28 Şubat mağdurları 20 yıldır adalet bekliyor. 1998 yılından bu yana kurtulmaları için 3 farklı imkan doğsa da; hiçbiri fayda etmedi. Yeniden yargılanma talepleri sürekli reddedildi. AYM başvurularından, 'yetkili değilim' cevabı alındı. PKK ve DHKP-C’lilerin de bulunduğu 2 bin 500 mahkum salıverildi ama onlar hala cezaevinde.
28 Şubat postmodern darbesiyle demir parmaklıklar ardına gönderilen İslami hassasiyete sahip yüzlerce genç, aradan geçen 20 yılda çıkan 3 farklı ‘dolaylı af’tan da mahrum bırakıldı. 2003 yılında Topluma Kazandırma Yasası’yla aralarında en azılı teröristlerin de olduğu 2 bin 500’den fazla mahkum salıverilirken, 28 Şubat mağdurlarının cezalarına yenilerinin eklenmesi, görünmeyen bir elin bu insanlara zulmetmeye devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Siyasi mahkumların F Tipi Cezaevlerine nakledilmesi sürecinde, cezaevlerinde özellikle sol görüşlü mahkumların başlattığı açlık grevleri, pek çok mahkumun yaşamını olumsuz yönde etkilemişti. 1999 yılında yaşanan olaylar sonrası aylarca süren açlık grevleri nedeniyle sağlığı bozulan onlarca mahkum, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in imzaladığı afla birlikte tahliye edilmişti. Sağlık konusundaki sıkı kuralların hafifletildiği bu dönemde, 28 Şubat mağdurları bu toleranslardan ve haklardan bile faydalanamadı.
Tarihler 2003 yılını gösterdiğinde ise TBMM’den cezai indirimden yararlanıp tahliye olmanın yolunu açan 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası çıktı. Ancak yasa, ‘örgütleri çökertecek’ bilgi paylaşılması şartı koşuyordu. Bunun için Emniyet İstihbarat’ın rapor hazırlaması gerekiyordu. Söz konusu dönemde Emniyet İstihbarat’ta etkin olan FETÖ’cülerin de verdiği raporlarla, aralarında PKK, DHKP-C gibi pek çok örgütten 2 bin 500 mahkum salıverildi. Uydurma örgüt isimleri ve işkencelerle imzalatılan ifadelerle mahkum edilen 28 Şubat mağdurları, Emniyetten gelen olumsuz istihbarat raporları nedeniyle bu yasadan da faydalanamadı.
FETÖ’nün hakim, savcı ve emniyet ayaklarıyla organize şekilde hareket ederek başlattığı Ergenekon Davası’nda dalga dalga operasyonlar yapılarak onbinlerce sayfa delil üretilmişti. Bu süreçte mahkum edilen Ergenekon sanıkları için yasa değişikliği yapılarak, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapma hakkı getirildi. Bu değişiklikte yer alan “23 Eylül 2012 tarihinden önce kesinleşen kararın AYM önüne getirilemeyeceği” ibaresi, 28 Şubat mağdurlarının hukuk mücadelesine engel oldu. Mahkeme, Ergenekon sanıklarının yaşadığı mağduriyeti 6 ay içinde gidererek, yerel mahkemelerde yeniden yargılanmaların önünü açarken, Anayasa Mahkemesi’ne başvuran 28 Şubat mağdurları, mahkemenin “süre yönünden incelemeye yetkili değilim” yanıtıyla karşılaştı. 28 Şubat mağdurlarının bu girişimi de sonuç vermedi.