Prof. Dr. Tatar, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ve AFAD Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nde yürütülen çalışmalara ilişkin soruları yanıtladı.
Tatar, AFAD Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi'nde Türkiye ve çevresinde meydana gelen depremlerin kaydedildiğini, 26 personelin 7 gün 24 saat esasına göre çalıştığı merkeze, ülke genelindeki 1145 deprem kayıt istasyonundan verilerin ulaştığını kaydetti.
Çevredeki 13 ülkede meydana gelen depremlerin de merkezde kaydedildiğini ve bu verileri farklı sismolojik merkezlerle paylaşabildiklerini anlatan Tatar, çoğunluğu Marmara Denizi civarında olmak üzere farklı bölgelerde derin kuyu sismometre cihazlarının bulunduğunu söyledi.
Tatar, merkezde yerli yazılım kullandıklarını ve çevre ülkelere teknoloji transferi yaptıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Çok yakın zamanda Azerbaycan'ın sismolojik laboratuvarlarını, altyapısını yeniledik ve yazılımlarımızı transfer ettik. Yakın bir zamanda bunun aynısını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yapacağız. Deprem olduğunda bunu anlık olarak görebiliyoruz, sinyalle bunu görmek mümkün. Arkasından 'otomatik çözüm' diye adlandırdığımız, depremin nerede, hangi lokasyonda, hangi büyüklükte olduğunu gösteriyor ama arkasından görevli arkadaşlarımız 4-5 dakikada manuel olarak çözüp sistemlerimiz vasıtasıyla açıklıyorlar."
Tatar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gündeme gelen "yapay deprem" tartışmalarının, daha önceki birçok deprem sonrasında da yapıldığını hatırlattı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ortaya çıkardığı enerjinin 30 milyon joule olduğunu ve geniş bir alanda hissedildiğini kaydeden Tatar, şu değerlendirmede bulundu:
"Sosyal medya üzerinden, kimin kayda aldığını, seslendirdiğini bilmediğimiz ses kayıtları olabiliyor. Kimi zaman AFAD'ın logosunu kullanıp ne yazık ki işte 'Şu gün şu saatte deprem olacak.' diyenler çıkabiliyor. Hiçbir bilimsel bilgi, hiçbir bilimsel veri depremin hangi gün, hangi saatte, nerede olacağını şu anki bilgilerimizle söyleyemiyor. Bir bölgede deprem riski vardır. Bir fayın deprem tekrarlama aralığını tamamladığını, bir sismik boşluk olduğunu söylemek mümkün. Bunun dışında hiçbir fay üzerinde 'Şu gün, şu saatte, şu dakikada deprem olacak.' deme şansımız yok. Bu gerçeği bilerek vatandaşlarımızdan özellikle sosyal medyada yayılan bu tür haberlere itibar etmemelerini ve devletin resmi kurumlarının açıklamaları dışında hiçbir bilgiye, açıklamaya kulak asmamalarını, itibar etmemelerini rica ediyorum."