İzmir'deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasında, fişleme yapıp sahte delil üretilmesi suçuna karıştıkları gerekçesiyle hakkında yakalama kararı verilen en üst rütbedeki muvazzaf asker Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu'nun, geçmişte çok kritik görevlerde bulunduğu belirtildi. Tümamiral Uğurlu, 2011 yılında tuğamiral olduktan hemen sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde gerçekleştirilen tüm elektronik haberleşmeleri takip ve koordine eden MEBS Başkanlığı yaptı.
Tümamiral Uğurlu'nun, bu kritik görevle tüm yazışmaları kolayca takip edip, amirallerin bile kimlerle telefon görüşmesi yaptığını öğrenebildiği, böylelikle fişlemeler için önemli bilgilere ulaşabildiği iddia edildi. Tümamiral Uğurlu, 2012'de Yüksek Askeri Şura kararlarıyla da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı yapıldı. Bu kritik görevde de Tümamiral Uğurlu'nun, bütün komutanlık personelinin atama, yer değiştirmesinde etkili olduğu, ayrıca kişisel bilgilere de kolayca ulaşıp, bunları belli noktalara aktardığı, fişlemelerde bu bilgileri kullandığı öne sürüldü.
ABD'den henüz dönmediği öğrenilen Tümamiral Uğurlu'nun, Genelkurmay Başkanlığı ve savcılığın çağrısına rağmen teslim olmaması halinde kaçak durumuna düşeceği, İnterpol aracılığıyla yakalamasının isteneceği öğrenildi. İzmir merkezli operasyonda, geçen perşembe gözaltı kararı verilen 30 kişiden 8'i gözaltına alındı.
Zanlıların, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları öncesinde, belli yerlerde toplantılar yapıp atamalar için kararlar verdikleri ileri sürüldü. 22 zanlı henüz yakalanamadı. Adliyeye sevk edilen 8 kişiden 6'sı tutuklandı. Bu operasyonun ardından, FETÖ/PDY üyesi oldukları iddiasıyla bazı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli hakkında da gözaltı kararları alındı.
Tümamiral Uğurlu ile Tuğamiral Ali Suat Aktürk ve 4 binbaşı hakkında gözaltı kararı verildi. Binbaşılardan Habil Özcan İstanbul'da, Özgür Gün de Eskişehir'de gözaltına alındı, İzmir'e getirilip tutuklandı. İki binbaşı ile iki amiral ise henüz gözaltına alınıp adliyeye sevk edilemedi.