Yunanistan, Türkiye ile arasında gerilime neden olan adaları silahlandırmaya devam ediyor. Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre Ege’de “gayri askeri statü”de olması gereken 23 adadan 22’si silahlandırıldı. Sadece Herke adasında herhangi bir askeri birlik bulunmuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı’nın sert uyarılar, gayri askeri statüdeki Ege adalarındaki Yunanistan askeri varlığını bir kez daha gündeme getirdi. Uluslararası hukuka göre, kolluk haricinde hiçbir güç bulunmaması gerek 23 adanın 22’si Yunanistan tarafından silahlandırıldı. Askeri varlık tespit edilemeyen tek ada ise Herke adası oldu. Bu adalarda jet üssünden, mekanize ve topçu birliklere kadar her şey var…
14 ADA İÇİN SADECE POLİS İZNİ
Türkiye ile Yunanistan arasında gerilime neden olan 23 Ada’nın statüsü Lozan 1923 Lozan Anlaşması ve 1947 Paris Antlaşması ile belirlendi. Bu adalardan 14’ü, Adalar (Ege) Denizi’nin güneyinde bulunan Batnoz, Lipso, İleriye, Kelemez, İstanköy (Kos), İstanbulya, İncirli, İleki, Sömbeki, Herke, Kerpe ve Çoban (12 adalar) ile Rodos ve Meis adaları. Lozan Antlaşması ile İtalya’nın egemenliğinde olan adalar, 1947 Paris Barış Antlaşması ile Yunanistan’ın egemenliğine verildi. Ancak bu adalara gayri askeri statü verildi. Egemenlik devrinin şartı olarak Yunanistan’ın bu adalarda jandarma ve polis dışında silahlı güç yerleştirmemesi şart koşuldu.
9 ADANIN EGEMENLİĞİ HALA TÜRKİYE’DE
- Anlaşmalarda Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya’dan oluşan 9 ada için ise farklı formül uygulandı. Bu 9 ada konusunda egemenlik devri olmadı, Yunanistan’a bu adaların sadece kullanma hakkı verildi. Adaların egemenliği ile deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye’de kaldı. Aynı zamanda bu adalara da gayri askeri statü verildi.
1960’DAN BERİ SİLAH YIĞIYOR
Ancak Yunanistan, her iki anlaşmayı da ihlal etti. Yunanistan, gayri askeri statüde olan adaları 1960’ların ilk yarısından itibaren silahlandırmaya başladı. 1964 ve 1975’te Türkiye BM nezdinde girişimlerde bulundu ise de silahlanma Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından daha da hız kazandı.
Gayri askeri statüdeki adalardan Midilli Adası’na 1 Yunan Mekanize Tümeni; Limni, Sakız ve Sisam adalarına birer Yunan Mekanize Tugayı olmak üzere 3 Mekanize Tugayı kuruldu. Taşoz, Semadirek, Bozbaba, İpsara ve Ahikerya olmak üzere toplam 5 adaya da Tabur- Alay seviyesinde askeri birlik konuşlandırıldı. Ayrıca, Türkiye’ye yönelik jet harekatı için, İstanköy, Rodos, Çoban, Limni ve Midilli adalarına havaalanları inşa edildi ve buralara savaş uçakları yerleştirildi.
SADECE HERKE TEMİZ
- Yine gayri askeri statüde bulan adalardan Rodos’a 1 Yunan Mekanize Tümeni; İstanköy’e 1 Yunan Mekanize Tugayı, Batnoz, Lipso, İleriye, Kelemez, İstanbulya, İncirli, Sömbeki, İleki, Çoban, Kerpe ve Meis olmak üzere toplam 11 adaya da tabur- alay seviyesinde askeri birlik konuşlandırıldı. Tüm bu birliklere yüzlerce tank, zırhlı araç, top ve binlerce asker yerleştirildi. Gayri askeri statüdeki 23 adadan sadece Herke Adası’nda askeri birlik yok.
Uzmanlar, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasının Türkiye’ye müdahale hakkı doğurduğunu belirtiyor. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılmasının Türkiye için potansiyel bir tehdit olduğunu ifade etti. “Adalar (Ege) Denizi’nin doğusundaki toplam 23 adadan 22’si Yunanistan tarafından silahlandırıldı. Adalara, toplam 2 Mekanize Tümen, 4 Mekanize Tugay, 16 Tabur-Alay konuşlandırıldı. 5 Havaalanı inşa edildi.” diyen Yalım, Türkiye’nin uluslararası arenada girişimde bulunarak adaların gayri askeri hale getirilmesini sağlaması ve yeniden egemenlik tesis etmesi gerektiğini söyledi.
Kuzey Ege bölgesindeki 9 adanın sadece kullanım hakkının Yunanistan’da olduğunu ifade eden Yalım, bu adalarda bulunan petrol, doğalgaz, balık ve benzeri her türlü canlı/cansız varlıkların sahibinin Türkiye olduğunu söyledi. Yunanistan’ın silahlandırdığı bu adalarda sondaj yapıp petrol çıkardığını vurgulayan Yalım şunları kaydetti: “Türk karasularındaki petrolümüzü çalan Yunanistan, uluslararası antlaşma ve sözleşmeleri ihlal etmiş ve adaları kullanma hakkını kaybetmiştir. Yunanistan’ın adaları kullanma hakkına son vermeli, adalardaki Türk egemenliğini yeniden tesis etmeli ve 2015’den beri çalınan petrolümüzün ücretini Yunanistan’dan tahsil etmelidir.”