15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında Fethullahçı Terör Örgütüne'ne yönelik soruşturmada ilginç bilgilere ulaşılıyor.
Yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ'cülerin telefonlarında bulunan WhatsApp mesajlarında açık açık yalan söylemeleri istendiği, hatta yalanlarına dayanak olarak ilk sahabelerden Hz. Ammar Bin Yasir'in bile alet edildiği ortaya çıktı.
Darbe soruşturması kapsamında Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada ele geçirilen telefon mesajlaşmaları şoke etti.
Bir gün müşrikler Ammâr'ı gaddarca işkencelere uğrattılar, yapmadıkları eza tatbik etmedikleri işkence kalmadı. Hz. Ammâr, bu korkunç ve dayanılmaz işkenceden kurtulmak için, onları hoşnut edici birkaç söz söylemek zorunda kaldı. Kâfirler, mustas'af ve himayesiz bir adama yaptıkları eza ve cefalarla söylettikleri sözlerden memnun olarak onu serbest bıraktılar. Hz. Ammâr, müşriklerin elinden kurtulur kurtulmaz, koşa koşa Resulullah'ın huzuruna vardı ve olanları anlattı. Kendisini kızgın kumlara yatırdıklarını ve kuyuya sarkıttıklarını, eğer Lât ve Uzza lehinde ve Resulullah aleyhinde konuşursa bırakacaklarını, aksi takdirde öldüreceklerini; durumun ciddiyetini görünce de sırf kendini kurtarmak için diliyle bazı şeyler söylemek zorunda kaldığını anlattı. Bunları anlatırken bir taraftan da gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Bu manzara karşısında Resul-u Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu:
-Ammâr! kalbine sor, kalbini nasıl hissediyorsun ?
-Ya Resulallah, kalbim, imanın verdiği zevkli duygularla dopdolu!
-Ammâr! tekrar böyle muamelede bulunurlarsa, sen de onların dediklerini yap
Resulullah'ın bu ruhsatı vermesinin ardından şu ayet-i kerime nazil oldu:
"İnandıktan sonra Allah'ı inkâr eden, kalbi imanla yatışmış olduğu hâlde inkâra zorlanan değil, fakat küfre göğsünü açan, küfürle sevinç duyan kimselere Allah'dan bir gazap iner. İşte onlar için büyük bir azap vardır."