|

200 yıl geçse de unutulmayacak

6-7 Ekim olaylarında PKK yandaşları tarafından vahşice katledilen Yasin Börü’nün anne ve babası, o günü unutamıyor. Oğlunun hayalini evinde yaşattığını belirten anne Hatice Börü, geride kalan iki çocuğuna Yasin’i anlattığını söyledi. Baba Fikri Börü ise, “Yasin’in davası 200 yıl da geçse unutulmayacak” dedi.

Yeni Şafak
04:00 - 7/10/2016 Cuma
Güncelleme: 06:29 - 7/10/2016 Cuma
Yeni Şafak

Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te, Kurban Bayramı'nda ihtiyaç sahiplerine et dağıtırken arkadaşları Hasan Gökguz, Hüseyin Dakak ve Riyat Güneş ile vahşice katledilen Yasin Börü'nün anne ve babası, 2 yıl önce kaybettikleri evlatlarının acısını ilk günkü gibi yaşıyor. Anne Hatice Börü, Yasin'in katledildiği günü unutamadığını, yüz yıl geçse dahi hatırlayacağını söyledi. Oğlunun ve arkadaşlarının binadan atıldığını, başlarının arabayla ezildiğini, darp edildiğini ve yakıldığını anımsatan Börü, onların yaşadığı ölümün normal bir ölüm olmadığını dile getirdi.



ONLARIN DAVASI KÜRTLÜK DAVASI DEĞİLDİ


6-7 Ekim'de sakallı ve örtülü herkesin hedef alındığını savunan Börü, şöyle konuştu: “Onların başına gelenler normal bir şey değildi, hiç kimsenin başına gelmedi. Normal bir ölüm olsaydı 'hastaydı, Allah'u Teala o kadar ömür biçti, o da vefat etti' derdim. Kabullenmiştim belki ama ben bunu kabullenemiyorum. Ölene kadar da bunu kabullenemeyeceğim. Biz o canavarları desteklemedik, onları beslemedik. Onların davası Kürtlük davası değildi. Yasin ve arkadaşları Müslümandı ve İslam'ın gereği olan kurban etini dağıtmak üzere yola çıktılar, şehit oldular. Onların davası Kürtlük değil, İslam'a savaştı. O gün burada Müslümanlara saldırı vardı." Börü, oğlunun bilgisayar mühendisi olmak istediğini anlattı.





FIRINDA YANIMDA ÇALIŞIRDI


Bir fırında işçilik yapan Yasin Börü'nün babası Fikri Börü ise oğlunun ve arkadaşlarının kurban eti dağıtırken vahşice katledildiğini anımsattı. 6-7 Ekim'de yaşananların sık sık gündeme gelmesi gerektiğini belirten Börü, oğlunun yokluğuna halen alışamadığını söyledi. Yasin'in boş vakitlerinde gelip fırında kendisine yardımcı olduğunu ifade eden Börü, “Hafta sonları ve tatil günleri gelip fırında çalışırdı. Kurban Bayramı'nda benden izin alıp 'bugün kurban eti dağıtmaya gidiyorum' dedi. Ben de ona 'serbestsin' dedim. Gittikten sonra da şehadet haberini aldık." dedi. Börü, 6-7 Ekim olaylarında sokaklarda olup, saldırılarda bulunanların yakalanıp cezaevine konulmasını istediklerini belirterek, “Yasin'in davası 200 yıl da geçse unutulmayacak." ifadesini kullandı.





Demirtaş yargılansın


Yasin Börü davasında sanık avukatlarının FETÖ'yü gerekçe göstererek davayı kendi lehlerine çevirmeye çalıştıklarını ileri süren Anne Hatice Börü, konuşmasına şunları söyledi: “Sokağa çağıran HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tı. Bu vahşeti yapan PKK yandaşlarıydı. Demirtaş'ın ve diğerlerinin de yargılanmasını istiyorum. Dava nasıl başladıysa öyle devam ediyor. Buradan Ankara'ya gitmek kolay değil. Vahşet burada işlendi mahkemenin de burada olmasını istiyorum. Artık geri gelmeyeceğini biliyoruz ancak bir nebze de olsa içimize su serpilsin. Özellikle Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve eski DBP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt'ün yargılanmasını istiyorum. Çünkü onları sokağa salanlar bunlardı."



Vandallar böyle yakmış


6-7 Ekim şiddet olaylarıyla ilgili Van'da yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntüler göre, Cumhuriyet Caddesi üzerinde toplanan terör örgütü yandaşları, yol ortasında lastik yakıyor ve olaya müdahale için gelen zırhlı araçlara ve polislere taş, sopa ve molotofkokteyli ile saldırıyor. Kayıtlarda, Kalaşnikof silahla açılan ateş sonucu TOMA'nın isabet aldığını telsizle bildiren ekipler ve sonrasında bir teröristin vurulma anı da bulunuyor.





YOLA BARİKAT


PKK yandaşlarının yola barikat kurduğu da görüntülerde yer alıyor. Olayların ve tahribatın en fazla yaşandığı şehirlerin başında gelen Van'da izinsiz gösteri yapan PKK yandaşları, çok sayıda iş yeri, araç, kamu binası, okul, Kur'an kursu, dershane, dernek ve yurt binasına zarar vermişti.




#Yasin Börü
#PKK
8 yıl önce