2023’ün en önemli seçimi olarak kabul gören Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni Afrika ülkeleri yakından takip ederken, bu durumun gerekçelerini araştıran İngiliz haber sitesi BBC, çarpıcı bir analiz yayınladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yılda kıtanın kalbini kazandığını vurgulayan BBC’nin haberine göre, Cumhurbaşkanı'nın yeniden seçilmesi halinde Ankara ile kıta arasındaki bağın daha da güçlenmesi muhtemel. Haberde, Erdoğan’ın yirmi yıl önce, ilk olarak başbakan sonra da cumhurbaşkanı olarak Türkiye'de iktidara geldiğinden beri Afrika'ya sürekli artan bir ilgi gösterdiği, askeri, diplomatik ve ekonomik olarak ilişkileri geliştirdiği vurgulandı.
Haberde verilerle Afrika-Türkiye ilişkisinin boyutu incelendi. Dışişleri Bakanlığı'nın rakamlarına göre, Türkiye'nin kıta ile yıllık ticareti 2003-2021 yılları arasında 5,4 milyar dolardan 34,5 milyar dolara yükseldi ve bunun başını kimyasallar, çelik ve tahıllar çekti. Pek çok ulusun sömürge geçmişinin yaralarını, Türkiye’nin sardığına işaret edilen çalışmada, “2013 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan Gabon'a yaptığı bir ziyarette "Afrika Afrikalılara aittir, biz sizin altınlarınız için burada değiliz" dediği hatırlatıldı.
Haberde, Türkiye’nin başta insansız hava araçları(İHA) olmak üzerek çeşitli askeri yatırımlarla diplomatik olanaklarını geliştirdiği kaydedildi. İHA diplomasisi kapsamındaki silah anlaşmalarının Ankara’ya ciddi ekonomik kazanç sağladığı vurgulanan çalışmada, “Libya, Ermenistan ve Ukrayna'da değerini kanıtlayan Bayraktar TB-2 insansız hava aracı şimdi de Batı Afrika'nın Sahel bölgesinde saklanan cihatçı grupları hedef almak için mükemmel bir silah olarak sunuluyor” denildi. İHA diplomasisinin Burkina Faso, Togo, Nijer, Benin, Fas, Tunus, Etiyopya, Nijerya ve Somali’de yürütüldüğü vurgulanan analizde, “Bu Mart ayında bir düzine insansız hava aracı Mali'nin başkenti Bamako'daki havaalanının pistine ulaştı” bilgisi paylaşıldı.
Türkiye’nin kıtadaki rakibi Çin’le bu alanda rekabet ettiği ve Türk İHA’larının ciddi rağbet gördüğü vurgulandı. Türkiye’nin İHA dışında da askeri yatırımlarda bulunduğu belirtilen haberde, “Zırhlı ve mayın temizleme araçları, sensör ve gözetleme sistemleri ve tüfekler de Türkiye'nin son dönemde Afrika ülkeleriyle imzaladığı çok sayıda silah anlaşmasının bir parçası. Verilere göre kıtadaki toplam 30 ülkenin Türkiye ile güvenlikle ilgili imzaladığı en az bir anlaşması var. Bunlardan 21'i 2017'de onaylandı” denildi.
Çalışmada Erdoğan’ın askeri ve ticari anlaşmaların dışında, Türkiye-Afrika ilişkilerini güçlendirmek için yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüğü kaydedildi. Türkiye 2005 yılında Afrika Birliği'nin gözlemci üyesi olduğu belirtilirken, “Üç yıl sonra stratejik ortak rolüne yükseldi. Türkiye 2014 yılından bu yana yaklaşık 30 Afrika ülkesine 50 resmi ziyaret gerçekleştirdiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Senegal'i dört kez ziyaret etti, bu neredeyse Çin ya da Almanya'ya gittiği kadar sık” değerlendirmesi yapıldı.
Yazıda, Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu artırmasının başlıca sebeplerinden biri olarak yumuşak gücünü kullanması gösterildi. Devlet televizyonu TRT’nin kıtada konuşulan dillerde yayın yaptığı belirtilen çalışmada, “Ama belki de en büyük kültürel etki, Etiyopya'dan Senegal'e kadar birçok Afrika ülkesinde büyük hit haline gelen Türk pembe dizilerinden geliyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Afrika ile Türkiye arasında enerji alanında da bağların olduğu kaydedildi. Türk şirketlerinin bölgede enerji yatırımlarına hız verdiği ifade edilirken, “Geçtiğimiz haftalarda, birkaç Batı Afrika ülkesinde ve Güney Afrika’da yüzer enerji santralleri faaliyet göstemeye başladı. Erdoğan'ın kazanması halinde bu ilişkiyi geliştirmesi bekleniyor” diye yazıldı.
Erdoğan’la kıta arasındaki bağın Afrika ülkeleri tarafından önemsendiği belirtilirken, Afrikalıların Erdoğan’ı desteklediği belirtildi. Buna gerekçe olarak, Afrika topluluklarının ve yönetimlerinin, gözünü Avrupa ve Batı'ya dikmiş durumda olan 7’li Masa adayı Kılıçdaroğlu’nun kıtayla ilişkilere önem vermeme ihtimali gösterildi. Kılıçdaroğlu'nun kazanması Afrika'yı öncelikler listesinde aşağılara iterek bu kazanımlardan feragat edebileceği riski de paylaşıldı.