Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi tarafından Ankara'da düzenlenen “Uluslararası Bilim ve Teknoloji Konferansı"nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi:
Türkiye'nin son 14 yılda ortaya koyduğu büyük sıçramada, bilim ve teknoloji alanına yapılan yatırımların önemli bir payı var. Maalesef Batı'nın bilim ve teknolojide çok büyük ilerlemeler kaydettiği bir dönemde bilhassa son 200 yılda biz farklı meselelerle uğraşmaktan bu alanları ihmal ettik. Eksikliklerimizin de sorumluluklarımızın da farkındayız.
İşte savunma sanayiinde yapılanlar ortada. Bizler bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık Türkiye insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi. Bunu başardık. ABD'den bir İHA istiyorsun, aldığımız cevap, kongreden geçmedi. Biz en son İsrail'den almıştık 10 tane. Arıza yapar, tamirini yaptıramazsın. Bunları hep yaşadık. Ama sağ olsun bu komşular bizi mal sahibi yaptı. Bunlar operasyonlarda şu anda iş görüyor. Bu noktaya geldik."
Kendimizle birlikte 1.7 milyar nüfusa sahip İslam dünyasının, 300 milyonluk Türk dünyasının da umudu olduğumuzun bilincindeyiz. Bunun için 2023 için kendimize diğer alanlarla birlikte bilim ve teknolojide de çok önemli hedefler belirledik. Türkiye ilk etapta, dünyada tanınan en az 10 küresel markaya sahip olmalı.
Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 gecesi maruz kaldığı darbe girişimi, aynı zamanda yeni nesil bir terör eylemidir. Devletin çeşitli birimlerine sızmış Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin son yıllarda yürüttüğü saldırılar, 15 Temmuz'da bir grup asker elbisesi giymiş teröristin giriştiği darbe girişimi ile zirveye ulaştı. Bu girişim, milletin büyük bir cesaret ve fedakarlıkla darbecilerin karşısına dikilmesiyle başarısızlığa uğradı.
FETÖ sadece Türkiye için değil, farklı kılıflar altında varlık gösterdiği her ülke için güvenlik tehdidi. Başta ABD, 'Mahkemeler karar verecekmiş'. 85 koli dosya gönderdik, şimdi yeni dosyalar da ayrıca gidecek. ABD bizden terörist istediği zaman biz hemen paketleyip gönderiyoruz, 'mahkeme kararı, şu, bu' demiyoruz.
Terörist mi? Terörist, 'Tamam gönder.' gönderiyoruz ama biz aynı karşılığı stratejik ortağımızdan göremedik. Ama bir terörist hala 17 yıldır 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. Benzer eylemlere karşı dünyanın teyakkuzda halinde bulunmasında fayda görüyoruz. Yarın aynı şey sizin de başınıza gelir.
2. Dünya Savaşı'nın ardından oluşturulan Birleşmiş Milletler'de, karar mekanizmasının daimi 5 üyenin iki dudağı arasında çalıştırıldığını ifade eden Erdoğan, “Dünyada insan haklarını korumak, adaletsizliği gidermek için kurulmuş olan bu BM, maalesef tam aksine insanlığa yüktür" dedi.
Mülteci sorununa da dikkati çeken Erdoğan, İşte Avrupa Birliği, söylüyorum sonra bazıları kızıyor, söz verdiler '3 milyar avro' dediler,
hala 3 milyar avro'dan Türkiye'ye gelen, bu da bize gelmiyor, mültecilere geliyor, 179 milyon avro. Bunlar söz verirler ama yerine getirmezler" dedi.
Dubai merkezli Rotana Televizyonu'na konuşan Erdoğan, bölgedeki son gelişmeleri ve 11 Eylül Yasa Tasarısı'nın Temsilciler Meclisi'nden geçmesini değerlendirdi. “11 Eylül Yasa Tasarısı'nın kabul edilmesinden ötürü üzüntü duyduğumuzu ifade ettik. Bu konuda dönem başkanı olduğumuz İslam İşbirliği Teşkiatı (İİT) bünyesinde adım atacağız. Dışişleri ve Adalet bakanlarını bu büyük hatanın düzeltilmesi için Suudi Arabistan'ın yanında yer almaları konusunda yönlendirdim" diyen Erdoğan, Suudi Arabistan'la Yasa Tasarısı'nı hukuki açıdan inceleyeceklerini ve gerekli adımları atacaklarını bildirdi. İslam dünyası aleyhine alçakça gelişmeler yaşandığını belirten Erdoğan, İslam dünyasında işbirliği sağlanamadığı vakit çok şey kaybedileceğine vurgu yaptı. Erdoğan, Musul konusuna da değinerek, “Musul Musulluların, Telafer Telaferlilerindir. Hiç kimsenin buralara gelip girmeye hakkı yok. Musul'un DAEŞ'ten kurtarılmasından sonra da burada sadece Sünni Araplar, Türkmenler ve Sünni Kürtler kalmalıdır" ifadesini kullandı.
Mısır'daki mevcut yönetimin darbe yönetimi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Ankara ile Kahire arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ve tüm darbe karşıtlarının serbest bırakılmasına bağlı olduğunu belirtti. Erdoğan, “Bu isimlerin serbest bırakılması durumunda ilişkilerin normalleştirilmesi süreci başlatılabilir. Mısır ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi çok faydalı olur. Ancak şahsım düzeyinde bir temasın olmasını kabul etmiyorum. Bunu ahlaki bulmuyorum" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın oğlu Ramazan Akdağ, Hafsa Nur Bozkurt ile evlendi. Akdağ ve Bozkurt çiftinin nikahını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek kıydı. Çiftin nikah şahitliklerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nikahın ardından evlilik cüzdanını gelin Hafsa Nur Bozkurt'a verdi.