Filistin, 1517 yılında Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi. 1917 yılında İngilizler tarafından işgal edilene kadar, yaklaşık 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Peki Filistin Osmanlı’dan nasıl kaç yılında ayrıldı? Osmanlı Filistin’i ne zaman, nasıl kaybetti? İşte geçmişten günümüze Filistin tarihi.
Birinci Dünya Savaşı sırasında da Filistin ve çevresi Osmanlı idaresindeydi. İngiltere'nin desteklediği Arap güçleri Osmanlı hakimiyetine son verene kadar bu durum sürdü. İngiltere savaşın sonunda, 1918'de bölgeyi işgal etti. 25 Nisan 1920'de alınan Milletler Cemiyeti kararıyla, İngiltere'ye, bölgenin manda idaresi için yetki verildi. Osmanlı hakimiyetini kaybeden Filistin'de, o günden bu yana kan ve göz yaşı hiç eksik olmuyor. İşte geçmişten günümüze Filisin.
Filistin ne zaman Osmanlı hakimeyetine geçti?
Filistin bölgesi, Haçlı Seferlerinin ardından yaklaşık iki asır boyunca Memlük hakimiyetinde kaldı. Yavuz Sultan Selim döneminde, Mercidabık Savaşı’ndaki Osmanlı galibiyeti sonucu 24 Ağustos 1516'da bir kısmı Osmanlı topraklarına katıldı. Bölgenin tamamı ise Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı hakimiyetine geçti.
Osmanlı Filistin’i nasıl yöneltti?
Kanuni döneminde İbrahimi dinlerce önemli olan "Harem-i Şerif" kısmının bakımı yapılarak etrafındaki duvarlar yeniden inşa edildi. Osmanlı Devleti, Filistin’i Suriye sınırları içinde Şam’a bağlı Kudüs, Gazze, Nablus ve Safed olmak üzere dört sancağa ayırdı. Daha sonra bu sancaklar Kudüs’e bağlı birer eyalet oldu.
Filistin emirlerinden Cezzar Ahmet Paşa döneminde Mısır’ı ele geçiren Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart, Filistin’in Yafa şehrini aldı. Cezzar Ahmet Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusu 1798'de Akka Kalesi civarında Napolyon’u geri çekilmek zorunda bıraktı.
Osmanlının gerileme döneminde, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa, Filistin’in tamamını ele geçirdi. Filistin 1840 yılına kadar Mısır’ın yönetimi altında kaldı. Ancak daha sonra tekrar Osmanlı idaresine geçti.
1877 tarihinde Kudüs Osmanlı merkezine bağlı bir Mutasarrıflık oldu. Bir yıl sonra ise Nablus ve Akka Kudüs Mutasarrıflığı'na bağlandı. Böylece Filistin’in kuzeyi Beyrut Valiliği'ne güneyi ise Kudüs Mutasarrıflığı idaresine bırakıldı.
Osmanlı Filistin’i ne zaman kaybetti?
I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu Filistin’deki 402 yıllık hakimiyetini kaybederken çok değer verdiği Kudüs'e zarar gelmemesi için şehri askeri bakımdan boşaltarak tarihe ve kültüre olan saygısını göz önüne alarak şehir dışında savunma yaptı.
OSMANLI DÖNEMİNDE FİLİSTİN SÜREKLİ KALKINMA HALİNDEYDİ
Filistinli araştırmacı-yazar Semih Hammude, her ne kadar aksi gösterilmek istense de Osmanlı döneminde Filistin'in sürekli kalkınma yaşadığını, kendi ihtiyacından fazlasını üretme gücüne sahip olduğunu belirtti. Osmanlı döneminde Filistin'de yaşayan toplulukların etnik çeşitliliği ve bunlar arasındaki toplumsal uyumun yanı sıra Osmanlı hükümdarlığı boyunca Filistin'in ekonomik açıdan geliştiğini hatırlatan Hammude, "Ramallah'ın yaklaşık 400 yıl süren Osmanlı tarihi, sürekli kalkınma ve gelişimin yanı sıra tarımın genişlemesine ve nüfus çeşitliliğine işaret ediyor." dedi.
FİLİSTİN BAŞKENTİ NEDİR?
Filistin Devleti, uluslararası hukuka göre başkenti Doğu Kudüs olsa da İsrail tarafından 1967’de işgal edildikten sonra hali hazırda idari olarak yine işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinden yönetiliyor.
Filistin Nüfusu ne kadar?
Batı Şeria’da yaklaşık 3 milyon, Gazze’de yaklaşık 2 milyon. Filistin toprakları üzerinde İsrail’in kurulmasıyla göçe zorlanan Filistinlilerin çevre ülkelerde ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki nüfusunun yaklaşık 6 milyon, İsrail’in kurulmasıyla göçe maruz kalmayan İsrail vatandaşı Filistinlilerin sayısının da yaklaşık 1,7 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Yüzölçümü: Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) tarihi Filistin topraklarının bir kısmında yani Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de kurulmasını talep ettiği topraklar, tarihi Filistin topraklarının sadece yüzde 22’sine tekabül ediyor. 6 bin 220 kilometrekarenin 360 kilometrekaresini coğrafi olarak Batı Şeria ve Doğu Kudüs ile bağlantısı kalmayan Gazze Şeridi oluşturuyor.
İşgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilerin yaklaşık yüzde 91’ini Müslümanlar, yüzde 9’unu Hristiyanlar, yüzde 1’ini Samiri Yahudileri ile Dürziler oluşturuyor. Filistin Para Birimi: Yeni İsrail Şekeli ve Ürdün Dinarı
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİLİSTİN
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında kalan tarihi Filistin toprakları, imparatorluğun tarih sahnesinden çekilmesiyle önce İngilizler tarafından işgal edildi, daha sonra bu topraklarda İsrail devleti kuruldu.
19. yüzyılın başından itibaren yoğun Yahudi göçüne maruz kalan tarihi Filistin toprakları, 1917’de ilan edilen Balfour Deklarasyonu ile hızlanan Yahudi göçüyle sarsıldı. İngiliz mandasının kontrolündeki Kudüs ve Filistin’de durum Müslümanlar aleyhine tehdit edici boyut kazandı.
Ulusal Yahudi Konseyi, tarihi Filistin toprakları üzerinde 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti’nin kurulduğunu ilan etti. İsrail devletinin ilanından sonra başlayan Arap devletleri ile İsrail arasındaki savaşta İsrail, BM’nin 1947’de ilan ettiği taksim planının aksine sınırlarını genişletti. Bu tarihten sonra Batı Kudüs İsrail’in, Doğu Kudüs Müslümanların yönetimine geçti.
Ürdün’ün kontrolündeki Doğu Kudüs ve Batı Şeria, 1967’deki 6 gün savaşında İsrail tarafından işgal edildi. İslam dünyası tarafından Mekke ve Medine’den sonra kutsal şehir sayılan Kudüs ve buradaki İslam mukaddesatı, fanatik Yahudilerin saldırılarına maruz kaldı.
Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, 1977’de İsrail’e ve Kudüs’e yaptığı resmi ziyaretle İsrail’i ve Kudüs’teki hakimiyetini kabul eden ilk Arap lider oldu. Bundan yaklaşık 2 yıl sonra ABD öncülüğünde Mısır-İsrail arasında Camp David Barış Anlaşması imzalandı.
İsrail, 1980’de Kudüs’ü doğusuyla-batısıyla birleşik olarak İsrail'in başkenti ilan etti. BM Güvenlik Konseyi, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edilişini tanımadı.
Gazze ve Batı Şeria'da 1987’de başlayan ve geniş halk yığınlarının katıldığı 1. İntifada, 1993 Oslo Antlaşması ile sonuçlandı. Oslo antlaşması ile FKÖ, Filistin’in resmi temsilcisi kabul edildi. FKÖ’nün kontrolünde, Doğu Kudüs hariç Batı Şeria ile Gazze’de sınırlı otoriteye sahip Filistin Özerk Yönetimi kuruldu.
İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesiyle 2. İntifada patlak verdi. İsrail, 2002’de Batı Şeria'ya 'Koruyucu Kalkan' askeri harekatını başlattı.
Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Yasir Arafat'ın Ramallah'taki ofisini kuşattı ve Arafat'ın bu ofisten ayrılmasına bir daha izin vermedi. Askeri harekatın ardından güvenlik gerekçesiyle Batı Şeria'yı Doğu Kudüs’ten ayıran 700 kilometrelik bir duvar inşa etmeye başladı. “Utanç Duvarı” adı verilen duvar, Batı Şeria'da yaşayan birçok Filistinliyi evinden, okulundan koparmanın yanı sıra doğrudan İsrail denetimi altındaki toprakları da genişletti.
İsrail'in fiili işgali altındaki Batı Şeria'da 400 bin, Doğu Kudüs'te 200 bini aşkın Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre, buradaki Yahudi yerleşimlerin tümü yasa dışı kabul ediliyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve Yahudi yerleşim birimleri inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
FİLİSTİN EKONOMİSİ NEYE DAYANIYOR?
Dış yardımla varlığını sürdürebilen Filistin, 2008 yılından bu yana tek haneli ekonomik büyüme oranları yakalamış durumda. 2015 tahminlerine göre, gayri safi yurtiçi hasılası 12,7 milyar dolara varan Filistin’de enflasyon yüzde 1,4 civarında.
Batı Şeria’da işsizlik oranları yüzde 27 iken, Gazze’de bu rakam yüzde 43’e ulaşmış durumda. Dünya Bankası’nın Eylül 2016'da yayımladığı verilerde İsrail’in karadan, havadan ve denizden abluka altına aldığı Gazze'de yoksulluk oranının yüzde 60 olduğu belirtilmişti.
FİLİSTİN SİYASİ DURUM NASIL?
Filistin’de ilk kez 2006 yapılan genel seçimlerde büyük başarı elde eden Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'a, Fetih Hareketi tarafından yönetilen Filistin Yönetimi tarafından önce hükümeti kurma görevi verilmiş, daha sonra başta ABD ve İsrail olmak üzere uluslararası tepkiler nedeniyle Hamas’ın hükümeti kurma görevi iptal edilmişti.
Hamas ile Fetih hareketi arasında 2007’deki çatışmaların ardından Gazze’de kontrolü ele geçirmeye başlayan Hamas, 10 yıldan bu yana Gazze’yi tek başına yönetiyor. Hamas’ın Gazze’de kontrolü sağlamasıyla İsrail de yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi hava, kara ve denizden ablukaya aldı.
Hamas ve Fetih hareketleri arasında uzun süren görüşmelerin ardından Filistin'de 2 Haziran 2014'te Ulusal Uzlaşı Hükümeti kuruldu ancak bu hükümet Hamas ve Fetih arasında yeniden başlayan anlaşmazlıklar nedeniyle Gazze Şeridi'nde göreve başlayamadı.