Başbakan Yıldırım, darbe kalkışmasında 145’i sivil 208 kişinin şehit olduğunu söyledi. Bin 491 yaralının olduğunu belirten Yıldırım, 7 bin 543 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Yıldırım, “Bu işe kalkışanlar şunu bilmelidir ki dökülen her damla kanın hesabını soracağız” dedi.
Bakanlar Kurulu, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplandı. Beş saat süren toplantı sırasında Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş yerine açıklamayı bizzat Yıldırım yaptı. Başta millet olmak üzere, siyai partiler, medya, yargı mensupları, emniyet ve askeri personele teşekkür eden Yıldırım, şunları söyledi:
Bu işe kalkışanlar şunu bilmelidir ki, dökülen her damla kanın hesabını öyle bir çetin soracağız ki, bunu görecekler. Bu, bizim milletimize karşı en ulvi görevimizdir. Bunu yaparken hırsla hareket etmeyeceğiz. Kanun içinde hareket edeceğiz, çünkü adalet herkese lazım. Duygusal olmaktan uzak ama insan hayatının da ne kadar önemli olduğu bilinciyle hareket ederek, bunların hesabını soracağız.
Bu darbe teşebbüsü, Türkiye'nin bekasına, demokrasisine karşı bir darbe olduğu ayen beyan bellidir, bunu yapanlar da bellidir. Bunların her ne kadar 'kainat imamı' dedikleri, 'Bizim haberimiz yok, Hükümet böyle bir oyun oynuyor, kendi emellerini gerçekleştirmek için böyle bir tezgah içinde' dese de cümle alem biliyor. Gözaltına alınan 7 bin 500 kişiden bu işin adresi çok net olarak belgeleriyle elimizde. Konuşacak, söylenecek çok şey var, hepsini zamanı gelince söyleyeceğiz.
Bu askerin, silahlı kuvvetler bünyesinde yuvalanan terör çetelerinin kalkışması. Gözbebeğimiz, Türkiye'nin güvenliğinin sigortası olan Silahlı Kuvvetlerimize, emniyet güçlerimize, teşkilatımıza toptancı anlayışla vatandaşlarımız kötü gözle bakmasın. Yanlışla doğruyu ayıralım. Yanlış olanların hesabını görelim ama bu kurumlarımız bizim geleceğimizdir, bunların itibarını korumak çabamızdır.
İlk günden itibaren başlatılan heyecanın, demokrasiye sahip çıkma azminin azalmaması, artarak devam etmesi gerekiyor. Çünkü tehdit tektir, tehdit Türkiye'nin geleceğidir. Türkiye'nin geleceğinde herkes söz sahibidir. AK Parti, CHP, MHP, HDP ve bütün toplumun paydaşları, bütün vatandaşlarımız söz sahibidir. Onun için bu bizim ortak kaderimizdir, ortak kaderimize sahip çıkmada asla ve asla zafiyet göstermememizdir. Bu hem nöbet hem de demokrasi şölenidir.
Bu darbe kalkışmasında ne yazık ki şu ana kadar tespit edilen 208 şehidimiz var. Bunların 60'ı polis, 3'ü asker, 145'i de sivil kahraman şehitlerimizdir. Bin 491 yaralımız var, gözaltına alınan şahıs sayısı 7 bin 543, bunlar değişebilir, şu anki sayıları veriyorum. Bunlardan 100 polis, 6 bin 38 çeşitli rütbelerde asker, 755 hakim ve savcı, 650 de sivil.
Ayrıca 2 bin 745 çeşitli kademelerdeki yargı mensubu hakkında açığa alınma kararı verildi. Bakanlıkların bu olayla birlikte terör örgütüne o veya bu şekilde katılmış kamu görevlilerinin tasfiye edilmesine yönelik çalışmalarına başlandı. İlk etapta Maliye Bakanlığımız bugün itibarıyla bin 500'e yakın kamu görevlisi hakkında görevden el çektirme işlemleri başlatıldı, devam da edecek.
Maalesef bu girişim başladıktan sonra çeşitli çevreler Türkiye'de ekonominin ters yüz olacağı propagandası yaptı. Bunların maksatlı olduğunu biliyorduk. Gerekli temaslar yapıldı bugün itibari ile finansal sistemimiz tıkır tıkır çalışıyor.
Başbakan Yıldırım, 12 yaşındaki torununun kendisine, “Dede bunlar bizim askerlerimiz değil mi, niye insanları öldürüyorlar?”
sorusunu yönelttiğini belirtirken, gözyaşlarını tutamadı. Konuşmakta güçlük çeken Yıldırım, “Ben buna cevap veremedim ama cevabı vereceğiz, öyle bir vereceğiz ki bütün dünya görecek” ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, telefonla görüştüğü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugün bir araya gelecek. Başbakan Binali Yıldırım, dün CHP ve MHP liderleriyle telefonda görüştü. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin tek gündem maddesi olduğu olağanüstü MYK toplantısından sonra Başbakan Yıldırım'la telefon görüşmesi yaptı. Başbakan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile de görüştü. Başbakan Yıldırım, bugün iki isimle de ayrı ayrı yüz yüze görüşecek. Edinilen bilgiye göre, Başbakan, Kılıçdaroğlu ile saat 10.00'da, Bahçeli ile ise saat 13.00'te bir araya gelecek. Yıldırım, CHP ve MHP liderleriyle yapacağı görüşmede, FETÖ'nün başarısız darbe girişiminin ardından yaşanan süreci değerlendirecek.
Yıldırım, Fetullah Gülen'in iadesi ile soruya, “Dostlarımıza teşekkür ettik, demokrasiden yana tutum içerisinde oldukları için teşekkür ettik. ABD de bizim dostumuzdur, stratejik ortağımızdır. Ben ABD yöneticilerine diyorum ki, 'bir ülkede demokrasiyi sona erdirmek, yerine ne idüğü belirsiz bir rejim getirmek yani adını bile koyamıyoruz, din adına yapıyorsanız burada din yok, dini değerler yok. Hangi saiklerle yaptırdıkları belli olmayan, hedefleri, amaçları karanlık olan bir küresel tehdit var. Yani delil, belge... Bundan daha iyi delil olur mu? Bir ülkeyi, seçilmiş hükümetini, milli iradesini yok etmeye çalışan bir haşhaşi örgüt mensupları ve onlara direktifler veren başındaki kanaat önderi dedikleri kişinin bütün bu sevk ve idaresine rağmen eğer dostlarımız hala bize 'delil gösterin' diyeceklerse biz orada kusura bakmasınlar biraz hayal kırıklığı yaşarız ve burada dostluğumuzun sorgulanması bile gündeme gelebilir. Her ne kadar her şeye rağmen bütün belgeleri, bütün her şeyi Adalet Bakanlığımız gerekli çalışmaları yapıyor” karşılığını verdi.
İdamla ilgili sokaklarda tezahüratların yapıldığını anımsatan Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti. Biz hukuk devleti olmakla beraber vatandaşlarımız için siyaset yapıyoruz. Vatandaşlarımızın isteği bizim için bir emirdir ama şu olayın sıcaklığı, heyecanı içerisinde acaleci bir karar vermek doğru değildir ama vatandaşımızın bu talebini de gözardı edemeyiz. Etraflıca Meclisimizde düşünülür, konuşulur, bu bir anayasa değişikliği gerektiren bir husustur. Burada halkın kanaatine gore hareket ederiz. Peşinen reddetmeyiz peşinen de kabul etmemiz şu aşamada çok sağlıklı sonuçlar vermez” değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşları provokasyonlara karşı uyaran Başbakan Yıldırım, gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'le ilgili soruya, “Bahsettiğiniz isimler veya başkaları şu anda Türk yargısının elindedir. Ne pozisyondadır, ne değildir, masum mudur yoksa zanlı mıdır? Bunlar yapılan soruşturmalarla ortaya çıkacaktır. Artık bizim görevimiz bu melanete bulaşanları Türk adaletine teslim etmektir. Bu da başarıyla yapılmıştır. Bundan sonrası Türk yargısının yapacağı iştir” cevabını verdi.