TBMM Genel Kurulu önceki gün gergin anlara sahne oldu. Vergi Kanunu’nun ele alındığı oturumda söz alan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, hükümetin ekonomi ve dış politikasına ağır eleştiriler yöneltti. Tanal, “AK Parti israftır, iflastır. AK Parti itibarsız dış politika demek” gibi ifadeler kullandı. Bunun üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin söz alarak Tanal’a cevap verdi. Zengin 2002 öncesinde yazar kasaların atıldığını, susuzluğun, yoklukların, yasakların olduğunu söyledi. Zengin, "Dış politika diyorsunuz ya; Bülent Ecevit değil miydi Clinton'un karşısında el pençe duran? Geldiğimiz seviyeye baktığımızda bunları söylerken biraz haya etmek lazım." dedi.
Bu sözler üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 1999 yılında başörtüsü ile Meclis’e giren Merve Kavakçı’ya “Bu hanıma haddini bildirin” diyerek saldıran Bülent Ecevit’i andıran bir çıkış yaptı. Meclis tutanaklarına göre Özkoç şunları kaydetti: “Rahmetli olmuş, daha önceden devlete hizmet etmiş bir Genel Başkana yönelik el pençe duruyordu, bilmem ne yapıyordu… Bunlar yakışık alan şeyler değil. Çok ayıptır ve kendisini gerçekten kınıyorum. Orada, Sayın Ecevit’in nezaketini bilenler biliyor. Sayın Bülent Ecevit’le ilgili konuşmak sizin haddiniz değildir Sayın Grup Başkan Vekili. Ulan, böyle bir Grup Başkan Vekilliği olmaz.”
CHP'li Engin Özkoç'un “ulan” demesi üzerine Özlem Zengin, “Böyle bir üslup olmaz Sayın Başkan. Ne demek, hadden bahsediyorsunuz. Bu nasıl bir had? Olmaz, hayır, ben bunu reddediyorum” karşılığını verdi. Özkoç ise oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Celal Adan’a seslenerek şu ifadelerini kullandı: “Bir grup başkan vekili konuşuyor burada, bu kadının, bu hanımefendinin yaptığı çok ayıptır. Lütfen, bu hanımefendiye haddini bildirin Sayın Başkan. Bu hanımefendiye lütfen, haddini bildirin…” Bu diyalogların ardından milletvekilleri arasında tartışma büyüyünce oturuma 5 dakika ara verildi. Aranın ardından CHP’li Özkoç, yeniden kürsüye gelerek Özlem Zengin’den özür diledi.
Zengin ise Özkoç'a şu cevabı verdi: “Özür diledi, ben özrünü kabul ediyorum ve teşekkür ediyorum. Geçmişte işittiğimiz kelimelerin bizim üzerimizde çok büyük tesirleri var. ‘Bu kadına haddini bildirin.’ ifadesi eski bir Başbakan'ın sözleri (Bülent Ecevit)... Kürsüye gelerek yemin etmek isteyen Merve Kavakcı’ya “Bu kadına haddini bildirin.” diye bağırmıştır, ‘Bu kadına haddini bildirin!’ Başörtülü olması nedeniyle... Bu kelimeler geriye dönük olarak bizdeki bir yaraya değdi, kanattı... Bakın, bütün başörtülü kadın arkadaşlarımın şu an Mecliste kalbi titriyor. Başörtüsü bizim hayatımızın mücadelesi olmuştur. Bu konuyu küçümseyen, bu konuya dair geçmişi hatırlatan herkes karşısında bizi bulur!’