Altı muhalefet partisi liderinin İYİ Parti ev sahipliğinde yapılan dokuz saatlik 'aday belirleme' toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada "Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi konuştuk." denildi. Bir sonraki toplantının 13 Şubat'ta yapılacağı belirtildi.
CHP, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi genel başkanları, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ev sahipliğinde toplandı.
İYİ Parti Genel Merkezi'ndeki "Liderler Buluşması"na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.
Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından, genel başkanların imzasıyla ortak bildiri yayımlandı. Bildiride şöyle denildi:
“Altı siyasi parti olarak ülkemizi aydınlığa çıkarmak için kararlılıkla sürdürdüğümüz işbirliği sürecinin on birinci toplantısını mübarek Regaip Kandili gününde İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.
Öncelikle milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili'ni kutlar, yüce Allah'tan nice kandillere huzurla erişmeyi niyaz ederiz.
Bugünkü toplantımızda öncelikle güncel gelişmeleri değerlendirdik.
İsveç'te ve Hollanda'da kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapılan çirkin saldırıları bir nefret suçu olarak görüyor ve bunlara göz yuman hükümetleri de şiddetle kınıyoruz. Halkımızın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkemizin kaderini belirleyeceği bu dönemde dış dünyada nedense her seçim dönemine denk gelen provokasyonları da dikkatle izliyoruz.
Türkiye, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanının, Anayasa'ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa'yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene “Yeter” cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.
Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır. İktidar kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye'yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz!
Ayrıca, Cumhur İttifakı'nın TBMM'ye sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisi, başörtülü kadının ‘dini inancını' sorgulayan şekilde kaleme alınmıştır. Başörtülü kadını korur gibi yapan bu madde aslında tam tersi sonuçlar doğuracak niteliktedir. Kadının kıyafet özgürlüğü ile başörtüsü kullanmasının amacını sorgulayan bu ifadeyi metinden çıkaran bir değişiklik önergesi verilmiştir. Son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen kadınlara tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önerge Cumhur İttifakı tarafından reddedilmiştir. Bu, Cumhur İttifakı'nın her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devletimiz için bir beka sorunu haline gelmiştir. Bir kişinin iradesiyle millet iradesinin yok sayılması devletin bir şahısla özdeşleştirilmesinin açık bir göstergesidir. Bugünkü toplantımızda seçimi kazanmaya ve ülkemizi halkımızın büyük bir teveccüh gösterdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair çok somut adımlar attık. Tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız.
Bu toplantımızda 30 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık. Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye'nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı'nın çözeceğinin de ispatıdır.
Toplantımızda son olarak Millet İttifakı'nın seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi de konuştuk.
Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz. Halkımız, ülkemizin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde görmektedir. Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye'nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye'de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir. Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır.
Bir kez daha ilan ediyoruz ki;
Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır.
Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı, “Yeter! Söz Milletindir” diyen Millet İttifakı'nın adayı olacaktır.
Bir sonraki toplantımız Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel KARAMOLLAOĞLU' nun ev sahipliğinde, 13 Şubat 2023 Pazartesi günü yapılacaktır.”