Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin yönetim merkezi olan Akıncılar Hava Üssü’nde yaşananlara dair iddianameyi tamamladı. İddianamede, bir orgeneral, 6 tümgeneral, 18 tuğgeneralle 6’sı yönetici 10 sivil olmak üzere 481 sanık yer aldı. 45 yönetici için 303’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianemede, 1 numaralı şüpheli teröristbaşı Fetullah Gülen, 2 numaralı şüpheli Adil Öksüz, 3 numaralı şüpheli Kemal Batmaz olduğu belirtildi. 570 klasör ve 4 bin 658 sayfalık iddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakanlık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TBMM’nin bombalanmasında mağdur olan milletvekilleri şikayetçi sıfatıyla yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, iddianamenin, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otoparkın, Özel Harekat Daire Başkanlığının, TÜRKSAT’ın ve Ankara Emniyet Müdürlüğünün bombalanması olayları ile Akıncı Üssü ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’ndaki darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesini kapsadığını bildirdi. İddianamede, darbe girişimini için Akıncı Üssü’ne çağırılan askerlerin “Yurtta Sulh” parolasıyla içeri alındığı belirtildi. İddianamede, sivil yöneticiler Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş’in de aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin 143. Filoda toplandıkları ve nerelerin bombalacağını bildirdikleri belirtildi.
İddinamade, “FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı” olarak geçen 2 numaralı şüpheli Adil Öksüz ile ilgili önemli ayrıntılar yer aldı. Ankara’daki darbe toplantılarının 9 Temmuz’da bittiği kaydedilirken, 6-7-8-9 Temmuz tarihlerinde Ankara Konutkent’te yapılan darbeye hazırlık toplantılarını Adil Öksüz’ün koordine ettiği belirtildi. Öksüz’ün zaman zaman yan odaya geçerek elebaşı Gülen ile durum değerlendirmesi için telefon görüşmeleri yaptığı ve daha sonra toplantıya katılanlara “Büyüğümüzün size selamı var” dediği aktarıldı. İddianamede, Öksüz'ün darbe toplantılarına katılanlara yönlik yaptığı konuşmalar ve verdiği talimatlar da yer aldı. Öksüz'ün "Arkadaşlar ben cumartesi veya pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurtdışına uçacağım, bir aksilik olmazsa salı günü büyüğümüzle görüşüp çarşamba veya perşembe döneceğim" ifadeleri kullandığı da iddianamede yer aldı. Silahlı darbe girişiminin başarı ile sonuçlanamayacağı görüşü belirtildiğinde ise Öksüz'ün "Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı işimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımı ile bu iş olumlu sonuçlanacaktır" dediği belirtildi.
İddianamede, FETÖ’nün en çok önem verdiği üs olan 4. Ana Jet Üs Komutanlığı Karargah binası ve sözde darbe bildirisinin okunmak istendiği bu nedenle Akıncı flamasının kaldırılarak Genelkurmay Başkanlık flamasının asıldığı şeref salonunun görüntüsüne yer verildi. Aynı zamanda komutanlık binasının yan tarafına yaptırılmaya başlanan ve darbecilerin başarılı olması durumunda 25 Temmuz 2016’da Türkiye’ye gelmesi planlanan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in kullanacağı değerlendirilen yapının görüntüsüne dikkat çekildi. İnşaatı devam eden yapının çatısının bitirildiği duvarları için de briket ve çimento malzemesinin yığılmış durumda olduğu görüldü. Gülen için hazırlanan karargah bir kez daha “Başarılı olsaydı Humeyni gibi gelecekti” değerlendirmelerini hatırlattı.
Darbenin hazırlık faaliyetlerin anlatıldığı iddianamede, asıl suçlu olarak “üst akıl”a işaret edildi, FETÖ/PDY’den “taşeron” olarak bahsedildi.
İddianamede, eski Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in faaliyetlerine de yer verildi. Evrim’in FETÖ’nün yöneticisi ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu vurgulanan iddianamede, emir ve talimatlarla darbeye teşebbüs eylemini organize ettiği anlatıldı. Evrim’in darbeye hazırlık faaliyetleri kapsamında 13 Temmuz 2016’da Ahmet Tosun ile Diyarbakır’a gittiği ve uçaklara hedefleme kodu olan Sniper cihazını taktırdığı, bu şekilde uçakların hedefini tam isabetle vurabilmesi için hazırlık yaptırdığı, uçakları kullanan pilotlara doğrudan emir verdiği belirtildi.
FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin Akıncı Üssü’ndeki eylemlerle ilgili iddianameye göre, darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında 25 pilot F-16 uçağı kullandı. Bunlardan 11’i bombalama faaliyetlerini gerçekleştirdi, diğer pilotlardan ikisi İstanbul üzerinde alçak uçuş yaparken iki F-16 pilotu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağını takiple görevlendirildi. Diğer 10 F-16 pilotu da Ankara üzerinde alçak uçuş yaptı.
Adil Öksüz’ün darbe girişimi ve öncesindeki HTS kayıtları da iddianameye girdi. Öksüz’ün son ABD ziyaretinden döndüğü 13 Temmuz günü Sakarya Akyazı’da bulunan Cevat Yıldırım ve Yunus Ekin ile görüştüğü belirtildi. Öksüz’ün 15 Temmuz günü ise saat 15.30’da Sakarya Üniversitesi’nden bir numarayla görüştüğü kaydedilirken, 16 Temmuz saat 11.30’da da İstanbul Kadıköy’den baz sinyali veren Mehmet Kasım Abdussamet Bakkaloğlu’dan mesaj aldığı ifade edildi. Öksüz’ün ayrıca Etimesgut’ta sinyal verdiği saat 15.15’te ise Hasan Balcı, saat 15.16’da Mesut Güney, saat 15.20’de Hasan Balcı, saat 15.23’te Avukat Mustafa Dokumacı, saat 15.25’te Hasan Balcı, saat 15.30 Avukat Ali Çanak ile görüşmeler gerçekleştirdiği aktarıldı.
Adil Öksüz ile darbe girişiminin sivil yöneticilerinden tutuklu Kemal Batmaz’ın darbe planını onaylatmak için gittikleri New York’ta havalimanında çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. İddianamede, 11 Temmuz 2016 tarihli fotoğrafların Öksüz ve Batmaz’ın örgütün elebaşı Fetullah Gülen’e darbe planını onaylatmak için gittikleri ABD’nin New York eyaletindeki havaalanında çekildiği, vesikalık fotoğrafların ABD’li makamlarca gönderilen yazıda yer aldığı belirtildi.
İddianamede, asker yönetici Akın Öztürk’ün 15 Temmuz günü İzmir’de olmasına rağmen Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının düğününe gitmeyerek Ankara’ya geldiği ve darbeye teşebbüsünde yer alan şüphelilere emir ve talimat verdiği kaydedildi. Akıncı Üssü’nde diğer yönetici şüpheliler Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim ile toplantılar yaptığı kaydedilen Öztürk’ün Akıncı Üssü’ndeki görüntüsü de iddianameye girdi. Yurtta Sulh Konseyi’nin de 1 numarası olana Öztürk’ün 16 Temmuz sabahı saat 09.31 sıralarında Ana Karargah Kontrollü Evrak Koridoru’nda tek başına ve üniformalı bir şekilde yürüdüğü görülüyor.