Başkan Erdoğan, ABD’nin ekonomik saldırısına Türkiye’nin yine ekonomi ile cevap vereceğini belirterek, “İhraç, ihraç, ihraç... Üretim, üretim, üretim... Daha çok istihdam oluşturacağız. Amerika’nın elektronik ürünlerine boykot uygulayacağız. Onların Iphone’u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var. Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı anlasınlar” dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu"na katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'nin Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırısına ilişkin önemli mesajlar verdi:
Türkiye'ye yönelik açık bir ekonomik saldırı var. Eskiden bu işler, daha sofistike, daha örtülü, daha dolaylı yollardan yapılıyordu. Şimdi bodoslama bir şekilde üzerimize geliyorlar. Buna karşı yapılacak iki şey var. Bunlardan biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği tedbirleri aldık alıyoruz. Yapabileceğiniz ikinci ve bana göre asıl önemli olan husus, siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır.
EKONOMİMİZ TIKIR TIKIR ÇALIŞIYOR
Madem maruz kaldığımız saldırıların ekonomimizin gerçek durumuyla bir ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır, öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor. Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomik verilerini yerli yabancı, dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada bir gariplik olduğunu fark edecektir. Bugün ülkemiz her bakımdan dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor.
ONLARA DA BİR MALİYETİ VAR
ABD sadece Türkiye'yi değil, Çin'den Rusya'ya, İran'dan Avrupa'ya kadar pek çok yeri, hemen yanı başındaki Kanada'yı ekonomik bakımdan hedef alıyor. Türkiye'ye yönelik daha büyük ve daha derin bir operasyon yapılıyor. Bunlar, sahada bize istediklerini yaptıramayınca da tıpkı diplomasi, askeri güç, sosyal ve siyasi istikrarsızlık gibi ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Şunu da söyleyeyim, yaşadığımız sürecin bize bir maliyeti vardır ama operasyonu gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesizdir.
İŞİMİZE DÖRT ELLE SARILALIM
Buradan milletimize, özellikle de iş dünyamıza sesleniyorum; ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz, depoları kilitlemenin anlamı yok. İhraç, ihraç, ihraç... 'Üretimi askıya alalım.' Çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim, üretim, üretim... Yola devam. Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz, daha çok emek vereceğiz.
ÜRETİP BİZ DIŞARIYA SATACAĞIZ
Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip, biz dışarıya satacağız. Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone'u varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var.
Biz bunları uygulayacağız. Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz, kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp biz dışarıya servis edeceğiz.
Yeni Şafak gündeme getirdi
Döviz kurları üzerinden Türkiye’yi hedef alan ABD’ye tepki gösteren Erdoğan, Yeni Şafak’ın gündeme getirdiği “ABD menşeli telefon, bilgisayar, kozmetik ürünlerine ek vergi getirilsin” önerisine benzer bir çıkış yaptı. Erdoğan, “ABD’nin elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız” dedi. Yeni Şafak’ın geçen hafta yaptığı “ihracat seferberliği” haberi de ses getirdi. İş dünyasına seslenen Erdoğan, “En güzel cevap işimize 4 elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz” diye konuştu.
Türk Lirası ile yürüyeceksin
Allah’ın yardımının yakın olduğunu belirten Erdoğan, “Hiç endişe etmeyin. (Bekle gör) anlayışıyla üretimi durdurursak, ‘ihtiyat’ diyerek ticareti aksatırsak, ‘önümüzü görelim’ diyerek yatırımları ertelersek, paramızı ‘eyvah tehlike var’ diyerek dövize yönlendirirsek inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz. Sakın. (Dövize gidersek kurtuluruz) yok. O zaman batarsın. Sen Türk’sün, sen Türk Lirası’yla beraber yoluna yürüyeceksin” değerlendirmesini yaptı.
Hedefimiz kriz değil 2023’tür
Milletle, iş dünyasıyla, üreticilerle, ihracatçılar ve çalışanlarla birlikte gönül gönüle, el ele, omuz omuza verip bu meselenin üstesinden geleceklerine işaret eden Erdoğan, "Biz siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi, bu hadise karşısında da asla küçük düşünmüyoruz. Bizim asıl hedefimiz bu konjonktürel krizi aşmak değil, 2023 hedeflerimize ulaşmaktır. Çünkü bu hedeflerimize ulaşamazsak daha çok krizle karşı karşıya geleceğimizi biliyoruz" dedi. Erdoğan, Malazgirt Savaşı'nın tarihi olan 26 Ağustos'un yaklaştığını anımsatarak, "26 Ağustos'ta yeniden Malazgirt'ten yola çıkacağız, unutmayın. Yeniden bir diriliş olacak inşallah" diye konuştu.
- Mankurtlara ihtiyacımız yok
- Erdoğan, "Bu ülkede kendine aydınlık bir gelecek kuramayan, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şans elde edemez. Bazılarının, özellikle gençlerimizi tahrik etmek için yurt dışı güzellemeleri yaptıklarını görüyorum. Kendi ülkesinde ortalama bir işle oldukça iyi bir standartta yaşamayı yurt dışında sefalet içinde hayatını sürdürmeyi tercih eden varsa, elbette kendi bileceği bir iştir. Ama bununla kalmayıp bir de ülkesini karalamayı tercih edenlere biz 'mankurt' diyoruz. Bizim mankurtlara ihtiyacımız yok. Bize bu ülkenin kalbi iman dolu, kafası zehir gibi çalışan kendilerine eğitimden spora, sağlıktan teknolojiye her türlü imkanı sağladığımız gençler yeter. AK Parti davası işte bu gençliği yetiştirme davasıdır. Türkiye'yi gençlerimizle birlikte hedeflerine ulaştıracağız" dedi.
AK Parti’yi anlamak önemlidir
AK Parti dönemini anlamanın bugünlerde çok daha önemli olduğunu belirten Erdoğan, “AK Parti’yi anlamak için önce Türkiye’yi ve Türk milletini anlamak gerekiyor” dedi. Erdoğan, “Seçimler sonrasında sergiledikleri tavırlar da AK Parti’yi değil, milleti yenememiş olmanın hırsından kaynaklanıyor. Bu kesim, artık ülkemize ve milletimize olan düşmanlıklarını AK Parti’ye muhalefet örtüsü altında gizleyemez hale geldi. Türkiye tartışmaların, kodlar, şifreler, semboller değil, açık yüreklilikle yapılabildiği bir ülke olmalıdır. Son günlerde yaşanan hadiseleri de bu çerçevede değerlendiriyorum” diye konuştu.