15 maddede darbe-FETÖ ilişkisi

Yeni Şafak
10:161/08/2016, Pazartesi
G: 1/08/2016, Pazartesi
Gerçek Hayat

FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından soruşturmalar devam ederken, tutuklanan darbecilerin "Ne olduğunu 15 Temmuz gecesi anladık" şeklinde ifade vermesi durumu kurtarmaya yetmedi. Darbe girişiminin yapılacağı gerek sosyal medyada gerekse TSK'nın içinde ağ kurmuş örgütçe biliniyordu. Gerçek Hayat bu haftaki sayısında hain darbe girişiminin FETÖ ile olan uzun soluklu bağlantısını 15 maddede açıklıyor.

15 Temmuz akşamı gerçekleştirilen darbe, ordu içinde yuvalanmış FETÖ'cü askerlerin girişimi olarak nitelendirildi. Bu tanımlama yapılırken elbette darbeci askerlerin FETÖ üyesi olduğu biliniyordu. Ancak darbe girişimi ardından yabancı medyaya konuşan Fetullah Gülen, “Askeri müdahaleye hiçbir zaman olumlu gözle bakmadım. Demokrasi bu yöntem ile sağlanmaz" sözlerinin ardından darbe girişiminde bulunanları hiç tanımadığını ve bu girişimle ilişkisinin olmadığını iddia etti. Zaten daha önce de 7 Şubat ve 17-24 Aralık saldırıları sonrası açıklama yapan Gülen “Bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar, kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum" demişti. Ancak darbe sonrası, gerek darbeci askerlerin itirafları, gerekse asker olmadığı halde darbe girişiminde rol alan FETÖ mensubu kişiler, gerekse ortaya çıkan deliller darbenin FETÖ tarafından planlanıp gerçekleştirildiğini gösteriyor. İşte darbenin Fetullah Gülen tarafından yaptırıldığına dair 15 somut delil.





FETÖ'cü polisler darbeye katıldı

Darbe gecesi tanklar Vatan İl Emniyet Müdürlüğü'ne doğru yürürken halk tarafından durduruldu. Polisler ve halk tarafından tankın içinden askerler çıkarılıp gözaltına alınırken, tanıdık bir isimle karşılaşıldı. 2014 yılında FETÖ mensubu olduğu için görevden alınan İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski Güvenlik Şube Müdürü Mithat Aynacı, üzerinde askeri kamuflajlarla tanktaydı. Darbeciler eğer İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü ele geçirebilselerdi Mithat Aynacı Emniyet'in başına geçecekti. Ankara'da ise FETÖ'cü oldukları için görevlerinden uzaklaştırılan eski emniyet müdürleri; Recep Güven, Ayhan Falakalı, Lokman Kırcalı, Gürsel Aktepe ve yanındaki 15 kişi Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nı ele geçirmeye kalkıştı. Lokman Kırcılı ve Gürsel Aktepe yakalanırken diğerleri kaçtı. Aktepe ifadesinde, ABD'ye görevli gittiğini, iki gün Gülen'in evinde kaldığını ve sohbet toplantılarına katıldığını söyledi. Meslekten atıldıktan sonra her ay 4 bin 500 lira maddi destek gördüğünü belirten Aktepe, darbe gecesi “Tango” üzerinden “Darbe oldu, herkes destek için daha önce çalıştığı yere geçsin” talimatlı mesajdan sonra harekete geçtiklerini ifade etti. Darbeci polisler, darbe saatine kadar sürekli mesajlaştı ve görevlendirildikleri noktalara silahlı gittikleri belirlendi.

Zekeriya Öz sınıra geldi

Meslekten men edilip hakkında yakalama kararı çıkartıldıktan sonra yurt dışına kaçan FETÖ'nün savcısı Zekeriya Öz, darbe gecesi Türkiye sınırına geldi. İstihbarat kaynaklarından yapılan açıklamaya göre FETÖ mensubu askerlerin darbe yapacağını haber alan Öz, Gürcistan'ın Türkiye sınırına yakın bir noktasına geldi ve gelişmeleri buradan takip etti. Darbe girişiminin bastırılması üzerine bulunduğu noktadan ayrıldı. Darbe başarılı olsaydı Zekeriya Öz, darbe yönetiminin Paralel Yapı dosyaları ile ilgili tersine başlatılacak soruşturma sürecini yönetecekti.

Hulûsi Akar'a “kanaat önderimizle görüşün” teklifi

Darbenin başında Fetullah Gülen'in olduğunun en açık delili, Akıncı üssüne götürülen Hulusi Akar'ı darbe bildirisini imzalamak için ikna etmeye çalışan Hakan Evrim'in “Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim” teklifi oldu. Akar ifadesinde o anları şöyle anlattı: “Onlara 'Kendinizi ne zannediyorsunuz Siz kimsiniz? Topladığınızı söylediğiniz 2. Başkan, kuvvet komutanları nerede? Bakanlar nerede? Elinizde kim varsa getirin. Sizin başınız, kıçınız kim?' diye bağırdım. Bunun üzerine Hakan Evrim, 'Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz.' gibi bir şey söyledi. 'Ben kimseyle görüşmem' diyerek tersledim.”

Akar'ın yaverinin itirafları

Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar'ın yaveri Yarbay Levent Türkkan verdiği ifadesinde Gülen yapılanmasına mensup olduğunu itiraf etti. Genelkurmay Başkanı'nı esir alan ekibin başında olan Türkkan, “Fetullah Gülen cemaatindenim. 1989'da Işıklar Askeri Lisesi sınavlarına girdim. Sınavdan önceki gece soruları getirip verdiler. Ve liseyi kazandım. Genelkurmay'da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım. Necdet Özel Paşa'yı (Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel) dinleme cihazıyla sürekli dinliyorduk. Cihazı Türk Telekom'da çalışan 'Abi' verdi. Haftada bir cihazları götürüp 'Abi'ye veriyordum. Necdet Özel Paşa, Hulusi Akar Paşa ve Yaşar Güler Paşa döneminde dinleme yapıldı. Ben darbeyi 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00 sıralarında öğrendim” şeklinde ifade verdi.

Ahmet Akalın: 4 bin abi Almanya'ya kaçtı

Darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Eskihisar Jandarma Karakol Komutanı Teğmen Ahmet Akalın'ın emniyetteki ifadesi de darbenin FEthullah Gülen'le bağını ortaya koydu. Akalın, Gebze İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Abdülkadir Öz'ün "4 bine yakın abimiz Almanya'ya kaçtı. Onlar bize yapmadan biz yapacağız. Allah izin verirse 04.00 gibi yönetime el koyacağız. Cumhurbaşkanını özel kuvvetler gözaltına alacak. Bizim işimiz kolay. Turkcell'i basacağız. Zaten az sayıda özel güvenlikçi var. Onlar da bize direnmezler. Zaten sıkıyönetim komutanının emriyle gideceğiz ve 3-4 saat içerisinde bu iş bitmiş olacak. Biz de döneriz" dediğini ifade etti.

Abiler talimat verdi

Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Erdal Karlıdağ, FETÖ ile 1999 yılında tanıştığını belirterek, darbe girişiminden 2 gün önce evine gelen 2 kişinin 'Abi' talimatını ilettiklerini söyledi. Tutuklanan ve pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini kaydeden Karlıdağ, ifadesinde “Batman'dayken subaylık sınavını kazandım. Cemaatte gizlilik asıl olduğu için darbe teşebbüsüne kadar FETÖ'nün içinde bulunan subay, astsubay ve rütbelileri tanımadım. Çarşamba günü 2 kişi evime geldi. Halil isimli kişi bana jandarmada 3 bin kişilik cemaat içinde aktif olan, destek verenlerin listesinin hazırlandığını, benim de içinde olduğumu, Ağustos Şûrası'nda meslekten atılacaklarını söyledi. Beraber Anıttepe'de bir parka gittik. Parkta Yarbay Süleyman Karaca (Jandarma Personel Başkanlığı Şube Müdürü) ile karşılaştık. Altındağ İlçe Jandarma Komutanı Murat da vardı. Cuma günü bir faaliyet olacağını, başladığında Gölbaşı TÜRKSAT'a gitmemiz talimatını verdi. Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan'ı TEM Başkanı Ramazan Yüzbaşı vurdu” dedi.

Tuğgeneral Sağır: 10 yıl cemaatteydim

Darbede FETÖ bağlantısını gösteren itirafların biri de Tuğgeneral Celaleddin Sağır'dan geldi. Darbecilerin görevlendirme listesinde yer alan Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, ifadesinde “1988-1992 yılları arasında evlere ve yurtlara gidiyordum, tüm toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle Cemaat'e hizmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım, ilişkimi askıya aldım" dedi.

Darbenin pilavı geldi

Astsubay Kıdemli Başçavuş Melih Albayrak, askeri savcılığa verdiği ifadede, darbe girişiminin Fetullah Gülen'in talimatı üzerine gerçekleştirildiğini itiraf etti. Akıncı üssünde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın rehin tutulma işlemine bizzat eşlik ettiğini anlatan Albayrak, “Rehinelerin yanında biz gelmeden duran kişi bana Jandarma Genel Komutanı'nın da alındığını söyledi. Rahat konuşuyordu. Bana 'abilerin eşlerinin yaptığı pilavın geldiğini' söyledi. Türkiye'nin her tarafında uçuşlar olduğunu, yolların ve köprülerin kapatıldığını, 'Hocaefendi'nin dediğini yaptıklarını' beyan etti. Daha sonra bir araba geldi, bunu söyleyen şahıs ayrıldı.”

Cuma gecesi mühendisler hazır olsun

Twitter'daki fuatavni hesabına bilgi sızdırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit FETÖ ile ilişkisini itiraf ederken darbe ile ilgili bilgilendirildiklerini de anlattı. Koçyiğit, gizli bilgileri mühendisler aracılığıyla kurumdan çıkarıp örgüte teslim ettiğini anlatırken, “15 Temmuz günü Selahattin abiyle mesajlaştık. Bana 'Mühendisler cuma akşamı ve hafta sonu İDB'de kalacak bir yol bulsunlar' dedi. Bunu mühendislere ilettim. Darbeyi öğrendikten sonra mühendislerle bilgi işlem şubesini korumak gerektiğini yazdım. Harekete geçtiler ve bir kısmı Yıldız'daki İDB'nin yakınlarında yakalandılar. Son kullandığımız haberleşme programı 'Tango' idi ve bunu 30 bin civarında örgüt elemanı kullanıyordu. Yaptıklarımdan pişmanım, temin ettiğim verilerin devletin gizli bilgi ve belgeleri olduğunu biliyordum” sözleriyle darbe ile FETÖ bağlantısını ortaya koydu.


MİT tırlarının generali darbecilerin listesinde

Darbenin gerçekleşmesi halinde görev alacakların oluşturduğu atama listesindeki bir isim İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın dikkatini çekti. Milli İstihbarat Teşkilâtı (MİT) tırlarının durdurulması olayı kapsamında tutuklanan eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu listede Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığı'nda görevli olarak belirtilmişti. MİT TIR'larının durdurulduğu dönem Adana'daki Jandarma Astsubay ve uzman çavuşların sorumlusu olan 'Akif' kod isimli Hasan Bektaş kendisinin bir üst düzeyinin, TIR'ları durduran dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun imamı olan Hamza Ali Ece olduğunu itiraf etmişti. Bu ilişki darbenin FETÖ ile ilişkisini açık bir şekilde gösteren kanıtlardan biri oldu. Bunun üzerine 'paralel yapı soruşturmaları kapsamında tutuklu' bulunan sanıkların yattığı cezaevlerinde ek güvenlik tedbirleri alındı.

40 darbeci askerin eşi KPSS şüphelisi

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından gözaltına alınan askerlerden 40'ının eşinin, 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmanın şüphelileri arasında olduğu ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman'ın yürüttüğü 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmayla ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunun hazırladığı raporda, TSK'nin kritik birimlerinde görev yapan bazı subayların eşlerinin FETÖ'ye himmet adı altında para ödediğine ilişkin iddialar yer almıştı. FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan subaylardan 40'ının eşinin KPSS'de 100 ve üzerinde soruya doğru cevap verip, sınavı kazandıkları tespit edildi.

Teknik ekip Samanyolu'ndan

15 Temmuz gecesi televizyon yayınlarını kesmek için TÜRKSAT'a giden darbeci askerlere yardım için, cuntacılar tarafından 4 kişilik uzman bir ekip görevlendirildi. Darbeci askerler TÜRKSAT'taki personelin kendilerine yardımcı olmaması üzerine telefonla teknik ekibi çağırdı. Ancak TÜRKSAT'ın etrafını abluka altına alan polisler, şüpheli hareketlerde bulunan bu kişileri tutukladı. Yardım gelmemesi üzerine darbeciler binayı boşaltıp bombaladı. Ancak yayınları kesmeyi başaramadılar. Darbeci askerlere yardıma giden teknik ekipteki dört kişinin cemaat bağlantısı saptandı.


Burhan Güneş: Bilkent Elektrik- Elektronik mezunu. TÜBİTAK Bilgem İdari İşler Dairesi Başkan Yardımcılığı yaptı.


Salih Mehmet Dağköy: Yamanlar Koleji mezunu. Samanyolu TV'de 5 yıl yöneticilik ve teknik personel olarak görev yaptıktan sonra ayrıldı. 2 yıl El-Cezire' TV Türkiye ofisinde çalıştı ve en son Şifa Üniversitesi'nde Bilgi İşlem Koordinatörü olarak görev aldı.


Birol Baki: Samanyolu TV binasına kurulan Sistem Elektronik isimli şirketin sahibi.


Aydın Yavuz: Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik mezunu. Vizyon ARGE isimli şirketin Genel Müdür Vekili... Aydın Yavuz, Burhan Güneş'le birlikte Tübitak'ta üst düzey görevlerde yer almış, FETÖ ile olan irtibatları nedeniyle uzaklaştırılmışlardı.

Hepsinden 1 Dolar çıktı

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin büyük bölümünün üzerinden, Fethullah Gülen'in "okuduğu" iddia edilen bir dolarlar çıktı. Gözaltına alınan bir şüpheli verdiği ifadede 1 doların kendisine bereket getirmesi için ABD'de yaşayan Gülen tarafından gönderildiğini itiraf etti. Gülen tarafından okunmuş dolarların cemaat çok yakın birçok kişide olduğu da öğrenildi. Banknotların örgüt içerisindeki hiyerarşide şifre amaçlı kullanıldığı da iddia ediliyor. Savcılık kaynaklarına göre dolarların seri numarasının başında bulunan harfler örgütün hiyerarşik yapısını belirliyor. 'F harfi' Yüksek rütbeli askerleri ve FETÖ'nün il imamlarını, 'J ve C harfleri' düşük rütbeli FETÖ askerlerini, 'E ve S' harfleri ise FETÖ okullarında görevli eğitimciler ile akademisyenleri simgeliyor. Darbe günü ise Hava Harp Okulu Destek Komutanı Albay Yusuf Özdemir'in okulda rütbeli ve rütbesiz askerlere sarı zarf içinde “F serisi”nden 1'er dolar dağıttığı öğrenildi.

FETÖ'cü militanların twitleri

Twitter üzerinden terörist yapılanmanın propagandasını yapan Tuncay Opçin ve Emre Uslu'nun attıkları twitler yapılanmanın Temmuz ayı içinde darbe yapılacağını bildiğini ortaya koyuyor. Yurt dışına kaçan ve uzun süredir yurt dışında olan Emre Uslu 14 Eylül'de bir kullanıcının "Ne zaman geleceksin" sorusuna "2016 Temmuz" cevabını vermiş. Uslu 14 Mart 2016'da ise "Bilet paramı ödemek isteyenler twitçiler lütfen 22 Temmuz - 12 Ağustos arasında DC-İstanbul için bir bilet alın. E-mailimi biliyorsunuz..." yazarak darbenin tarihini belirtmiş. FETÖ'nün tetikçilerinden, sahte Balyoz belgelerini hazırladığı iddiasıyla aranan firardaki Tuncay Opçin, 14 Temmuz'da "yatakta basıp, şafakta asacaklar" yazarak darbe olacağı mesajını verdi. Opçin aynı gün "Biz, size zulmedemezsiniz, bize eziyet edemezsiniz demedik ki. Biz, size, ne yaparsanız yapın yolumuzdan dönmeyeceğiz dedik" twitini de attı.

ABD itiraf etti

ABD Ankara Büyükelçisi John Bass darbe sonrası yaptığı açıklamada, “Şimdi Türkiye'de ikamet eden biri olarak, Cuma gecesi yaşananlar ve onun [Gülen'in] çok sayıda destekçisinin açıkça bu işe karışmış olması, bu ülkenin güvenliğine yönelik kuvvetli ve vahim bir tehdit. Ve bu durum, konunun soruşturulması ve sorumluların adalet önüne getirilmesi için ciddi bir yasal süreç gerektiriyor. Ancak biz sürecin, burada ya da Amerika'da olsun, hukuk kuralları çerçevesinde ve yargı dahil demokratik kurumlara tamamıyla saygı duyulacak şekilde işletilmesinin önemli olduğuna da inanıyoruz.”dedi.

Gerçek Hayat'ın tüm dosya ve haberlerini takip etmek için
adresini ziyaret edin.
#Gerçek Hayat Dergisi
#Darbe Girişimi
#15 Temmuz
#FETÖ