Robotik araç platformları geliştiren firma, yapay zeka sistemiyle sesli komut alabilen ve konuşabilen yerli yük taşıma aracıyla Avrupa pazarına açılmayı hedefliyor. Ostim Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren BULAQ Teknoloji tarafından geliştirilen robotik araç platformları, yapay zeka sayesinde yük taşıma, zirai ilaçlama, keşif ve gözetleme gibi birçok alanda kullanılabiliyor.
Yaklaşık 2 yıl önce kurulan ve 6 kişiden oluşan genç bir ekiple çalışmalarını sürdüren firmanın ürettiği otonom araçlar (sürücüsüz), ihtiyaca göre donatılarak hem iç hem dış mekanlarda yük taşıyabiliyor. Tarımsal ilaçlama da yapabilen araçlar, güvenlik tehdidine karşı gözetleme faaliyetinde de bulunabiliyor.
Firmanın kurucu ortağı Aşkan Jalali, yaptığı değerlendirmede, sesli komutlarla insan ve makine etkileşimi sağlayan araçlarla Avrupa pazarında rekabet edebilmeyi hedeflediklerini, özellikle endüstri 5.0 için gereken kalite ve sürdürülebilirliği yakalamayı amaçladıklarını anlattı.
Zorlu arazi koşullarında yük taşıyabiliyor
Yapay zeka sistemiyle sesli komut alan ve konuşabilen "Karay-M" adını verdikleri aracın, 350 kilograma kadar yük taşıyabildiğine işaret eden Jalali, "Araç, hassas GPS sistemi kullanarak veya görüntü işleme üzerinden yol şerit takibi yaparak yük taşıyabiliyor. Araç, kullanıcısıyla yapay zeka aracılığıyla konuşabiliyor, sesli komut alabiliyor, kendini tanıtabiliyor, telefona indirilen uygulama sayesinde rahatça kullanılabiliyor." dedi.
Jalali, aracın, şantiye alanları ve araziler gibi zorlu koşullara sahip dış mekanlarda da yük taşıyabildiğine dikkati çekerek, Gazi Üniversitesinin, bilimsel araştırmalarda kullanmak üzere iki araç satın aldığını söyledi.
Tarımda verimliliği artırmayı amaçlıyor
"Karay" isimli aracın ise özellikle tarım alanlarında ilaçlama faaliyetinde kullanıldığını bildiren Jalali, söz konusu sistemin maliyet açısından avantaj sağladığını belirtti.
Aşkan Jalali, özellikle üzüm bağları ve meyve bahçelerinin ilaçlanmasında geleneksel olarak el ve traktör yönetiminin kullanıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Teknolojiyi kullandığınızda ise dron veya benzer sistemlerle ilaçlama yapmanız mümkün değil çünkü ağaçların alt kısımları ve yapraklarının ilaçlanması gerekiyor. Dronlar yüksek irtifada ilaçlama yaptığı için rüzgarın da etkisiyle ilaçlar işe yaramıyor. Traktör gibi geleneksel yöntemler ise son dönemde mazot ve işçi maliyetlerinin fazla olması nedeniyle çiftçilerimizi zora sokuyor."
Otonom ilaçlama sisteminin Avrupa'da kullanıldığını, bunu Türkiye'de de üretebileceklerini düşünerek çalışmaya başladıklarını aktaran Jalali, "Aracın ilk modelini ürettikten sonra bunu geliştirmeye başladık. Şu an ürünümüz hazır. Önümüzdeki aylarda hem yurt içi hem de yurt dışı pazara çıkmak istiyoruz. Şu an yurt dışı pazarda Azerbaycan ile görüşmelerimiz sürüyor. Ürettiğimiz araçlarda hedef pazarımız, rekabetin yoğun olduğu Avrupa. Biz hem maliyet hem de kalite açısından bu pazarla yarışabileceğimizi düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Patent başvurusu
Jalali, ilaçlama yapacağı noktaları santimetre hassasiyetinde belirleyen ve sadece o noktalara ilaç atan bir yazılım geliştirerek, patent başvurusunu yaptıklarını da belirtti.
Yapay zekayı her aşamada etkin şekilde kullanmayı hedeflediklerine işaret eden Jalali, enkaz altındaki insanların konumunu tespit etmede kullanılan "Sismik Veri İşleme Tabanlı Enkaz Altı İnsan Algılama Sistemi" ve fiziksel varlıkların dijital ikizlerini oluşturarak gerçek zamanlı haritalama imkanı sunan "Dinamik Dijital İkiz Haritalama Sistemi" çalışmalarıyla da patent başvurusunda bulunduklarını aktardı.
Jalali, kritik askeri ve güvenlik operasyonları için tasarladıkları "Hareketli Baz Platformlar için Yüksek Hassasiyetli Konumlandırma ve Güvenli Haberleşme Sistemi" ile tescil almaya hak kazandıklarını sözlerine ekledi.