Husilerin Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırısı sonucu çok sayıda lojistik devi operasyonlarını askıya alırken, ABD’den bölgede gerilim artıracak bir adım geldi. Washington yönetimi, Husi saldırılarının serbest ticaret akışını tehdit ettiğini, masum denizcileri tehlikeye attığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek 10 ülkeden oluşan çok uluslu bir koalisyon kurulduğunu ilan etti. Saldırıların ardından bu konunun çözümü için uluslararası bir talep olduğuna işaret eden ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Bu nedenle bugün Refah Muhafızı Operasyonu’nu kurduğumuzu duyuruyorum. Bu, Ortak Deniz Kuvvetleri ve 153. Görev Gücü’nün çatısı altında Kızıldeniz’deki güvenliğe odaklanan önemli bir çok uluslu güvenlik girişimidir” ifadesini kullandı.
Kızıldeniz’de kurulan yeni misyonda ABD’nin yanı sıra İngiltere, Bahreyn, Kanada, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Şeyseller ve İspanya yer alıyor. Yeni görev gücüne Körfez ülkelerinden yalnızca Bahreyn’in katılması dikkat çekti. Bölgenin önde gelen ülkeleri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) katılımının da ABD tarafından istendiği ancak Washington’ın bu konuda 2 ülkeyi ikna edemediği kaydedildi.
Yemen’deki Husiler, 12 Aralık’ta uyarılara cevap vermeyen ve İsrail’e giden bir Norveç petrol gemisini hedef aldıklarını duyurmuştu. Yemen’deki Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, 14 Kasım’daki televizyon konuşmasında, Kızıldeniz’de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu. 10’lu koalisyonun duyurulmasının ardından açıklama yayımlayan Husiler ise saldırılarının devam edeceğinin işaretini verdi. Açıklamada, “Çatışmayı genişletmek isteyen her kim olursa olsun, eylemlerinin sonuçlarına katlanacaktır. ABD’nin oluşturduğu koalisyon İsrail’i korumak ve hiçbir gerekçe olmaksızın denizleri militarize etmek için kurulmuştur. Yemen, Gazze’ye destek için meşru operasyonlarını sürdürmekten vazgeçmeyecek” ifadeleri kullanıldı.
ABD’nin daha önce Kızıldeniz’e gönderdiği USS Carney, USS Stethem ve USS Mason adlı destroyer’ler, Husilerin olası saldırılarını caydırmak ve karşılık vermek için her gün Bab el-Mendeb Boğazı’ndan geçerek devriye görevinde bulunuyor. İngiltere Kraliyet Donanması’na bağlı HMS Diamond destroyerini daha önce bölgeye gönderirken, Fransa donanmasına ait Languedoc adlı fırkateyn de bir süredir Yemen kıyılarında görev yapıyordu.
Daha önce Doğu Akdeniz’e gönderilen USS Gerald R. Ford ve USS Dwight D. Eisenhower uçak gemileri de ABD’nin diğer savaş gemileriyle beraber bölgede devriye faaliyetlerinde bulunuyordu. Haberlere göre ABD’nin Pasifik’te bulunan bir diğer uçak gemisi USS Carl Vinson ve kendisiyle beraber hareket eden savaş gemileri filosu da Umman Körfezi’ne doğru hareketlenmeye başladı. Bu, ABD’nin bölgedeki 3. uçak gemisi olacak.
Saldırılar dünya tedarik zincirini de vuruyor. Dünyanın önde gelen nakliye şirketleri, Maersk, Hapag-Lloyd, (MSC, Fransız gemicilik şirketi CMA CGM ve son olarak İngiliz enerji şirketi BP, Evergreen Marine de Kızıldeniz rotasını geçici askıya aldı.