AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, tvnet'te seçim gündemine yönelik Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. Yavuz, Yedili koalisyonun seçim süreci kararlarına ilişkin "Erdoğan karşısında kazanmak için her şey mübah görüyorlar" dedi. CHP'nin 14 Mayıs seçim gecesinde algı operasyonlarına da değinen Yavuz, "Bütün enerjilerini dezenformasyona ayırıyorlar. Sandıkta sonuç alamayınca başka yola teşebbüs ettiler" ifadelerini kullandı. "28 Mayıs'ta milli irademize sahip çıkmalıyız" diyen Yavuz, vatandaşlara sandığa gitme çağrısında bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, tvnet'te seçim sürecine yönelik Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.
Yurt dışındaki gibi ülkemizde de sandığa gitme oranı ilk turdaki gibi mi olacak?
Yurt dışındaki katılım önemliydi çünkü 14 Mayıs'ta 13 gün boyunca 5 bini aşkın sandıkta oy kullanmışlardı. Bu defa hem 5 güne alındı hem de sandık sayısı 3 binli rakamlara indi. Dolaysıyla biraz da korkuttu. Dört günde hem de sandık sayısı azalmış bir şekilde. Niye sandık sayısı azalmış bir şekilde? Biz her günü bir sandık olarak görüyoruz. 13 günde haliyle kurabileceğiniz sandık sayısı başka 5 günde kurabileceğiniz başka. Almanya başta olmak üzere bir takım yerlere müsaade etmediler. İsteseniz de bazı yerlere kuramadınız. Durum böyle olunca katılım düşük mü olur çünkü orası Türkiye gibi değil insanlar kilometrelerce yol giderek oy kullanıyor. Sonra sadece bir cumartesi pazar vardı ve mesai günlerine rast geliyordu. Bütün bunlar handikap gibi görünüyordu aslında ama gördük ki ilk cumartesi pazar kuyruklar oluştu, insanlar saatlerce kuyrukta kaldı. 14 Mayıs bir rekordu. 2018'de yüzde 50 oranında bir katılım vardı. 14 Mayıs'ta 53.8 oranını yakaladık o bir rekordu. Bu sefer rekoru egale edebilecek miyiz diye düşünürken bugünkü aldığımız rakamlar bir önceki oranında üstüne çıkabileceğimizi gösteriyor. Oran olarak baktığımızda yüzde 52.50'lik bir oranı görüyoruz. Seçime kadar 14 Mayıs'tan yukarı geçeceğini gösteriyor. Türkiye'de böyle olmasını bekliyoruz. Böyle olması gerekir. Çok önemli bir hale geldi. Dışarıdan seçime müdahaleler, ahkam kesmeler. Bu işi 'Darbelerle yapamadık ama dostlarımızı destekleyerek sonuç alacağız diyen Batı dediğimde Avrupa'yı ve ABD'yi kastederek söylüyorum. Bütün bu çıkışlar seçmenimizi konsolite etti. Milli iradeyi korumak adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermek. 'Siz seçimlerle de sonuç alamayacaksınız. Biz Türkiye olarak kendi oyunumuzu oynamaya devam edeceğiz. PKK'ya ve FETÖ'ye kapalıyız.' anlamına geliyor.
Seçim güvenliği nasıl sağlanacak?
14 Mayıs gecesinde seçim sonrası sistemi kuran CHP'li Sedat Doğan açıklama yaptı. "Seçim sistemini ben hazırladım. Sistemi manipüle ettiler. Elimdeki verileri, aldığım ekran görüntülerini seçimden sonrasına saklıyorum. Seçim sonrası yaşanılanları konuşacağız." dedi. Muhalefet 14 Mayıs gecesi ortalığı karıştırmayı kafaya koymuştu. Bu bize CHP'nin neler yapabileceğini gösteriyor. Ekipleri bizim verilerimize göre de Cumhurbaşkanı Erdoğan önde diyor fakat yansıtılan öyle değil. Bütün enerjilerini dezenformasyona ayırıyorlar. Sandık başından resmi olmayan kendi üyelerimizin aktardığı bilgiye göre hareket etmedik. Sandık sonuçlarını gördükten sonra açıklamalarda bulunduk. Günü kurtarmaya yönelik davranıyorlar. Seçim sonrası çok farklı şeyler konuşacağız, liderler değişebilir. Sandıkta sonuç alamayanlar seçim sonrası başka yola teşebbüs etti.
Ümit Özdağ'ın kararı sandığa nasıl yansır?
Yeni anayasa çalışmaları
Amacımız yeni sivil bir demokratik anayasa yapmak. 'AK Parti gitsin, Türkiye'ye ne olursa olsun' diyenler var. Millet bunlara prim vermeyecek.