MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin çok zor bir dönemde sınır ötesine harekat düzenlediğini, operasyonun riskli olmakla birlikte kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu vurguladı.
PYD, YPG ve PKK'nın Türkiye için DAEŞ'le aynı oranda tehdit ve musibet olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu durum tartışmasız hukuki ve meşrudur. Bunu en başta ABD'nin bilmesi, geçen günlerde devlet ricaliyle görüşmeler yapan Barzani'nin anlaması gerekmektedir. ABD'nin ortak düşman olarak IŞİD'i gösterip PYD'yi perdelemesi, FETÖ'yle ilgili hala üç maymunu oynaması sorumsuzluk, hukuksuzluk, aynı zamanda utanmazlıktır. Türkiye'nin IŞİD'le doğrudan mücadelesi, bu vahşi örgütün eylemlerini daha da kamçılayacak, PYD-PKK cenahını daha da kışkırtacaktır" dedi.
Bahçeli açıklamarını şöyle sürdürdü: MHP, TSK'nın başarılı olması, Türkiye'nin terörizmle savaşından alnının akıyla çıkması hususunda elinden gelen her türlü katkı ve manevi desteği eksiksiz verecek, hükümetin arkasında sağlam şekilde duracak. Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde hareket edilerek terör örgütleri tamamıyla tasfiye edilmelidir. Vakit terörü bitirme vaktidir. Kahramanlarımıza diyorum ki, ne kadar katil örgüt varsa gidin bulun, alayını birden imha edin. Biz yanınızdayız, biz sonuna kadar arkanızdayız.
Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru açılması an meselesidir ve bunun önemli bir bölümünün alt yapı inşaatı tamamlanmıştır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ne pahasına olursa olsun bu ihanet oyununu, bu batıl hesabı gerekirse kanıyla, gerekirse canıyla bozmalıdır ve bozacaktır. Türkiye'nin huzur ve istikrarı tümden bozulmadan, devlet ve millet bekası yıkılmadan Kürdistan'ın kurulma şansı minimum seviyede. Bu şansı artırmak için Türkiye son bir yıldır terör örgütleri tarafından vuruldu ve diz çökmesi için zorlandı.
Buna göre 15 Temmuz FETÖ saldırısını kolektif terör eylemi olarak değerlendirmek abartı görülmemelidir. PKK, PYD, IŞİD, FETÖ tamamıyla küresel ve bölgesel vahşet politikalarını hayata geçirmenin, Türkiye'yi zaafa düşürmenin, toplumsal direnci kırmanın hem kuklaları hem de kirli maşalarıdır. Anadolu'nun istilası, bağımsızlığımızın itlafı yeniden masadadır.
15 Temmuz'da milli tepki doğmamış olsaydı, düşmanla boğuşa boğuşa teyit edilen milli hak ve çıkarlarımız, az kalsın terörizmin kanlı dişleri arasına sıkışarak öğütülmüş olacaktı. Emperyalizmin dört bir koldan kiraladığı katillerle saldırması, rehavetimizi ve boşluğumuzu kollaması tesadüf değildir. Üst akla, milli akılla cevap vermenin zamanı da çoktan gelmiştir. Türk milletinin zillet ve hezimet yaşamasını projelendirenler, boşuna sevinmemelidir, çünkü hevesleri haram ve hıyanet kursaklarında mutlaka kalacaktır.
Bahçeli, “Fetullah Gülen ile görüşmediği için mi MHP'ye kaset komplosu kurulduğunun" sorulması ve Gülen'in en yakın adamlarından Şerif Ali Tekalan ile görüşmesine yönelik medyada çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“2009 Haziranı'nda Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Akça, randevu istedi, yanında tıp fakültesinin bir mensubu olarak takdim edilen Şerif Ali Tekalan olduğu halde geldi. Ziyarette Tekalan, bazı konularda düşüncelerini paylaşmak istedi. Benim Fetullah Gülen ile görüşmediğini söyledi. Ben kendilerini sonuna kadar dinledim arkasından şunu söyledim: 'Bazı faaliyetleriniz milletçe olumlu karşılanmıştır ancak bazı faaliyetleriniz o olumlu karşılananları da silip atmıştır. Bu böyle devam ederse bir gün ülkücü hareketle karşı karşıya kalmanız mukadderdir' diye cevap vermişimdir.
Kendileri, bu cümlem karşısında 'Yakında bir seyahatim olacak, bu görüşmeyi aktarabilir miyim?' demişlerdir. Biz de 'Bunu istediğiniz yere aktarabilirsiniz ama devam ederseniz tekraren ifade ediyorum ülkücü hareketle karşı karşıya gelmeniz mukadderdir' dedik. Bundan 1,5-2 ay sonra MHP'de bir fitne, fesat yaygınlaşmıştır. Bazı kişiler bu manada araç olarak kullanılmıştır. Söylenenler Anadolu'da, 'MHP'nin genel başkanı dinsizdir, namaz kılmasını bilmez, şudur, budur. Sonuç, değişmelidir.' Yani bugün 'değişme, dönüşüm' diye de söylenen laflar 2009 yılının Ekim ayından itibaren söylenenlerdir. Bu dönüşümü ne bu manada algılamışız ne de oyunun içerisine düşmüşüzdür. Eğer böyle bir gözden geçirme içerisinde MHP ile ilişkisini bildiğimiz, tanıdığımız kim varsa ilişkisini keseriz. MHP ile birlikte yol alması söz konusu olamaz."