Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, terörist elebaşı Abdullah Öcalan ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağrılarıyla başlayan Kobani olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında eski HDP milletvekillerinin de bulunduğu 20 şüpheli, 25 Eylül’de düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. Önceki gün adliyeye getirilen şüpheliler, ifade işlemlerinin ardından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Soruşturma savcısının tutuklama istemli sevk yazısında, şüphelilerin, 6-8 Ekim olaylarının başlamasından önce ve işlenmesi sırasında PKK’nın sözde yöneticileri ile fikir ve eylem birliği içerisinde bulundukları, atılı suçlara konu fiillerin işlenmesi için aynı kast ve iradeyi taşıdıkları, örgütün sözde yöneticilerinin talimatları doğrultusunda atılı suçlara konu fiillerin işleneceğini bilerek ve isteyerek açıklamalar yaptıkları belirtildi.
Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce sorgulanan şüphelilerden 17’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheliler Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Gülfer Akkaya ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yurt dışına çıkış yasağı konulan 3 şüpheli, haftanın iki günü de imza verecek. Tutuklanan şüphelilerin isimleri şöyle: Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Dilek Yağlı, Günay Kubilay, Zeki Çelik, Ali Ürküt, Pervin Oduncu, Alp Altınörs, Berfin Özgü Köse, Cihan Erdal, Ayhan Bilgen ve İsmail Şengün.
Olay tarihinde HDP MYK üyesi olan şüpheliler, 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi olarak gösterilirken, 6 Ekim’deki HDP MYK toplantısının ardından yapılan sokağa çıkma çağrısı da soruşturma dosyasına girdi. Şüpheliler önemli bir kısmının 6-8 Ekim olaylarının fitilini ateşleyen söz konusu MYK toplantısına katılmadıklarını savunması ise dikkat çekti. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, savunmalarında, sokağa çıkma çağrısının yapıldığı açıklamaya ilişkin MYK’yı işaret ederken, şüphelilerin toplantıya katılmadığını ileri sürmesi açıklama kararının kim ya da kimler tarafından alındığı sorularını beraberinde getirdi.
37 kişinin katledildiği olayların fitilini ateşleyen MYK açıklamasını bazı şüphelilerin savunmaya devam etmesi dikkat çekti. HDP MYK üyesi Alp Altınörs, söz konusu MYK çağrısının “demokratik çerçevede” olduğunu iddia ederken, “Çağrının makul olduğunu düşünüyorum” dedi. Şüpheli Emine Beyza Üstün de “Her ne kadar sözü edilen MYK toplantısında bulunmasam da hiçbir MYK kararı şiddet içerikli değildir. Son derece demokratik ve barışçıl bir çağrı yaptık. Doğru karar aldığımızı düşünüyorum. Şiddet içeren ya da şiddetle sonuçlanan hiçbir çağrı yapmadık” iddiasında bulundu.
6-8 Ekim olayları kapsamında gözaltına alınanlara destek için Ankara Adliyesine gelen, aralarında HDP milletvekillerin de olduğu grup açıklama yaptığı sırada, kendisinin Vanlı bir Kürt olduğunu söyleyen vatandaş, "Ben Kürt'üm. Sizler Kürt'ün temsilcisi olamazsınız. 77 sülalem Kürt, benim temsilcim olamazsınız. Kürt'ü kullanarak Kürt'ün üzerinde tahakküm kuramazsınız" diyerek tepkisini dile getirdi.
Soruşturma kapsamında, PKK elebaşlarının da aralarında bulunduğu 82 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. Şüphelilerin 61’i PKK’nın dağ kadrosunda ya da yurt dışında olması nedeniyle yakalanamazken, yurt içinde olduğu anlaşılan bir şüphelinin yakalanması çalışmaları sürüyor. Bu arada, 6-8 Ekim olayları sırasında HDP MYK üyesi olan mevcut HDP milletvekili 7 kişi hakkında da dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke hazırlanacak.