FETÖ'nün, Ankara'daki bir devlet hastanesinde elverişli olmayan mensuplarını 'sağlam' gibi gösterip polis yaptığı ortaya çıktı. Doktor Faruk Demirtaş'ın 2010, 2011 ve 2012'de toplam 114 polis koleji adayına gözleri bozuk olduğu halde 'gözü tam' teşhisi koyduğu belirlendi.
Devletin kılcal damarlarına kadar sızan FETÖ'nün, kendilerinden olmayan askeri öğrencileri sahte raporla okuldan attığının belirlenmesinin ardından şimdi de mensuplarını polis yapabilmek için sahte raporlar düzenlediği anlaşıldı. Skandal, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelen ihbarla gün yüzüne çıktı. İhbarda, "Prof. Dr. Rıza Murat Karaşen, Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başhekim olunca polis koleji adayları için FETÖ'cü doktorlardan oluşan özel bir sağlık kurulu teşekkül ettirmiş, FETÖ'cülere muayene etmeden sağlam raporu vermişler" denildi. Başsavcılık, söz konusu ihbar üzerine harekete geçerek konuyla ilgili soruşturma başlattı.
ÜÇ YILDA 114 ADAY
- Başsavcılık, soruşturma kapsamında, ihbarda adı geçen hastahanede böyle bir sağlık kurulunun olup olmadığını, var ise burada kimlerin görev aldığını ve söz konusu raporlarda usulsüzlük olup olmadığını Sağlık Bakanlığına sordu. Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığı da konuya ilişkin hazırladığı raporda, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Prof. Dr. Murat Rıza Karaşen'in başhekim olduğu dönemde oluşturulan sağlık kurulunda, göz hastalıkları uzmanı Dr. Faruk Demirtaş, KBB Hastalıkları Dr. Baran Acar'ın görev yaptığı ve şüpheli Dr. Demirtaş'ın o dönemde 114 polis koleji adayının gözleri bozuk olmasına rağmen "görme: sağ-sol tam, diskromotopsi yoktur" şeklinde tespitte bulunduğu bildirildi.
Yapılan incelemede, Demirtaş'ın 2010 yılında 23, 2011 yılında 41, 2012 yılında 50 öğrenci adayı için gözü bozuk olduğu halde "gözü tam" şeklinde sahte rapor hazırladığı, yine aynı raporun altına "polis koleji öğrencisi olur" yazdığı ve gözü bozuk adayların öğrenci statüsüne geçmelerini sağladığı anlaşıldı.
TAMAMI FETÖ’CÜYMÜŞ
Sahte raporla polis kolejine alınan 114 kişinin örgüt irtibatı nedeniyle kamu görevine alınmadığı, bir kısmının FETÖ soruşturmalarında şüpheli olduğu, bir kısmında "Polis Akademisi-Polis Kolejinden ilişiği kesilen personel" şerhi bulunduğu belirlendi. Ayrıca sahte rapor verilen 2 öğrenci adayının da örgütün kripto haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespit edildi.
ÖRGÜT SAİKİYLE DÜZENLEDİ
Söz konusu tespitlerin ardından gözaltına alınan Demirtaş, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılık daha sonra da soruşturmayı tamamlayarak şüpheli Faruk Demirtaş hakkında, "FETÖ silahlı terör örgüne üye olma ve Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan dava açtı. Düzenlenen iddianamede, şüpheli Demirtaş'ın, 114 öğrenci adayı için örgüt saikiyle sahte rapor düzenlediği belirtildi. İddianame, şüphelinin, elebaşı Fetullah Gülen'in doktoru firari Tuncay Delibaşı ile 2009 ile 2011 yılları arasında 5 kez telefon irtibatının olduğuna dikkat çekildi. Şüpheli Faruk Demirtaş'ın, Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışırken 15 Temmuz darbe girişiminin ardından açığa alındığı, bu süreçte istifa ederek ayrıldığı belirtildi. Daha sonra da özel bir hastahanede çalışmaya başlayan Demirtaş'ın, FETÖ kapsamında açıktayken istifası kabul edilmesi dikkat çekti.
- Liste verilmiş
- Şüpheli Demirtaş, ifadesinde “O dönem başhekim olan Murat Karaşen genel bir toplantı yaptı. Toplantıda, ‘Polis Koleji ve Polis Akademisi öğrencileri vatana, millete hayırlı işlerde çalışacaklar, bunlara yardımcı olacaklar’ dedi. Daha sonra bu kişiler muayeneye geldiğinde bir liste verdi. Bu liste yaklaşık 15 kişilikti, ‘bu çocukları sorunsuz geçirelim’ dedi. Ben de bunun üzerine kısmen gözü bozuk olanları ve az bozuk olanları kuruldan geçirdim. Tamamen iyi niyetle başhekim Murat Karaşen’in yönlendirmesi üzerine gerçekleştirdim” dedi.