Bölgede inşa edilen yolların askeri amaçla tasarlanmadığını belirten subay, “Bu yollar, diğer yerlerin yanı sıra, 2005 yılında boşaltılan yerleşim yerlerinin bulunduğu alanlara çıkıyor. Herkes bunun ne amaçla yapıldığını biliyor” dedi. Altı Gün Savaşı sırasında, 1967'de İsrail güçleri Gazze Şeridi'ni işgal etti ve 1970'te İsrail bölgede ilk İsrail yerleşimini kurdu. 2005 yılına gelindiğinde Gazze Şeridi'nde 21 İsrail yerleşimi ve yaklaşık 9 bin İsrailli yerleşimci vardı ve bölgede yaklaşık 1,3 milyon Filistinli yaşıyordu. İsrail 2005 yılında Gazze'den çekildi.
Netzarim koridoruna yakın bir karakolda görev yapan başka bir asker de Gazze’de kurulan karakolların, İsrail’in kalıcı olma emeli taşıdığını şu cümlelerle anlattı: "Elektrik prizleri, klima ve her şeyin olduğu takviyeli konteynerlerde uyuyoruz. Bir süt ürünleri mutfağımız ve bir et mutfağımız var. İçeri kurulan bir sinagog var. Bu kadar yatırımın geçici olmadığını hissettik. Kasksız ve seramik yeleksiz karakol içinde dolaşabiliyoruz.”