FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü’ndeki ‘beyin takımı’ şimdi Türk adaletine hesap veriyor. Kemal Batmaz, Harun Biniş, Hakan Çiçek ve Kemal Işıklı gibi örgütün sivil imamları darbe girişimini yönettikleri Akıncı Üssü’nden kaçarken enselenirken Adil Öksüz ise iki yıldır firari. Devletin nefesi Öksüz’ün ensesinde hissedilirken, ilk savunmalarında “tarla bakmaya geldik” diyerek Türk milletinin aklıyla dalga geçen darbeciler bu tutumlarını yargılamada da devam ettiriyor.
ADİL ÖKSÜZ: 2002–2016 yılları arasında 109 kez yurt dışına çıktı. 26 Mayıs 2015’te İstanbul’dan New York’a 8 gün sonra İstanbul’dan Johannesburg’a uçtu, 16 Eylül’de tekrar Güney Afrika’ya uçtu, oradan ABD’ye geçti ve 9 gün sonra Türkiye’ye döndü. 15 Ekim 2015’te Kuveyt’e 23 Ekim’de Almanya’ya. 2016 yılında ise sık sık ABD’ye gitti. 17 Mart’ta New York’a uçup, sadece 4 gün kaldı. 20 Haziran’da bir kere daha JFK Havaalanı’na uçup, yine dört gün kalıp döndü.
Maaşı 1500 dolar civarında olan bir ilahiyatçı ‘yardımcı doçent’in neden ve nasıl bu kadar sık yurt dışına ve ABD’ye gidip geldiği soru işareti? Öksüz’ün adı ilk kez FETÖ terör örgütüne yönelik soruşturmalar kapsamında 9 Ocak 2015 günü Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelip şikayetçi olan Çetin Acar tarafından devlete verilmişti: “Ankara Üniversitesi İlahiyat mezunu. Mezuniyetten sonra uzun süre İstanbul’da Fetullah Gülen’e mollalık yaptı. Fetullah Gülen ABD’ye gittikten sonra Mustafa Özcan’ın Türkiye imamlığına geçmesi ile Hava Kuvvetleri’nden sorumlu imamlığı buna devretmişti Şu anda örgütün Deniz Kuvvetleri imamlığını yürüttüğünü duydum.”
Adil Öksüz 11 Temmuz 2016 günü THY’nin TK003 sefer sayılı uçağının business class bölümünde 4G koltuğunda ABD’ye gitti, 11 saatlik uzun uçuşun ardından sadece iki gün kaldı ve 13 Temmuz 2016 günü Türkiye’ye döndü. 16 Temmuz sabahı Akıncılar Askeri Hava Üssü’nden kaçmaya çalışan darbeci askerlerle birlikte yakalandı. Sorgusunda şehrin epey dışında olan üssün çevresine “tarla bakmaya geldiğini” söyledi. Serbest kaldı ve kayıplara karıştı. Öksüz’ün darbeden 6 gün sonra ABD konsolosluğuyla irtibatı tespit edilmişti. Firar eden Öksüz’ün Almanya’ya kaçtığını Yeni Şafak manşetten duyurdu.
FETÖ firarisi Öksüz’ün Almanya’da görüldüğü haberleri üzerine Türkiye, Almanya’ya nota vermişti. Öksüz’ün, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yakalanması için oluşturulan özel ekibin başında bulunan Sakarya Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ercan Özoğluöz ile birlikte görev yaptığı komiser Muhittin Fidan, örgütün mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı. Öksüz, 2 yıldır halen aranıyor.
KEMAL BATMAZ: 2012 yılında Kaynak Holding’e bağlı reklam ajansı Kaynak Medya’nın yöneticisiydi. Aslında 13 Temmuz dönüşlü ABD seyahati Adil Öksüz ve Kemal Batmaz’ın birlikte ilk ABD seyahatleri de değildi 18 Ekim 2009’da Adil Öksüz ABD’ye giderken, Kemal Batmaz da 20 Ekim 2009’da ABD’ye gitmişti. Batmaz, 22 Ekim 2009’da, Öksüz 23 Ekim 2009’da yurda dönmüştü. Adil Öksüz ve Kemal Batmaz 16 Mayıs 2010 tarihinde ABD’ye gidip, 25 Mayıs 2010 tarihinde birlikte yurda dönmüşlerdi. Darbe girişiminden iki gün önce THY’nin TK002 sefer sayılı New York-İstanbul uçuşunda da Batmaz ve Öksüz aynı uçakla ABD’den Türkiye’ye yine birlikte döndüler.
Uçak İstanbul Atatürk Havaalanı’na indikten sonra güvenlik kameraları onları arabaya inene kadar yan yana görüntüledi. Batmaz da Adil Öksüz gibi darbenin geri püskürtüldüğü 16 Temmuz sabahı darbecilerin merkez üssü olan Ankara’daki Akıncı Üssü’nde yakalandı. Batmaz’da ifadesinde “tarla bakmaya geldiğini” söyledi. Holding yöneticiliği, reklamcılık yapmış, hiçbir resmi görevi olmamış bir sivilin darbe gecesi bir hava üssünde ne yaptığı ise Akıncı Üssü içindeki 143. F-16 Filosu’nun koridorlarındaki güvenlik kayıtlarının bulunmasıyla ortaya çıktı. Görüntülerde Batmaz, darbe gecesi F-16’ların bağlı olduğu 143. Filo’nun koridorlarında telaşla dolaşıyor, koridorlarda kendisine selam veren askerlerle konuşuyor, odalara sanki orada çalışıyormuş gibi rahatlıkla girip çıkıyor.
Batmaz, Öksüz’ün aksine yakalandı ve mahkemelerde ifade veriyor. Akıncı Üssü iddianamesinde 3 numaralı şüpheli. Akıncı Üssü iddianamesinde 1 numaralı şüpheli darbeci Fetullah Gülen ile ilgili bölümde Batmaz için şu suçlamalar yöneltilmiş. “Şüpheli Fetullah Gülen’in de FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Kurucusu ve Yöneticisi olarak darbenin yönetim merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemleri koordine etmesi, emir ve talimat vermesi, darbenin planlanması, darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında yapılacak eylemleri Adil Öksüz ve Kemal Batmaz vasıtasıyla, darbe faaliyetini yöneten şüphelilere emir ve talimat vermesi..” Yani darbenin tüm kodları Adil Öksüz ile birlikte Kemal Batmaz’ın elinde bulunuyor.
Batmaz ve Öksüz gibi 15 Temmuz gecesi şehir dışındaki Akıncı Üssü’nde gözaltına alındı ve savcılara “arsa bakmaya” geldiğini söyledi. Ancak dillere destan bu yalan onu kurtarmaya yetmedi
HARUN BİNİŞ: 2001 yılında İstanbul’da katıldığı 5. Lotus Zirvesi’nde Sürat Bilgisayar İnternet Çözümleri Grup Yöneticisi olarak “Kriminal Polis Laboratuvarı Başarı Öyküsü” adlı bir sunum yaptı. Sürat Bilgisayar ya da sonraki adıyla Sürat Bilişim Gülen Cemaati’ne ait Kaynak Holding’e bağlı şirketlerden biri. Biniş, 2010 ve 2013 yılları arasında Türkiye’de adli dinlemelerin üssü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda çalışmıştı. Hakkında gazetelerde kurumun dinleme altyapısı kuran mühendis olarak haberler çıkmıştı.
2014’ten sonra bu kurumdaki yasa dışı dinlemelerle ilgili açılan davanın sanığı olmuş, mahkemede ifade verdi. Biniş’in son işyeri ODTÜ Teknokent’inde bulunan savunma sanayi üzerine çalışan bir bilişim şirketi. Batmaz ve Öksüz gibi 15 Temmuz gecesi şehir dışındaki Akıncı Üssü’nde gözaltına alındı ve savcılara “arsa bakmaya” geldiğini söyledi. Biniş de tutuklandı. Biniş’in ifadesinde “Fetullah Gülen ve 15 Temmuz darbesi” ile ilgili soruya “Olumlu veya olumsuz yorum yapmak istemiyorum” cevabını verdi.
Eşgalini değiştirmek için saçını kestirmesini ise “Cezaevinde bakımı zor o nedenle kestim” diyerek açıkladı. Akıncı Hava Üssü davası sanıklarından eski kursiyer Teğmen İsmail Küçükberber duruşmada, Biniş’e, ‘Size ne diyebilirim ki, bu yükü yüklendiniz, inşallah cennet ayaklarınızın altında olduğu gibi başınız üstte olacaktır. Hiç üzülmeyin, endişe etmeyin, inşallah Rabbim sizleri öyle yakın bir zamanda sevdiklerinize kavuşturacak ki hepimiz hayret edeceğiz’ yazılı not iletirken yakalandı.
HAKAN ÇİÇEK: Kolej sahibi Hakan Çiçek darbe gecesi darbecilerin üssü Akıncı’da yakalandı. İfadesinde “subay olan bir öğrenci velisini ziyarete geldiğini” söyledi. Ama kolejin Gülen Cemaati’nin ordu içindeki subayların çocuklarını göndermeleri için kurulmuş Anafartalar Kolej olduğu ortaya çıkarıldı ve kolej kapatıldı. Kara Havacılık Komutanlığında binbaşı rütbesinde helikopter bakım pilotu olan kardeşi G.Ç. de darbeden tutuklandı.
Savcılık Hakan Çiçek’in Adil Öksüz ve Kemal Batmaz’la aynı tarihlerde 2016 yılının Ocak, Mart ve Haziran aylarında ABD’ye gittiğini tespit etti. Çiçek, ifadesinde bunun tamamen tesadüf olduğunu, ABD’ye işleri dolayısıyla gittiğini iddia etti. Savunmasında Çiçek, Akıncı’ya Ahmet Özçetin’in davetiyle “happy hour”(mutluluk saati, eğlenceli vakit geçirmek) için girdiğini söyledi.
Ancak, Ahmet Özçetin’in Çiçek’i tanımadığı, Akıncı Üssü’ne de davet etmediğini ifade etti. Çiçek, 16 Temmuz sabahı saat 08.00-08.30’dan itibaren iki, iki buçuk saat tarlada yürüyerek bir köye ulaşmaya çalıştığını, yürüyüşü sırasında içinde 23 bin 800 dolar olan bir çanta bulduğunu anlattı
Çekmeköy’deki evinde yakalanan Işıklı, polise kapıyı 5 dakika geç açmıştı. Işıklı’nın bu sırada bilgisayarındaki bilgileri sıfırlamaya çalıştığı belirlendi.
KEMAL IŞIKLI: Ankara’daki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 15 yıllık deneyimli üst düzey bir çalışanıydı. Risk Yönetimi bölümünde uzmandı. Ama bu profesyonel kimliği dışında bir işi daha vardı; SAT komandolarına abilik etmek. İfadesinde abiliği şöyle anlatılıyor:
“Kod adı ‘Miraç’ olan SAT grup personeli olduğunu bildiğim Astsubay Murat Fırat, kod adı ‘Ömer’ olan Astsubay Özgür Danışan, kod adı ‘Onur’ olan Astsubay Hamdi Çıplak, kod adı ‘Hamza’ olan Astsubay Fatih Kaya, kod adı ‘Murat’ olan Astsubay Mutlu Ferik, kod adı ‘İsmail’ olan Astsubay İrfan Altuntaş, benim kendi ikametime gelmekteydiler. Beraber Kur’an okuyor, sohbet ediyor ve namaz kılıyorduk, siyasi konular konuşmamaktaydık. Bu asker şahısların birbirlerinden haberleri yoktu.”
Bankacılık uzmanı Işıklı İstanbul’daki bir imam hatip lisesinde Cankurt kod isimli başka bir abiye bağlıydı. Bir gün tam adını bilmediği Cankurt ona; “Bana, SAT’taki askerleri kastederek, ‘Onları davet et, görüşelim.’ dedi. Ben de her gruptan bir kişiyi arayarak, farklı zamanlar belirterek ‘Gelin, görüşelim.’ dedim. Daha sonra Cankurt’u arayarak askerlerin geleceği zamanı söyledim. Belirttiğim zamanlarda askerler evime geldiler. Askerler evime geldikten sonra Cankurt geldi ve ‘Kemal diye birisi gelecek, onun dediğini yapmanızı istiyorum.’ dedi. Genel sohbetten sonra askerler ve Cankurt gitti.”
Risk yönetimi uzmanı bankacı Kemal Işıklı’nın abilik ettiği SAT komandoları darbe için böyle uyandırılmıştı. O SAT komandoları 15 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı teslim almak ya da öldürmek için Marmaris’e giden komandolardı. Çekmeköy’deki evinde yakalanan Işıklı, kendisini almaya gelen İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine kapıyı 5 dakika geç açmıştı. Işıklı’nın bu sırada bilgisayarındaki bilgileri sıfırlamaya çalıştığı belirlendi. Bilgisayar incelemeye alındı.
