Altı muhalefet liderinin buluşması: Yuvarlak masada 28 Şubat mutabakatı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ıslak imzalı ortak açıklamasında “Yeni sistemle ilgili mutabakat metninin kamuoyuna takdimi üzerine görüştük ve 28 Şubat 2022 tarihinde milletimizle paylaşılmasında mutabık kaldık” denildi. Altı başkanın anlaştığı yol hartiasının ise 28 Şubat’ta açıklanacak olaması tartışma yarattı.

ESKİ TÜRKİYE ÖZLEMİ

Necmettin Erbakan’ın başbakan, Tansu Çiller’in başbakan yardımcısı olduğu 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla hükümete ordu ve bürokrasi merkezli darbenin yapıldığı gün 6 muhalefet liderinin mutabakat açıklayacak olmasının tesadüf olmadığı değerlendirmeleri yapıldı.

Kılıçdaroğlu ise bir sonraki toplantının tarihinin 28 Şubat olarak belirlenmesinde özel bir anlam olmadığını ifade ederek “Bir sonraki toplantı için hazırlıklar yapılması gerekiyor. O açıdan mümkün olan en uygun zamanı belirledik. Yoksa bir hafta sonraya mart başına da bırakabilirdik. Ama hazırlıkların o güne yetişebileceği düşünüldüğü için 28 Şubat olarak belirledik” dedi.

MİLLETİMİZ EN İYİ HAKEMDİR

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan muhalefetin, siyasi partilerin görüşmesinin tabii olduğunu belirterek, “Ancak niyet belli olunca, bu tablo, eski Türkiye’ye dönüş özleminin fotoğrafıdır. ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun, ideolojilerimizin/görüşlerimizin farklı olmasının bir önemi yok’ demenin adıdır. Milletimiz en iyi hakemdir” dedi.

Sosyal medyadaki masa

Altı liderin buluşması sosyal medyada da ilginç benzetmelerle eleştiri konusu yapıldı.
Liderlerin ayakta verdiği aile fotoğrafına HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan montajlandı. Capste Buldan’a selfie çektirilirken zafer işareti de yaptırıldı. Liderler İngiltere’nin yuvarlak masa şövalyelerine de benzetildi. Bir capsde ise fotoğrafa Atatürk’e benzeyen adam olarak ünlenen Göksel Kaya eklenerek “Olmadığı masa yok” notu düşüldü.

Buldan: Bizi tanımayanları biz hiç tanımıyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın gündeminde muhalefetin çalışma yemeği vardı. Partisinin İzmir il kongresinde konuşan Buldan, “’Niye bu altılının içerisinde HDP yok’ diye soranlar oldu. Bizi tanımayanları biz hiç tanımıyoruz, bu da böyle bilinsin. Bizi yok sayanları yeri, zamanı geldiğinde biz de yok saymasını iyi biliriz” dedi.

ÜÇÜNCÜ İTTİFAKI İŞARET ETTİ

Buldan, şunları söyledi:

“O
altı siyasi partinin
içerisinde bir tanesini ayırın, diğerlerinin oy toplamı HDP’nin yarısı bile etmez. İşte bunun için hiç oralı olmanıza gerek yok. Biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz üçüncü yoldur ve bu üçüncü yola bir gün herkes muhtaç olacak, bir gün herkes mecbur olacak, bir gün herkes bizimle görüşmek için yanımıza gelecekler, bizimle görüşmek için randevu isteyecekler, bundan hiç kimsenin kuşkusu ve şüphesi olmasın. Biz öyle kolay lokma değiliz.”

Kılıçdaroğlu’nu işaret ettiler

CHP öncülüğünde hafta sonu başkentte toplanan 6’lı muhalefet zirvesinde ‘masa’ kadar ‘aday’ konusu da merak edildi. Kılıçdaroğlu’nun adaylığının doğrudan gündeme gelmediği ancak dolaylı olarak bütün liderlerin Kılıçdaroğlu’nu aday olarak işaret ettiği iddia edildi.

BİRLİKTE KARAR VURGUSU

İyi Parti’den de konuya ilişkin bir açıklama geldi. Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, katıldığı bir programda soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı olmadıklarını söyledi. Ancak Erdem, birlikte karar verme vurgusu yaptı. Erdem, “Buna Millet İttifakı’na kim dahil ise o partilerin genel başkanları ve kurulları birlikte karar verecek” diye konuştu.

Masada ayrıca güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşün nasıl olacağının ele alındığı belirtildi. Ancak bir anda geçiş sağlanamaz ve eğer anayasayı değiştirecek yeterli çoğunluğa da parlamentoda ulaşılamaz ise bir süre daha cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devam edileceğinin konuşulduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanının muhalefetten bir isim olması halinde cumhurbaşkanının doğrudan anayasa değişikliği kararı alması üzerinde durulduğu kaydedildi.