Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyada hiçbir ülkenin üniversitesinde başartüsü yasağı uygulanmıyor. Hatta bazı ülkelerde ilk öğretim ve ortaöğretimde bile öğrenciler başörtülü olarak eğitim görebiliyorlar. Dünyanın medeni hiçbir ülkesinde uygulanmayan başörtüsü yasağı sadece Türkiye'de uygulanıyor. Sema Geçimli 2001 yılında gittiği Amerika'da 4,5 yıl kalarak lisans eğitimini tamamlayan başörtüsü mağduru öğrencilerin arasında yer alıyor. Türkiye'de İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazanan Geçimli, aldığı uzaklaştırma cezası sonrasında 1999 yılında yurtdışına gitmeye karar verdiğini ifade ediyor. Geçimli, ailesinin desteği ve bulduğu burslar ile Amerika'ya gittiğini söyledi.
Okulda Türkiye'deki başörtüsü sorunlarını konuştuklarını ifade eden Geçimli, öğretim görevlilerinin bu duruma inanamadıklarını kaydetti. Geçimli, okulda yüzü tamamen peçeli kişilerin de eğitim alabildiklerine işaret ederek, “O kişiye kimse dönüp bakmıyordu” dedi. Geçimli, “Güzel bir zamanda güzel bir yere gittim. O dönem başörtüsünden dolayı gelen çok kişi vardı” derken, beraber okuduğu başörtülü arkadaşlarının bir kısmının kendisi gibi Türkiye'ye geri döndüğünü bildirdi. Geçimli, 11 Eylül saldırısının ardından kendilerine küçük bir tepki gösterilse de yine de genel anlamda çok rahat olduklarını söyledi.
Viyana Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümü'nde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Ümran Çelik doktorasına ara verip Türkiye'ye dönen başörtülü öğrencilerden biri. 18 yaşında eğitim almak için yurtdışına çıkmak zorunda kalan Çelik, “Ülkende okuyamayıp farklı bir ülkede okumak insanda ister istemez bir eziklik yaratıyor” dedi.
Viyana Üniversitesi'nde pozitif ya da negatif hiçbir ayrımcılık görmediğini söyleyen Çelik, “Türkiye'de gördüğümüz ayrımcılığı orada görmedik” dedi. Çelik, 10 yıl önceki sorunların Türkiye'de değişmeden duruyor olmasına şaşırdığını dile getirerek, “Biz büyüdük bu sorunlar çözülmedi” dedi.
Viyana Ekonomi Üniversitesinde İşletme Bölümü'nde eğitimine devam eden Yasemin Bozkurt, arkadaşlarından ve bazen de hocalarından gelen “Türkiye'den neden geldiniz?” sorusunu cevaplamakta zorlandığını söyledi. Bu sorulara ilk başta Türkiye'yi kötü tanıtma endişesiyle Viyana'da eğitimin daha iyi olduğu yönündeki gerekçeleri öne sürdüklerini söyleyen Bozkurt, “Bir süre sonra 'Türkiye'de başörtülü eğitim göremiyorduk onun için geldik' dediğimizde algılayamıyorlar. Arkadaşların bazıları 'Türkiye Müslüman bir ülke nasıl olur?' diye soranlar da oluyor. Biz de başörtülü bir şekilde okumayı tercih ettiğimiz için Viyana'da buluşuyoruz” dedi.
Avrupa'da öğrenci olarak yapılan çalışmalara önem verildiğini söyleyen Çelik, “Orada sizin başörtülü olmanız ten renginizin farklı olması onları hiç enterese etmiyor. Eğer en güzel projeyi siz getirmişseniz ya da en güzel ödevi siz hazırlamışsanız en iyi öğrenci siz oluyorsunuz” diye konuştu.