Ali Koç'un 'otobüs' kararı mobbing sayılır mı?

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 15. haftasında Akhisarspor'a deplasmanda 3-0 yenilerek ligde 16. sıraya geriledi. Düşme hattına giren sarı lacivertlilerde Başkan Ali Koç'un 'takım İstanbul'a otobüsle dönecek' kararı tartışmaları da beraberinde getirdi.

Özellikle sosyal medyada çok sayıda kullanıcı bu kararın hukuki bir zemini olmadığını ve yapılan uygulamanın 'mobbing' olduğunu iddia etti.

Spor hukuku konusunda Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli isimlerden biri olan Avukat Mert Yalçın, söz konusu kararın hukuki zeminini ve 'mobbing' iddialarını yenisafak.com'a değerlendirdi.

"Koeman'ın sözleşmesinde bu detay olabilir"

Bu gibi durumlarda net yorumlarda bulunabilmek için futbolcular ve teknik heyetin sözleşmelerinin tüm detaylarını bilmek gerektiğine işaret eden Yalçın, bu gibi durumlarda özellikle teknik direktörler için "Yolculuklarını hava yoluyla ve Business Class veya First Class kategorisinde yapar" şeklinde ibarelere rastlanıldığını söyledi.

"Koeman o an karşı çıkmadıysa artık itiraz edemez"

Fenerbahçe Teknik Direktörü Erwin Koeman'ın sözleşmesinde de bu yönde bir madde olmasının kuvvetle muhtemel olduğunun altını çizen Yalçın, şöyle devam etti:

"Ama burada özellikle dikkat etmemiz gereken bir husus var. Ali Koç bu kararı tebliği ederken, Koeman buna o an da şahitlerin huzurunda karşı çıkmadıysa ve 'Benim sözleşmemde böyle bir madde var. Beni otobüsle gönderemezsiniz' diyerek bunu yazılı olarak da sunmadıysa artık itiraz edemez. Çünkü kararın tebliğinin ardından Koeman ve diğer herkesin rıza gösterip otobüse binmesi, hukuken yaşanabilecek bir sıkıntının da önünü geçmiş olur."

Hakim olsam 'mobbing' diyemem

Avukat Mert Yalçın, söz konusu uygulamanın mobbing olarak sayılıp sayılamayacağı konusuna da şu yanıtı verdi:

"Mobbing, tanımı halen net olarak belirlenemeyen, sınırları çizilemeyen bir kavram. Ancak kısaca tanımlamak gerekirse, sistemsel eylemler ürünü diyebiliriz. Tek bir eylem mobbing olarak nitelendirilemez.

Ama maç Van'da olsaydı ve Koç yönetimi böyle bir karar alsaydı ben hakim olarak bunu yönetimin futbolculara 'Madem mağlup oldunuz, bakın sizi nasıl süründürüyorum' mesajı olarak kabul eder baskı olarak nitelendirirdim ve tekrar eden eylem olursa mobbing olduğuna hükmederdim.