Afyonkarahisar'daki askeri mühimmat deposunda önceki akşam meydana gelen patlamada 25 asker şehit oldu, 8'i asker 7'si sivil 15 kişi de yaralandı. Ataköy Mahallesi 500. İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'ndaki patlamanın bilançosu güneşin doğmasıyla birlikte günyüzüne çıktı. El bombaları, top mermileri ve mayınların bulunduğu cephanede meydana gelen patlamayla birlikte, depoların bulunduğu arazi savaş alanına döndü. Patlama sonrası bölgede çıkan yangın dün gece yarısı kontrol altına alınabildi. Depoda infilak eden patlayıcıların çevreye saçtığı yüzlerce el bombası ve top mermisi de vatandaşlar için büyük tehlike oluşturdu. Bomba imha uzmanları, itfaiye ekipleri ile askeri personel muhtemel yangın ve yeni bir patlama ihtimali nedeniyle dün günboyu olay mahallinde arama tarama çalışması gerçekleştirdi. Vatani görevini patlamanın olduğu kışlada yapan askerlerin aileleri bölgeye akın ederken, fenalık geçiren acılı ailelere sağlık ekipleri kışla önünde kurulan çadırda müdahalede bulundu.
Askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 2 astsubay, iki uzman çavuş, 21 er ve erbaş, toplam 25 asker şehit oldu. Son dönemde artan terör olayları nedeniyle olayla ilgili olarak akla sabotaj ve saldırı ihtimali geldi. Ancak yapılan ilk tespitler patlamanın nedenini kaza olduğu yönünde. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en büyük ikinci mühimmat deposu olan Afyonkarahisar'daki merkezi cephanelik korunaklı bir tepenin yamacına kurulmuş Şehit Uzman Çavuş Metin Saraç Kışlası içerisinde. Kurtuluş Savaşı'nın da verildiği Kocatepe sırtlarındaki korunaklı cephanelik, dışarıdan saldırılara maruz kaldığında bile etkilenmeyecek şekilde dizayn edildi. Ancak depo içindeki patlamada 25 askerin şehit olması, ihmalleri gözler önüne serdi.
Kışlanın deposunda saat 21:15'te 30'un üzerinde askerin aynı anda neden bulunduğu sorusunun cevabı ilerleyen saatlerde netlik kazandı. İlk önce 4 cephanelikte sayım ve tasnif yapıldığı belirtilmişti. Ancak Balıkesir'in Susurluk ilçesinden gelen yeni bir mühimmatın depoya yerleştirilmesi sırasında olayın meydana geldiği öğrenildi. Susurluk'tan gelen mühimmatın sevkiyattaki gecikme nedeniyle akşam saatlerine kaldığı, bu nedenle depoda 21:15 sıralarında 30'dan fazla askerin bulunduğu öğrenildi. Mühimmatın yerleştirilmesi sırasında yaşanan dikkatsizliğin kazaya sebep olduğu belirtildi. Mühimmatın yerleştirilmesi sırasında patlayan el bombaları, depodaki tank mermilerini, mayınları ve diğer bombaları patlattı. Şehir merkezine uzak olmasına rağmen kışlaya yakın küçük ölçekli birkaç mahalle de patlamadan etkilendi. Patlamanın şiddetinin büyüklüğü nedeniyle kışlaya yakın mahallenin evlerinin camları kırıldı. Mahalle yakınlarına mühimmat parçaları savruldu.
Askeri savcılık ve Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı sabotaj ihtimali de dahil olmak üzere araştırmalarını sürdürüyor. Savcılık, kışla içinden yapılabilecek sabotaj ihtimalini de değerlendiriyor. Genelkurmay Başkanlığı ise olayla ilgili dün yaptığı iki açıklamada da, patlamanın nedenine ilişkin net bir bilgi vermedi. Ayrıca, patlama anında depoda bulunan bütün askerlerin şehit olması, olaya tanık olan hiç kimsenin kalmamasına neden oldu. Patlamanın şiddetli olması ve yangının da kısa sürede depoyu sarması nedeniyle içerideki askerler şehit olurken, deponun dışındaki askerler ise yaralı kurtuldu. Yaralı kurtulan askerler, olayı görmediklerini ancak patlamanın etkisiyle sağa sola savrulduklarını belirtti.
Afyonkarahisar'da, coğrafi yapısı ve korunaklı bir bölge olması nedeniyle 8 büyük mühimmat deposu bulunuyor. Patlamanın gerçekleştiği kışla, diğer depolardan daha uzak bir bölgeye konuşlanmış durumda. Bu diğer yedi büyük deponun uzakta olması daha büyük bir facianın olmasını engelledi. Depoların üst kısımlarının 2-2,5 metre kalınlığında betonlarla çevrili olması nedeniyle saldırıya maruz kalsa bile etkilenmeyeceği ancak patlamanın içerde meydana gelmesi nedeniyle deponun yerle bir olduğu ifade edildi.
Afyonkarahisar'daki patlamada şehit olan askerlerin kim oldukları kışlada yapılan içtimada ortaya çıktı. Patlama sonrası yoklama için toplanılan alanda 'bulunamayan' askerlerin isimleri şöyle oluştu. Kıdemli Başçavuş Bedri Naim, Astsubay Kıdemli Çavuş Murat Döger, uzman çavuşlar Hüseyin Apaydın ve Cüneyt Akkuş, erbaş ve erler Ayhan Kutsu, Kadri Aydın, Fatih Şalgam, Bayram Uluer, Burak Kaplan, Emrah Aral, Emrah Kartal, Hayri Kaya, Emre Yıldırım, Emrah Sandalcı, Mehmet Emre Özer, Hüseyin Gökhan Eriç, Tolga Tostan, Ahmet Tosun, Burak Umut Gedik, Onur Fikret Gülger, Macit Coşkun, Barış Öztürk, Mehmet Emin Çoğun, Abdullah Tokgöz ve Fatih Ergeç.
Askeri cephanede meydana gelen patlamada şehit olan 25 askerin cenazeleri DNA testi için Ankara GATA'ya gönderildi. Patlama anında depo içerisinde bulunan askerlerin büyük çoğunluğunun yanarak öldüğü, bedenlerinin de patlamanın etkisiyle parçalandığı öğrenildi. Cenazelerin geniş bir alana yayıldığı ifade edilirken, şehit kimliklerinin yapılacak DNA testi sonrası netlik kazanacağı belirtildi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, şehit cenazelerinin kimlik tespiti yapılarak ailelerine pazar gününe kadar teslim edileceğini kaydetti.
Askeri mühimmatın bulunduğu tesislerde, bakım yeri ile depolama yerinin ayrı ayrı yerlerde birbirinden bağımsız olması gerekiyor. Yani, bakım, tasnif, sayım ve depolamanın aynı yerde yapılması faciaları da beraberinde getirebiliyor. Ancak Afyonkarahisar'daki olayda hem bakım yerinin hem de depolama yerinin aynı alan içinde olmasının askeri talimatlara uygun olmadığını belirtildi.
Bu tür cephanelik bulunan yerlerde el bombası gibi mühimmatlarla uzman personelin uğraşması gerekirdi. 'Er' düzeyindeki askerlerin ise destek mahiyetinde orada bulunması gerekiyor. Ancak az sayıda uzman personele karşı çok sayıda erin olay yerinde bulunması yine talimatlara aykırı bir durum olarak göze çarpıyor.
Bombaların bulunduğu depolarda metal yoğunluğu yüzünden aşırı bir 'statik elektrik' oluşabiliyor. Söz konusu yoğun statik elektiriğin zaman zaman revize edilerek alandan boşaltılması gerekiyor. Şayet bu elektrik boşaltılmaz ise en ufak bir kıvılcımda çarpan etkisi yaparak büyük bir patlamaya neden olabilir.
Cephanelikte görevli personelin güvenlik soruşturmasının çok üst düzeyde yapılması gerekiyor. Personelin herhangi bir illegal bağlantısının olmamasının yanısıra en ufak bir psikolojik rahatsızlığı olan askeri personel buradan uzak tutuluyor. Patlama sonrası yapılacak adli ve idari soruşturmada orada bulunan personelin sicillerine tek tek bakılacak.
Mühimmat sayımı ve tasnifi mümkün olduğunca geceye bırakılmaz. Ancak, mühimmatın ilk çıkış noktasının neresi olduğu ve yolda bir geçikme yaşanıp yaşanmadığı da önemli. Gelen mühimmatın her halükârda bekletilmeksizin tasnifinin yapılarak depolanması gerekiyor. Şehir dışından gelen cephaneliğin geç saate kalması da sevkiyat sorununu akıllara getiriyor.
n El bombasının pimi çekilmeden patlama ihtimali var mıdır sorusunu cevaplayan bomba Uzmanı emekli polis Kamuran Tan, böyle bir durumda patlamanın sıfır denecek kadar az olduğunu söyledi. Tan şunları kaydetti: ”Çünkü depolarda ateşleme mekanizması gövdeye takılı vaziyette bir tane bulma ihtimaliniz yok. Yalnız taşıma esnasında ateşleme makinizması yere düşüp ve patlama gerçekleşmiş olabilir. Patlayıcı madde depoları hassas bölgelerdir. Ülkemizde ve dünyada ne kadar önlem alınırsa alınsın böyle facialar yaşanıyor. Patlayıcı madde depolarına herkes giremez. Bu depolara az sayıda uzman, o işten anlayan görevliler girer. Bu görevliler dahil, ilk hatalarının son hataları olacağı ve hatanın telafisi olmayacağı için depoya girmeden önce vücuttaki statik elektriği topraklama yoluyla boşaltıp öyle girmeleri gerek. Bu atlanmış olabilir veya taşıma, depolama esnasında bombaya ait ana patlayıcı bir bölümü yere düşmüş olabilir.Yere düştüğünde, üstüne basıldığında, sürtüldüğünde patlar. Bu ufak atlama beraberinde büyük patlamaları tetikler”
Emekli polis Kamuran Tan ailelere de uyarıda bulundu. Tan, “Şunu söyleyeyim tekrar bu elem olayı yaşadık, bundan sonrası çok önemli. Altını çizerek söylüyorum olay yerinden 2 kilometre etrafında ikamet eden insanlar, 15-20 gün çocuklarını bahçeye oyun oynamaya bile çıkarmasınlar. Evlerinin içlerini kontrol etsinler patlama esnasında bacadan veya cam basınç etkisinden kırılmadıysa içeriye patlamamış bomba girmiş olabilir. Orada yaşayan vatandaşlarımızı uyarıyorum. Tanımlayamadıkları hiç bir cisme dokunmadan yetkililere haber versinler" dedi.
Afyonkarahisar'daki patlamada şehit olan 25 askerden biri olan İstanbul Üniversitesi Matematik Öğretmenliği Bölümü mezunu Emrah Aral'ın (25) birliğinde kısa dönem askerlik yaptığı öğrenildi. Acemi birliğini Samsun'da yaptıktan sonra Afyonkarahisar'a gönderilen Aral'ın, matematik öğretmenliği yaptığı belirtildi. Şehit Aral'ın anneannesi yeni vefat etmiş olduğundan ötürü, annesi Emine ve baba Reşit Aral'ın, cenazeye katılmak üzere Salihli'ye gittikleri öğrenildi. Şehit askerlerden birinin ise CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Gedik'in yeğeni olduğu öğrenildi. Gedik'in yeğeni Burak Umut Gedik'in şehitlik haberinin duyulması üzerine çok sayıda CHP'li, İstanbul Beşiktaş'taki şehit evine akın etti.
Patlamada şehit düşen bir diğer asker Tolga Taştan'ın ise 1,5 aylık asker olduğu belirtildi. Tolga Taştan'ın Bursa'da yaşayan anne-babası Zekiye ve Ali Taştan'ın, patlamanın yaşanmasından sonra çocuklarından haber alamayınca dün sabah erkenden Afyonkarahisar'a gitti.
Afyonkarahisar'da askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın ardından Çorum'da çifte şehit acısı yaşandı. Şehit Askerlerden Bayram Uluer ve Mehmet Burak Kaplan'ın Çorumlu olduğu öğrenildi. Şehit Uluer'in, birliğinde çektirdiği fotoğraflarının bir sosyal paylaşım sitesinde yayınladığı ortaya çıkarken, fotoğraflardan birinin ise patlamanın meydana geldiği mühimmat deposunda olduğu görüldü. Şehit Burak Kaplan'ın ise Facebook'ta kendisine ait sayfada yazdığı “Oyun içinde oyun (Afyonkarahisar)” cümle dikkat çekti.
25 askerin şehit olduğu olaydan yaralı olarak kurtulan askerlerden er Hasan Boncuk, yatsı namazını kılmak için depodan uzaklaşması sayesinde kurtulduğunu söyledi. Bombaları istifledikleri sırada yatsı namazı için depodan çıkarak 50 metre uzağa gittiğini anlatan yaralı asker, olay ânını şöyle anlattı: “Cephane istifliyorduk. Ben namaz kılmak için uzaklaştım. O sırada patlama meydana geldi. Sabotaj ihtimali yok. Ters giden bir şey oldu ve patlama gerçekleşti. Kulede nöbet tutan ve depo dışında bulunan arkadaşlarım da yaralandı.”
Cephanelikteki patlamanın ardından çevreye birçok el bombası dağıldı. Bombalar mayın arama ekipleri tarafından herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek için büyük bir özenle toplandı. Yeni bir patlama ihtimaline karşın bölge güvenlik güçlerince kordon altına alınırken, NTV televizyonu muhabirinin yerden birkaç el bombası alarak canlı yayına çıkması tepkilere neden oldu.
Olayın ardından kışlanın bulunduğu bölgeye çok sayıda askeri ve sivil yönetici geldi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu sabah erken saatlerde bölgeye ulaşırken, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile Afyonkarahisar ve çevre illerin valileri de kışlaya geldi. CHP heyeti Haluk Koç başkanlığında bölgeye giderek bilgi aldı. Haluk Koç kendilerinin patlamanın olduğu bölgeye güvenlik nedeniyle alınmadığını bu nedenle kışladan bilgi aldıklarını söyledi.
Cephanelikte meydana gelen patlamada şehit olan 35 yaşındaki Uzman Çavuş Cüneyt Akkuş'un memleketi Ordu'daki baba evine ateş düştü. Acı haberi alan anne Türkan Akkuş ile baba Hasan Akkuş, Afyonkarahisar'a gitti. Evli ve 2 çocuk babası şehit Akkuş'un, Facebook'taki sayfasında, 2 gün önce Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'ndeki saldırıda şehit olan Piyade Üsteğmen Sami Çiftçi'nin cenaze törenine katıldığını belirterek, şunları yazdığı görüldü: “Bugün şehit Üsteğmen Çiftçi'nin cenaze törenine katıldım. Aklıma kendi evlatlarım ve kendim geldim. Düşünürken bile gözlerim doldu, ağladım. Şehit olan üsteğmenin ailesinin ve eşinin çektiği acı tarif edilemez herhalde. Mekanın cennet olsun. Rabbim tüm şehit ailelerine sabır versin.” Şehidin 10 yıldır Afyon'da görev yaptığı öğrenildi.
Şehit askerlerden Zonguldaklı Emrah Kartal'ın acemiliğini yeni tamamladığı, patlamadan 4 gün önce usta birliğine teslim olduğu ve dedesinin 'bedelli askerlik' teklifini reddettiği öğrenildi. Zonguldaklı şehidin dayısı Erdoğan Sağlam, dede Baki Kartal'ın, Amerika'nın Texas eyaletinde bulunan A&M Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde 5 yıl boyunca eğitim gören torununun bedelli askerlik yapmasını istediğini ancak şehit Emrah Kartal'ın bu teklifi reddettiğini söyledi. Patlamada şehit olan Trabzonlu 25 yaşındaki Onur Fikret Dülger'in de baba ocağına ateş düştü. 2 aylık asker olan Dülger'in babası Trabzonspor eski Genel Sekreteri Zekai Fırat Dülger'in ise olayın ardından ailesiyle birlikte Afyonkarahisar'a hareket ettiği öğrenildi. Mimarlık Fakültesi mezunu olan ve acemi eğitiminin ardından kısa dönem askerlik görevini Afyonkarahisar'da yapan Onur Fikret Dülger'in geçen yıl Aralık ayında nişanlandığı da öğrenildi. Şehit er Emre Yıldırım'ın Nevşehir'deki ailesi de acı haberi alınca yıkıldı. Yıldırım'ın Sakarya Üniversitesi'nde Metal İşleri Öğretmenliği okuduğu öğrenildi.
Patlamanın duyulmasıyla birlikte kışlada görev yapan askerlerin yakınları önce askerlerle irtibat kurmaya çalıştı. Ancak askerlerle bağlantı kuramayan şehit yakınları soluğu Afyonkarahisar'da aldı. Değişik kentlerden gecenin ilerleyen saatlerinde yola çıkan asker yakınları sabahın erken saatlerinde kente geldi. Kışlanın kapısına gelen asker yakınları içeriden müjdeli haber beklerken, dün sabah 08:30'da yayımlanan Genelkurmay açıklamasıyla adeta yıkıldı. 25 askerin şehit olduğunun açıklanmasıyla bazı asker yakınları fenalık geçirdi. Şehit yakınları zaman zaman kışlanın girişinde nöbet tutan askerlerle de gerginlik yaşadı ve kışlaya doğru yürümek istedi. Fakat kendilerine izin verilmedi. Kurulan çadırların yetersiz kalması nedeniyle asker yakınları öğleden sonra kışlaya alındı.