Vesayet odaklarınca karşısına hep engel çıkarılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Siirt’te okuğu şiir gerekçe gösterilerek cezaevine konuldu. 19 yıl önce bugün Pınarhisar Cezaevi’nden çıkan Erdoğan, arkadaşları ile birlikte özgürlükler için mücadele başlattı ve AK Parti’yi kurdu. Bu mücadelede milletten büyük destek gören Erdoğan, Türkiye’yi demokratikleşme konusunda büyük kazanımlarla buluşturdu.
Erdoğan’ın siyasi hayatına son vermek isteyen vesayet odakları, 12 Aralık 1997’de Siirt’te Ziya Gökalp’in “Asker Duası” adlı şiirini okuduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi. Hapis cezasına mahkum edilen Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden 19 yıl önce bugün çıktı. Erdoğan’ın topluma vizyon olarak koyduğu 2023, 2053, 2071 hedeflerine yürüyüşü de o zaman başladı.
Gelişen demokratik sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001’de AK Parti’yi kuran Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinde partisi 363 milletvekili çıkarmasına rağmen hakkındaki mahkeme kararı gerekçe gösterilerek milletvekili adayı yapılmadı. Erdoğan, çıkarılan bu ilk engeli 9 Mart 2003’te Siirt’te yenilenen seçimlerle parlamentoya girerek aştı. Erdoğan’ın, cezaevinde anti demokratik uygulamalara karşı modern dünyanın benimsediği özgürlükleri perspektif olarak Türk halkına öngördüğü mücadelesinden ana başlıklar şöyle:
2007’de vesayet odakları yeniden ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 367 planı devreye sokulurken, AK Parti yeniden millete başvurdu. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde e-muhtıra başta olmak üzere millet vesayet odaklarına karşı Erdoğan’ın yanında durdu. Pes etmeyen vesayet unsurları bu kez 2008’de AK Parti’ye yönelik açılan kapatma davası ile sahne aldı. Hukuk, AK Parti kapatma davasında 6’ya karşı 5 oyla yüz akı bir sınav verdi.
Türkiye’nin demokratikleşmesinde ise en büyük adımlardan biri cumhurbaşkanlığı konusunda atıldı. 2007’de vatandaşın ‘evet’ dediği cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin uyum yasası da 2010’da hayata geçirildi. 2014 Ağustos ayında ise Erdoğan, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Vesayet odakları bu kazanım sürecinde ve sonrasında saldırılarını yeni ittifaklarla arttırdı. Milletin seçtiği Erdoğan hükümetini devirmek için devlet içine yapılan Paralel Devlet Yapılanması/FETÖ eliyle bu kez kirli planlar devreye sokuldu. 2012 yılının 7 Şubat’ında MİT Müsteşarı ifadeye çağrıldı. Ancak, asıl hedef Erdoğan’dı. Bunda da başarısız olununca 2013’te çevre hassasiyeti kaşınarak Gezi olayları sahne aldı.
Paralel devlet yapılanması bu kez şansını 17-25 Aralık yargı darbesi ile denedi. Bunu 15 Temmuz darbe girişimi izledi. Ancak vesayet odaklarının millet iradesini yok sayan girişimlerine Yenikapı ruhu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile cevap verildi. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimi sonucu demokratikleşme konusunda dev adımlar atıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin 2023, 2053, 2071 hedeflerine yürüyüşü de emin adımlarla sürüyor.