Akdeniz kalkanı

Yeni Şafak ekibi, sismik araştırma gemisi Barbaros Hayrettin Paşa’yı Yunan tacizlerinden koruyan donanmayla 1 gün geçirdi. ‘Akdeniz Kalkanı Harekâtı’ kapsamında yaklaşık 300 kilometre açıkta görev yapan birlikler, Doğu Akdeniz’deki en küçük hareketi bile kontrol altında tutuyor. Mavi Vatan nöbetindeki Bahriyelilerin sloganı ise ‘Daima muzaffer.’

Yeni Şafak, Türk Donanması’nın Doğu Akdeniz’de Yunan taciziyle karşı karşıya kalan Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisine refakat ve koruma görevini görüntüledi. Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında üstlenilen görev, ana karadan 179 mil açıkta (yaklaşık 300 kilometre) icra ediliyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin bulunduğu bölgeye intikalimiz, Kılıç-2 sınıfı hücumbotu TCG Kalkan’la yapıldı.

Kalkan hücumbotu, Kaş Limanı’ndan, milimetrik bir ustalıkla kayalıklar arasından çıktığı yolunda 42 knotluk (80 km/s) süratiyle hedefe en hızlı şekilde ulaşma imkanı sağlıyor. TCG Kalkan, 63 metre boyunda, 560 ton tam yük deplasmanına sahip. 4 adet ana makine ve 4 adet pervanesiyle toplam 21 bin beygir güç üretiyor. Gemide subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli er olmak üzere toplam 47 personel görev yapıyor.

Üzerindeki ileri nesil silah ve mühimmat yüküyle günlerce denizde kalarak savaşma kabiliyetine sahip. Geminin sevk ve idaresi, askeri literatürde ‘köprü üstü’ denilen Kaptan Köşkü’nden yapılıyor. Geminin en stratejik ve gizli bölümü ise Savaş Harekât Merkezi. Geminin tüm çevresi, adeta geminin beyni olarak faaliyet yürüten Savaş Harekât Merkezi’nden takip ediliyor. Muhabere, bilgi aktarımı ve iletişim buradan kuruluyor. Geminin tüm harekât gayretleri de Savaş Harekât Merkezi’nden yönetiliyor. Geminin komutanı, “Doğu Akdeniz’de göreve devam ediyoruz” diyor.

2 FIRKATEYN 2 KORVET ORADA

TCG Kalkan ile seyahatimizin ardından ana karadan 179 mil uzaklıkta (yaklaşık 300 km) Barbaros sismik araştırma gemisinin koordinatlarına ulaştık. Kalkan’ın RHİB botuyla ‘Daima muzaffer’ sloganıyla görev yapan TCG Gaziantep fırkateynine çıktık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisine refakat ve koruma görevini, Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında icra ediyor.

Nöbetleşe korumanın dönüşümlü yapıldığı Barbaros Hayrettin Paşa’ya, ziyaretimiz sırasında, TCG Gaziantep ve TCG Gökçeada fırkateynleri ile TCG Bozcaada ve TCG Bandırma korvetleri refakat ediyordu. Araştırma için kablolarını arkasından metrelerce uzatan Barbaros’un her iki yanında konuşlanan birer korvet ve birer fırkateyn, Barbaros’un önüne hiçbir geminin geçmemesini sağlamak üzere görev yapıyorlar. Barbaros’un sağlıklı araştırma sonuçlarına ulaşabilmesi için güzergah boyunca hiçbir hareketinin engellenmemesi gerekiyor.

Barbaros, araştırmalarını, Yunanistan’ın Girit Adası’nı baz alarak oldubitti yoluyla çizdiği sözde sınırları aşarak gerçekleştiriyor. Bu nedenle faaliyetin ilk günlerinde Yunan fırkateynlerinin tacizleriyle karşılaşan Barbaros, Türk Deniz Kuvvetleri’nin Yunan gemilerini püskürtmesiyle birlikte bugün faaliyetlerini güvenle gerçekleştiriliyor. Uzunca bir süredir Yunanistan donanması bölgede faaliyet göstermiyor. Ziyaretimiz sırasında da Yunanistan’a ait herhangi bir unsurla karşılaşmadık.

Münhasır ekonomik bölgemiz

Barbaros Hayrettin Paşa gemisi, araştırmalarını, Türk kıta sahanlığında ve dolayısıyla Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesi (MEB) içerisinde sürdürüyor. Uluslararası hukuk gereği, deniz altındaki ve üstündeki doğal kaynakların araştırılması ve çıkartılması hakkının sadece Türkiye Cumhuriyeti devletine ait olduğu bu bölge, seyir ve uçuş maksatlı faydalanacak diğer ülke unsurlarına ise kapatılmış değil. Türkiye, henüz bölgede MEB ilan etmese de burası uluslararası hukuka uygun münhasır ekonomik bölgemiz ve Türk kıta sahanlığındaki haklarına sahip çıkıyor ve korunması için her türlü önlemi kararlılıkla alıyor. Bu doğrultuda Deniz Kuvvetleri diplomatik girişimleri destekleyerek izinsiz faaliyetlere son veriyor. Kısa bir süre önce İtalyan ENİ sondaj gemisinin engellenmesi faaliyeti de bu kapsamda yapılmıştı.

HAKLARIMIZ KAYIT ALTINDA

Türkiye kıta sahanlığı sınırlarının bir kısmı BM ve uluslararası kamuoyu nezdinde kayıt altına alınmış durumda. 2011 yılında KKTC ile sınırlandırma anlaşmasına imza atan Türkiye, Doğu Akdeniz’de, Bakanlar Kurulu tarafından verilmiş ruhsat sahalarında araştırma ve sondaj faaliyetlerini sürdürüyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin araştırma yaptığı bölge de Anadolu’nun güney kıyılarına istinaden Türk kıta sahanlığı içerisinde bulunuyor. Ülkelerin kıta sahanlığı haklarından faydalanmaları için ilan etme yükümlülükleri de bulunmuyor. Bu haklar, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın ve münhasıran kıyı devleti tarafından kullanılabiliyor.

Takipteler

TCG Gaziantep fırkateyninin en stratejik noktası olan Harekât Merkezi’nde büyük teyakkuz hakim. Geminin çevresindeki çok geniş bir alan, buradan anlık olarak taranıyor. Havada ve su üstündeki her türlü unsur dikkatle tahlil ediliyor. Harekât Merkezi’nde yazılımlar, konsollar, top atış kontrol sistemi gibi ihtiyaç duyulan tüm harekât malzemeleri milli üretim sistemlerden oluşuyor. Yıllar önce Amerika’dan satın alınan geminin sadece teknesi Amerikalı olarak kalmış. Onun dışında sahip olduğu bütün unsurlar, komuta ve kontrol ekipmanı, yazılımları tamamen milli ve yerli. Deniz Kuvvetleri’nin diğer fırkateyn ve deniz unsurlarında olduğu gibi TCG Gaziantep fırkateyninin harekât merkezi de müşterek harekât yapabilme yeteneğine sahip. Milli görevlerin yanı sıra uluslararası görevler, NATO görevleri ve diğer unsurlarla müşterek harekâtlar bu merkezden yönetiliyor. Gemi komutanı Yarbay Gümüş, “Halihazırda devam eden görevimizi emin adımlarla yerine getiriyoruz” diyor.

Pruvanız neta olsun

Refakat görevlerini, diplomasinin denizdeki temsilcileri olarak yerine getiren Deniz Kuvvetleri unsurları, donandıkları milli komuta ve silah sistemleriyle tüm Akdeniz’e hakim durumdalar. Ziyaretimiz sırasında bize eşlik eden Pınar Yüzbaşı, fırkateyn tipinde görev yapan tek kadın denizci. Pınar Yüzbaşı, makine dairesinde görev yapan bir gemi makinisti olarak da dünya denizcileri arasında sınırlı sayıda kadın subay arasında bulunuyor. Refakat görevi ziyaretimiz Kalkan hücumbotuyla döndüğümüz Kaş Limanı’nda sona erdi. Akdeniz’in kalkanları, yeni görevleri için tekrar denizlere açıldılar. Yeni Şafak olarak, denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizi koruyan donanmamıza “Pruvanız neta (denizleriniz sakin olsun)” diyoruz.

Akdeniz

Kalkanı

Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisine refakat görevi hakkında Yeni Şafak’ın sorularını yanıtlayan Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yalçın Özkütük, “Amacımız, Türk deniz yetki alanları olarak adlandırılan vatan toprağımız denizlerimizi her türlü tehdide karşı korumak ve bu alanlarda faaliyetlerimizin güven içinde icrasını sağlamak” diyor. Özkütük’ün sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

*TCG Gaziantep fırkateynin özelliklerinden bahseder misiniz?

Üzerinde bulunduğumuz gemi, 135.5 metre boyunda, 4100 ton tam yük deplasmanında, 30 knot sürat yapabilen Gabya sınıfı bir firkateyndir. Gemide subay, astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli er olmak üzere yaklaşık 180 personel bulunmaktadır. Gemiye, denizaltı savunma harbi, elektronik harp ve su üstü maksatlı deniz helikopteri konuşlanabilmektedir.

*Deniz Kuvvetlerimiz tarafından yürütülmekte olan Akdeniz Kalkanı Harekâtı hakkında bilgi verir misiniz?

Son dönemde Doğu Akdeniz, kıyıdaş ülke gemileri haricinde farklı ülkeden uçak gemisi görev grupları da dahil olmak üzere çok miktarda geminin varlık gösterdiği bir coğrafya haline gelmiştir. Bu kapsamda, Deniz Kuvvetlerimiz tarafından milli olarak 2006 yılından itibaren icra edilmekte olan Akdeniz Kalkanı Harekâtı çerçevesinde Doğu Akdeniz’de daimi olarak sancak/varlık gösterilerek Türkiye’nin bölgeye yönelik hak ve menfaatleri korunmaktadır.



İZİNSİZ GEMİLERİ UYARIYOR

Akdeniz Kalkanı Harekâtının amaçları; Doğu Akdeniz’de deniz alaka ve menfaatlerimizin korunmasına destek sağlamak, Türk deniz yetki alanlarında denizde durumsal farkındalığı tesis etmek, muhtemel yasa dışı faaliyetlere karşı caydırıcılık sağlamak, Yumurtalık ve Ceyhan Terminali çıkışlı stratejik petrol ulaştırmasının güvenliğini desteklemektir. Ayrıca, Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında deniz yetki alanlarımıza yönelik faaliyetler titizlikle izlenmekte, izinsiz faaliyet yaptığı tespit edilen araştırma gemileri uyarılmakta ve gerektiğinde müdahale edilmektedir. İlave olarak, deniz yetki alanlarımızda Türkiye Cumhuriyeti adına sismik araştırma görevi yapan gemilere destek ve koruma görevi icra edilmektedir.

TACİZLERE FIRSAT VERMEYİZ

* Şu anda burada bulunma amacınız nedir?

Amacımız, Türk deniz yetki alanları olarak adlandırılan vatan toprağımız denizlerimizi her türlü tehdide karşı korumak ve bu alanlarda faaliyetlerimizin güven içinde icrasını sağlamaktır. Şu anki görevimiz ise Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisine refakat ve koruma sağlayarak ülkemiz adına yapılan sismik araştırma faaliyetinin emniyetle tamamlanmasına yardımcı olmaktır.



* Neden böyle bir korumaya ihtiyaç duyuluyor? Bu tür faaliyetlerin Donanma nezaretinde yapılması rutin bir uygulama mı?

Normalde araştırma gemileri faaliyetlerini destek gemileri refakatinde sürdürür. Ancak bulunduğumuz bölgede Yunan savaş gemilerinin tacizleri nedeniyle zaman zaman bizim savaş gemilerimizin varlığını da gerektiriyor. Biz de Türk Deniz Kuvvetleri olarak milli faaliyet yürüten gemi ve sondaj platformlarına yakın veya uzak mesafeden destek ve koruma sağlayarak Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı taciz ve engellemelerine fırsat vermiyoruz.

AKSAZ DESTEĞE HAZIR

Deniz Kuvvetleri, denizlerimizi vatan toprağı olarak her türlü tehdide karşı koruyor. Suriye savaşıyla hareketlenen güney sularımızda, Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında sadece milli sistemlerle donatılmış fırkateyn ve korvetler değil, hücumbotlar, karakol uçakları, helikopterler, denizaltılarla bölgede dosta güven, düşmana korku salıyor. Halen bölgede bulunan su üstü ve su altı platformlarıyla Barbaros Hayrettin Paşa’ya koruma ve himaye sağlanıyor. Barbaros’un sismik araştırma faaliyetinin emniyetle tamamlanmasını sağlamak üzere Akdeniz Kalkanı Harekâtı görevinde bulunan deniz kuvvetleri unsurları ile Aksaz Deniz Üssü’nde ise her an ilave destek sağlayabilecek şekilde müteyakkız tutuluyor.