Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ'cü hainlerin şehit ettiği 246 kahramanın ailesine hac müjdesi verdi. 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasında şehit olan 246 kahramanın yakınlarını hacca götürmek için ailelerle irtibata geçti. Bu kapsamda ilk etapta pasaportlu aileler öncelikli olacak.
2013 yılında başlatılan uygulama ile şehit yakınları, gazi ve eşlerine özel kontenjan ayrıldı. Bu kapsamda kurada isimleri çıkanlar hac görevini ifa etmek için kutsal topraklara gidiyor. Ancak Diyanet, bu yıl hacca gitmek için müracaat eden, ismi kurada çıkan ama çeşitli nedenlerle hacca gidemeyen adaylardan boşalan kontenjan kapsamında şehit yakınlarını kutsal topraklara götürecek.
Kurban Bayramına az bir zaman kaldığı için ilk etapta pasaportu olan şehit yakınlarına öncelik verileceği öğrenildi. Bu kapsamda da bu yıl 45 şehit yakının hacca gönderileceği bilgisine ulaşıldı. Diğer şehit yakınları ise önümüzdeki yıl ve sonraki yıllarda hacca gidebilecek.
Suudi Arabistan da bu yılki Hac ibadeti ile ilgili güvenlik önlemleri kapsamında şeytan taşlama süresi kısaltıldı. Geçen yıl meydana gelen izdiham ve 2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği facianın tekrar yaşanmaması için sıkı önlemler alınıyor. Suudi Arabistan medyasında yer alan haberlere göre şeytan taşlamanın saatleri değiştirilerek, sınırlandırıldı. Bu yıl Mina'daki şeytan taşlaması 11 Eylül'den itibaren başlayarak 3 gün boyunca yapılacak. Hac Bakanlığı'nın yeni düzenlemesine göre, bu yıl ilk gün sabah 06.00 ile 10.30 arasında, ikinci gün 14.00'ten 18.00'e ve son gün sabah 10.30 ile 14.00 arasında şeytan taşlanmayacak. Bakanlık yaklaşık 1,5 milyon yabancı hacı adayını taşıyacak 18 bin otobüs de hazırladı. Filoda bin 696 adet de yeni araba bulunuyor.
Kabe anılarını anlatan sunucu İkbal Gürpınar, “Hacca gidebilmek imkan meselesi değil. Paranız çok oluyor ama nasip olmayabiliyor. Benim hiçbir şeyim yoktu, fakat Allah nasip etti” diyor.
İsmail Tongar'ın “Kabe'yi İlk Gördüğümde” adlı kitabında TV sunucusu İkbal Gürpınar, Kabe anılarını anlatıyor. Hacca gidebilmenin imkan meselesi değil nasip meselesi olduğunun altını çizen Gürpınar, “Her sene gidip de Araplara para kaptırıyorsunuz, diyenler oldu. Ben de eskiden yedi sekiz kez umreye giden insanların başkalarına neden yardım etmediklerini, bunun yerine hep umreye gittiklerini düşünürdüm. Ama orası öyle bir yer ki, daha uçağa binmeden özlüyorsunuz. Acaba bir daha imkan ne zaman olur da gelebilirim diyorsunuz. Oraya gidebilmek imkan meselesi de değil. Paranız çok oluyor ama nasip olmayabiliyor. Benim hiçbir şeyim yoktu. Allah'ın izniyle, ben Allah'ın bana verdiğiyle oraya en gitmesi gereken kişileri götürdüm. Çünkü bir zaman ben o tadı birileri vasıtasıyla almıştım, birileri vesile olmuştu. Şimdi de vesile olma sırası bizdeydi.” diyor. Gürpınar Kabe'yi gördüğü anı da şöyle anlatıyor: “Kabe'ye heyecanla gittik ve tam da akşam ezanı vaktinde, gün kararırken orasının ışıkları yanmıştı ve muhteşemdi. O anda dedim ki: “Allah'ım bugüne kadar bilerek ve bilmeyerek işlediğim bütün günahları, bundan sonra da bilmeyerek işleyeceğim günahları sen affeyle. Bugüne kadar ettiğim ve edeceğim benim için hayırlı kıldığın duaların kabulünü rica ediyorum senden.”
Peygamberimiz zamanında hicret edilirken zor şartlara katlanmanın tek açıklamasının iman gücü olduğunu kaydeden Gürpınar, “Mekke'den Medine'ye giderken hicret aklıma geldi ve çok utandım. Çünkü otobüste klimayı daha çok açın, az açın diyenler vardı. Yol yaklaşık beş saatlik bir yoldu. Bize otobüsle ya da özel araçla uzun gelebiliyor. O susuzlukta, o taşıtların olmadığı zamanda, o çölde nasıl da gidip gelebilmişler, nasıl bunları alt etmişler, insanın aklı ermiyor. Sonra ancak imanla olacağını anlıyorsunuz. Zira bunu başka bir şekilde açıklama şansınız da yok” şeklinde konuştu.
İç savaşın yaşandığı Suriye'de, hac ibadetlerini yapmak isteyen Suriyeliler, Türkiye üzerinden Suudi Arabistan'a gidiyor. Suriyeli hacı adayları, Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriyor. Suriye'den sivillerin geçişine izin verilmeyen Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Dışişleri Bakanlığı'nın izni ile giriş yapan Suriyeli hacı adayları daha sonra Hatay Havaalanı'ndan uçakla Suudi Arabistan'a hareket ediyor. Suriye Yüksek Hac Komitesi Üyesi Abdulhalik Darviş, Suriye'den hacca gitmenin mümkün olmaması nedeniyle önceki yıllarda da olduğu gibi bu yılda Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan girişlerinin sağlandığını söyledi. Suriye'den 2 bin 950 hacı adayının Cilvegözü'nden giriş yaptığını belirten Darviş, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerden 2 bin 650 kişinin hac görevini yerine getirmek için Suudi Arabistan'a gideceğini belirtti.
Gazze'deki hacı adaylarından ilk kafile, Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Suudi Arabistan'a hareket etti. Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafındaki müdürü Hişam Advan, yaptığı açıklamada, ilk kafilenin bu sabah hac farizasını yerine getirmek üzere Mekke'ye doğru yola çıktığını belirtti. Kapının bugünden itibaren üç günlüğüne açıldığını ifade eden Advan, hacı adaylarının Kahire Havalimanı'ndan havayoluyla Suudi Arabistan'a geçeceklerini kaydetti. Gazze'deki Vakıflar Bakanlığı'nın verilerine göre bu yıl 2 bin 318 kişinin hacca gitmesi bekleniyor. Mısırlı yetkililer, Refah Sınır Kapısı'nı en son 29 Haziran'da 5 günlüğüne açmış, bu sürede yaklaşık 3 bin Filistinli Gazze'den Mısır'a geçmişti.
Mekke Belediyesi 23 bin 50 personeli, mevsimlik işçiler, belediye ve köy İşleri, izci ve diğer gönüllülerin hac zamanı hizmet için tahsis edilebileceğini açıkladı. Mekke ve kutsal mekanları temizlemek için yaklaşık 600 elektrikli süpürge ile 13 bin temizleyici malzemeler kullanılacak. 58 tünel ve 33 bin restoranın yanı sıra belediye ayrıca Mina'da bin 110 geçici sandalyeli
berber dükkanı kurdu.