Güney Afrika’nın ev sahipliğinde Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde BRICS ülkeleri, topluluğa yeni üye alımları konusunda anlaşmaya vardı. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, bu kapsamda Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya’nın BRICS üyeliğine davet edildiğini açıkladı. Ramaphosa, topluluğa davet edilen ülkelerin tam üyeliklerinin 1 Ocak 2024’ten itibaren başlayacağını duyurdu. Johannesburg’da düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde alınan bu kararla BRICS’e üye ülke sayısı, yeni yıl itibarıyla 11’e yükselecek. Kararın jeopolitik dengeleri değiştirecek önemli bir adım olduğu öngörülüyor. Yeni üyelerin ağırlıklı olarak petrol ihracatçısı ülkelerden oluşması dikkat çekti. Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan ile dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin, yeni oluşumla birlikte aynı safta yer aldı. İran’ın da davet edildiği birliğe davet edilen ülkelerin (BAE, Suudi Arabistan) yakın zamana kadar ABD’nin yakın müttefiklik ilişkilerinde bulunması da dikkat çeken bir diğer husus
DAHA GÜÇLÜ VE ETKİLİ
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, “BRICS Dostları” toplantısında gruba resmi üyelik için 6 yeni ülkenin davet edilmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Şi, BRICS’in (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu ülkeler grubu) yeni üyelerle genişleme kararını “tarihi bir adım” diye niteledi. Şi, kararın, “uluslararası toplumun beklentilerine ve yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarına uygun olduğunu”, “BRICS üyelerinin diğer gelişmekte olan ülkelerle işbirliğini genişletme kararlılığını ortaya koyduğunu” vurguladı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi de yaptığı yazılı açıklamada, BRICS’e katılan yeni üyeleri tebrik etti. Modi, BRICS’in genişlemesinin bloku “daha güçlü ve etkili” hale getireceğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de zirvede video konferans aracılığıyla yaptığı konuşmada, adil ve ulusal kültür çeşitliliğinin korunmasına yardımcı olacak yeni çok kutuplu bir dünya düzeni oluşturmak istediklerini vurgulayarak, “Yeni bir dünya düzeni yaratma sürecinin, bağımsız gelişme ve nüfuz merkezlerinin kurulmasını engellemeye çalışan muhaliflerinin olduğu da açıktır” dedi.