İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 36'sı tutuklanan, 14'ü ise serbest bırakılan Kulesi Askeri Lisesi'nde görevli erlerin mahkeme sorgusunda anlattıkları, darbe girişimi gecesi Çengelköy'de yaşanan dehşeti gözler önüne serdi. Askerlerin birçoğunun terhislerine çok az bir zaman kaldığı dikkati çekerken erler, Kemal Vurgun adlı astsubayın o gece darbeci teröristlere karşı direnişini de anlattı.
Kısa dönem erlerden Nazım Usta da, olay gecesi hem asker hem polisin olduğunu belirterek yaşananların tatbikat olduğunu düşündüğünü söyledi. Usta, “Bölük komutanı Samet yüzbaşına (Samet Örenler), Astsubay Kemal Vurgun, 'Siz kimden emir alıyorsunuz, siz 3-5 vatan haini emir almışsınız, ben bu askerleri yem ettirmem' dedi. Bölük komutanı da, 'askerler emrediyorum, benimle gelin' dedi. Ben haberlerde Genelkurmay ve 1. Ordu'nun onaylamadığını gördüm” dedi.
Usta, şunları anlattı: “Kemal Vurgun'un yanında 3 asker vardı. Bu askerler Kemal astsubay ile birlikte birlik içerisindeydiler. Aralarında çatışma çıktı ve silahlar çekildi. Kemal astsubayın silah doğrulttuğu kişi Samet yüzbaşıydı. Sonradan ismini bilmediğim bir yarbay gelmişti. Kemal astsubay, 'benimle gelin' deyince onunla gittik. 'Dağılın' diye bir ses geldi. Sabaha kadar er gazinosuna gelerek bekledik. Kapıları kilitledik.”
Haberlerde darbe girişimi olduğunu gördüğünü ve Kemal astsubayın, 'şerefsizler darbe yapıyor' dediğini belirten erlerden Musa Yeşilyurt, Astsubay Kemal Vurgun ile birlikte darbeci üstlerine nasıl karşı geldiklerini de şu sözlerle dile getirdi: “Kemal astsubay telefonda sivil bir memurla konuşuyordu. Ona, 'Darbe yapılıyor, burada genç yaşta çocukları tatbikat diye dışarı çıkardılar, hiçbir askerin haberi yok' şeklinde konuşuyordu. Kemal astsubay ile aramızda ne yapacağımızı konuştuk. İki eri orada olduğundan çağırdı. Eski asker olduklarından, askeri daha iyi tanıdıklarından onlardan, askerlere durumu anlatmalarını, haberdar etmelerini istedi.”
“Biz de silahlarımız alıp indik. Kemal astsubay bir başçavuşu arayarak, 'katılmayın onlara, destek vermeyin' diye ısrar etti. Kemal astsubay ortaya gelerek Samet yüzbaşı ve bir rütbeliye, 'şerefsizler darbe yapıyorlar, siz gençleri kullanıyorsunuz, gençler durmayın burada, çekilin' dedi. Ben de, 'durmayın kaçın' dedim, askerler kaçtılar. Orada engel olma amaçlı bekletilen erler vardı nizamiyede. Sonra çıktık geldik saklandık. Kemal astsubay, 'beni paket ederler' diyerek saklanmamızı önerdi. O ateş etse ben de ateş edecektim, mevzimi almıştım.”
Er Sezgin Yarış da, şunları anlattı: “Birkaç asker gelerek, 'Kemal astsubay bize darbe olacak dedi, Kemal astsubay ile mühimmat alıp geleceğiz, siz de yanımıza geçin' dedi. 15 dakika kadar sonra 30 yaşlarında olan Kemal astsubay bize, 'Askerlerim, evlatlarım, bir oyun var, sizi kullanacaklar. Oyunlarına oyuncak olmayın, beni takip edin' dedi. Sonra Samet yüzbaşı geldi, 'dinlemeyin' dedi. Sonra Kemal astsubay, 'Samet sen karışma' diyerek tartışmaya başladılar. Başka rütbeliler de geldi. Kemal astsubay, 'Allah'ıma kitabıma hepinizi vururum, çocukları bırakın. Siz bir örgütün itliğini mi yapıyorsunuz?' diye söyledi. Kemal astsubay silahını çekince, arkasına geçtik ve biz de rütbelilere karşı silah doğrulttuk.”
Muhammet Ali İnce de, o akşam yaşananları şöyle anlattı: 'Kemal astsubay gelerek, Samet yüzbaşıya karşı 'Sıkıyönetim ilan edilmedi, yok böyle bir emir. Yapılan yanlıştır' dedi, sonra bize dönerek, 'Canınızı sokakta mı buldunuz. Böyle bir emir yoktur' dedi. Adını bilmediğim komutan, Kemal astsubayı tutuklamak istedi. Karşılıklı silahlar çekildi.''