Adli tatilin sona ermesinin ardından 2018-2019 adli yılı, Yargıtay Başkanlığınca Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen açılış töreniyle başladı. Yargıtay Birinci Başkanı Cirit'in ev sahipliğindeki törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile yüksek yargı mensupları katıldı.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit bir konuşma yaptı. Konuşmasında liyakatin önemini vurgulayan Cirit, "Ehliyet ve liyakata dikkat edildiğinde 21. yüzyıl Türk yüzyılı olacaktır, uyulmadığında ise bir felaket olacaktır. Yargılama süreçleri büyük bir özen ve titizlikle yürütülmelidir. Bu sebeple, hakim, cumhuriyet savcısı ve yargı personeli seçiminde, yükselmesinde ve nakillerinde objektif kriterler belirlenerek liyakat ilkesine uygun davranılması büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.
FETÖ'nün yargıda kendini iyice hissettirdiği son 10 yıllık sürecin, hem toplumda hem de yargı mensupları ile yargı personelinde ciddi bir travmaya neden olduğunu belirten Cirit şöyle devam etti: "Aksayan kamu hizmeti, halkın devlete güvenini zedelerken, FETÖ tarafından yürütülen hukuksuzlukların bir kısmının hakim ve savcıların hukuku bir silah gibi kullanarak gerçekleştirmesi de toplumun yargıya güven algısında sorunlara neden olmuştur. Yargıya duyulan güvenin aşınmasının toplumsal barış ve huzur üzerinde doğurduğu riskler, uluslararası alanda yaşanan güven ve itibar kayıpları, oldukça zorlu ve titiz bir yenileme sürecini gerektirmektedir."
Başkan Cirit, isim vermeden Türkiye ile ABD arasında krize neden olan ABD'li papaz Brunson davasına da değindi: "Yapılan açıklamalar çerçevesinde bir yabancı devlet vatandaşının tutuklanması ve yargılanmasına ilişkin kararları verecek tek ve mutlak güç, yargı yetkisini Türk milleti adına kullanan bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir. Demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ideallerini yaşatma ve yüceltme iddiasını taşıyan yabancı devletlerin de öncelikle uluslararası hukukça korunan 'Türkiye Cumhuriyeti Devletinin' egemenliğine saygı duyması gerekir. Çağdaş demokrasilerin ve devletler hukukunun en temel ilkelerinden biri olan bu gerçeğin kaba güç kullanılarak ters yüz edilmeye çalışılması, insan haklarının güçlenmesine değil, zayıflamasına neden olur."
İstanbul Çağlayan Adalet Saray'ndaki adli yıl açılış töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Burada konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan 15 Temmuz darbe girişimi sonrası açılan kamu davalarıyla ilgili bilgi verdi: "Cumhuriyet Başsavcılığımız nezdinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün, İstanbul Borsası'nın işgali davaları olmak üzere terör yargılamalarıyla ilgili 41 kamu davası açılmıştır. Açılan bu kamu davalarından 34'ü yetkili ağır ceza mahkemelerimiz tarafından karara bağlanmış, çoğunluğu üst rütbeli 789 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve diğer hürriyeti bağlayıcı cezalara çarptırılmışlardır."