Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5'i tutuklu, 66 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar eski Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Suat Dağlı, emniyet mensupları Ahmet Şanverdi, Bekir Kaymakcıoğlu, Erdem Kanmaz ve Hüseyin Avcı ile tarafların avukatları hazır bulundu. Haklarında adli kontrol şartı bulunanlar ile tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı.
"Yer kalmadığı" gerekçesiyle gazetecilerin alınmadığı duruşmada, kimlik tespitinin ardından iddianame okundu, tutuklu sanıklar Suat Dağlı, Ahmet Şanverdi, Bekir Kaymakcıoğlu ve Hüseyin Avcı ifade verdi.
Mahkeme heyeti tutuklu diğer sanık Erdem Kanmaz'ın ifadesi ile taraf avukatlarının savunmasının yarın alınmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Hazırlanan 432 sayfalık iddianamede, bu davada hakkında adli kontrol kararları bulunan gazeteci Mehmet Baransu ile eski Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya'nın yanı sıra sanıklardan Erdal Arı, Erdem Kanmaz, Hüseyin Avcı, Suat Dağlı, İlyas Avcı, İlyas Işık, Murat Duraker ve Mustafa Işık, Ahmet Şanverdi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" istendi.
Haklarında dava açılan 66 sanık için ayrıca, "Silahlı terör örgütüne üye olmak, Cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlisinin resmi belgelerde sahteciliği, görevi kötüye kullanma, terör örgütü propagandası yapmak, iftira, suç uydurma, özel hayatın gizliliğini ihlal, açıklanması yasaklı olan gizli bilgileri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” gibi suçlardan da hapis cezası talep edildi.
"Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"nın (FETÖ/PDY), asıl amacının devleti ele geçirmek olduğunun yazıldığı iddianamede, "Silahlı mücadele yerine devlet kadrolarını yetiştirdikleri elamanlar vasıtası ile ele geçirip devlet içerisinde devlet olma, yani paralel bir yapılanma oluşturarak devletin Anayasal düzenini değiştirme, kurdukları şirketler üzerinden ekonomik bir güç elde ederek devletin finansal yapısını etkileyecek boyutta manüpüle edecek şekilde bir güç oluşturmaya çalıştıkları görülmektedir" ifadesi yer aldı.
Örgütün başlıca amaçlarından birinin de devlete, alternatif bir devlet kurmak olduğunun vurgulandığı iddianamede, "FETÖ/PDY terör örgütü kurucusu Fetullah Gülen, ilk etapta devlete karşı savaş vererek hedeflere ulaşmanın yıpratıcı olacağını teşhis etmiş, bu nedenle mevcut sistemi yıkmak yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir" ifadesine yer verildi.
İddianamede ayrıca, örgütün, devlet içerisinde bulundukları kadrolarda kendi menfaatlerini gözettiklerine dikkat çekilirken, devletin gizli kalması gereken ya da kişilerin hayatına ait özel, gizli kalması gereken bütün bilgilerin toplanıp arşivlendiği belirtildi.
İddianamede, örgütün bünyesine kattığı kişilere önce yemin ettirdiği, yapılanmaya dahil edilen asker, polis ve yargı mensuplarının cemaat evine götürüldüğü, burada şura halkası içerisine alınarak bağlı olduğu "abisi" eşliğinde yemin ettirildiğinin tespit edildiği, yeminin herkesin duyabileceği ses tonuyla söylenmesinin zorunlu olduğu vurgulandı.