MİT personelini sözde ‘Kudüs Terör Örgütü’ soruşturması kılıfı adı altında uydurma gerekçe, sahte delil ve ihbarlarla dinleten Alperen ailesi, hem Türkiye’yi terör örgütleriyle yanyana göstermek hem de 17/25 Aralık darbe girişimi için zemin oluşturmaya çalıştı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan eski İspir Cumhuriyet Savcısı Musa Alperen ile eski İspir Hakimi olan eşi Ayşegül Alperen hakkında Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 62 sayfalık iddianamede, dönemin sözde Kudüs Örgütü soruşturmasıyla İran ve Türkiye arasında yapılan ticaret dolayısıyla 17-25 Aralık kumpas soruşturmasıyla ilişkilendirilmesi için delil üretilmeye çalışıldığına, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın da el-Kaide ile bağlantılı gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. İddianameye göre FETÖ için çalışan savcı-hakim Alperen’ler, ‘gizli tanık’ olarak beyan ettikleri ‘Şafak’ın ifadeleriyle oynadı, İran ticaretine ilişkin metne eklemeler yaptı.
ByLock kullanıcısı da olan Musa Alperen’in, kullandığı GSM hattındaki incelemelerde FETÖ sanığı birçok eski hakim ve savcıyla iletişim içerisinde olduğu ve bunlar arasında eski HSYK üyesi T.G’nin de bulunduğu ortaya çıkarken, tanık beyanlarına göre, Alperen’in örgüt evlerinde sohbetlere de katıldığı belirlendi. Ayşegül Alperen’in ise başkası adına GSM hattı kullandığı, üzerinde 1 dolar bulunduğu, örgüte ait yurtlarda kaldığı kaydedildi. FETÖ’nün örgüt içi evliliklere önem verdiğine işaret edilen iddianamede, Alperen çiftinin FETÖ tarafından bu şekilde evlendirildiğinin düşünüldüğü belirtildi. Sanıklar hakkında 15 yıla kadar hapis isteniyor.