Fetullahçı Terör Örgütü'nün, taraftarlarına alan açmak, kendinden olmayanı istifaya zorlamak ya da himmet ödemeye mahkum etmek için izlediği yollar iddianameye girdi. FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 19'u tutuklu 43 şüpheli hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, uygulanan baskı ve sindirme yöntemleri de ele alındı. Örgütün
toplumda “algı” oluşturma çalışmalarının hangi aşamaları kapsadığına ilişkin değerlendirmelere yer verilen iddianamede, şu tespitlere değinildi:
“Örgüt, son yıllarda adeta bir 'korku imparatorluğu' oluşturmuştur. Bu sürecin birinci aşamasında, yayımlanan ya da yayımlanacak ses kayıtları kamuoyunda gündem oluşturan yazarlar tarafından geniş kitlelere 'iddia' şeklinde ana hatlarıyla duyurulmakta; ikinci aşamada, şahıslar tarafından ortaya atılan bu iddialar, özellikle belirli basın yayın kuruluşları aracılığı ile haberleştirilerek, ülke genelinde 'tartışılır' hale getirilmekte; üçüncü aşamada ise konuya ilişkin bilinçaltı algısı oluşturulmuş kitlelere yönelik; 'mevcut hükümet aleyhine tepkiselliğin arttırılması', 'kitlelerin harekete geçirilmesi', 'devlet kurumlarının ve bürokrasinin yıpratılması' gayeleri ile sosyal medya ve basım yayım organları üzerinden algı operasyonları yapılmaktadır.”
İddianamede, bu usullerle 17-25 Aralık sürecinde de hükümeti devirmeye yönelik, “üst akılla” profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlendiğinin altı çizildi. Örgütün, kendisinden olmayanlara karşı kullandığı yöntemleri kişilerin toplumsal ve mesleki hayatına göre şekillendirildiği tespiti yer alan iddianamede, “FETÖ/PDY'nin, kendisinden olmayanlara karşı kullandığı çok sayıda illegal usul olup; bunlar şahsın işinden ailevi hayatına, kişisel zaaflarından toplumsal konumuna göre şekillenmekte ve çeşitlilik göstermektedir” ifadesine yer verildi.