Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, başta AB üyeleri olmak üzere Batılı ülkelerin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Gazze Kasabı İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant'ın tutuklanması yönündeki kararını uygulamak zorunda olduğunu söyledi. 7 Ekim 2023 sonrası Gazze'yi hedef alan İsrail saldırılarına karşı AB içerisinde en fazla tepkiyi gösteren yetkili olan Borrell, gelecek ay sona erecek görevinin son günlerinde işgalci güce yönelik yaptırımlara güçlü destek vermeye devam ediyor. AB'nin bir nevi Dışişleri Bakanı olan Borrell son konuşmasında, AB üyesi bazı ülkeleri iki yüzlülükle suçladı. Macaristan, Avusturya, Çekya ve Almanya başta olmak üzere bazı ülkeler karardan memnuniyetsizliklerini bildirmiş ve buna uymayabilecekleri yönünde açıklamalar yapmıştı.
Borrell, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde düzenlenen İsrail-Filistin konulu bir konferansta UCM'nin kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Bu, siyasi bir karar değil, bir mahkeme kararıdır. AB üye ülkelerinin güçlü desteğiyle oluşturulmuş uluslararası bir mahkemenin kararı" diyen Borrell, "Mahkeme Putin'e karşı tutuklama emri çıkarmaya karar verdiğinde birçok ses destekledi. Oldukça dikkat çekici olan bu seslerden bazıları bugün sessiz" sözleriyle Batılı liderleri eleştirdi.
"AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Temsilci olarak, üye ülkelerden UCM'yi desteklemelerini istiyorum. AB'ye üye ülkelerin mahkemenin kararını uygulamakla yükümlü olduklarını hatırlatıyorum" diye sözlerine devam eden Borrell, AB'ye aday ülkelerden UCM'ye bağlı olmalarının istenirken, üye ülkelerin bu yükümlülüğü yerine getirmemesinin "çok komik olacağını" kaydetti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Netanyahu'yu ülkeyi ziyarete davet ettiğine dair bir rapor sorulduğunda Borrell şunları söyledi: “Macaristan da mahkemenin tutuklama emirlerini uygulamalı... ve tüm AB ülkeleri (eğer bunu yapmazlarsa) uygulamalıdır" dedi. Borrell, Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emirlerinin antisemit olduğu yönündeki suçlamalarını da reddederek, "Ne zaman bir kişi belirli bir İsrail hükümetinin politikasına karşı çıksa, o kişi anti-semitizmle suçlanıyor. Bu kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Borrell, 7 Ekim'den bu yana AB içinde, İsrail destekçisi Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve bazı Avrupalı liderlerle çatışma yaşıyor. AB Yüksek Temsilcisi, UCM kararından önce, Gazze Şeridi’nde yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle İsrail ile siyasi diyaloğun askıya alınmasını teklif etmişti. Teklife ilişkin "Orta Doğu'da neler olduğunu açıklamak için kelimeleri tükettim" diyen Borrell, "Yaşlara bakarsanız, en fazla kayıp 9 yaşın altındaki çocuklar" sözleriyle İsrail'in çocukları hedef alan katliamını gözler önüne sermişti. Yine, "Gazze başta olmak üzere Filistin'deki durum, mağdurların çoğunluğunu çocukların oluşturduğu trajediyi gösteriyor" ifadelerini kullanmıştı. Borrell, Gazze'de insani krizin kronikleştiğine ve ABD'nin İsrail'e müdahale etmediği her geçen sürenin daha fazla insanın ölmesi anlamına geldiğini belirterek, Washington'ın soykırımdaki rolüne dikkati çekmişti.