Cuma namazı kaçta kılınıyor 1 Mart 2024 İstanbul, Ankara, İzmir ve il il yanıt buldu. Cuma namazı vakitleri Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "namazvakitleri.diyanet.gov.tr" internet adresinden erişime açıldı. Bu hafta "Zararlı Alışkanlıkların Esiri Olmayalım" konulu cuma hutbesinin okunmasının ardından cuma namazı idrak edilecek. Peki, Cuma namazı saat kaçta kılınacak? İl il 1 Mart 2024 cuma namazı vakitleri...
Cuma namazı saatleri 1 Mart 2024 Cuma günü ibadet görevini gerçekleştirmek üzere camilere akın edecek binlerce kişi tarafından araştırılmaya başlandı. Diyanet ezan saatleri sayfası üzerinden İstanbul cuma namazı saati de dahil olmak üzere il il cuma vakitleri ile ilgili bilgileri aktarmıştı. Peki, 1 Mart 2024 Cuma namazı saati ne zaman?
Öğle ezanı vakti kılınan cuma namazının saati her hafta birkaç dakika farklılık gösterebiliyor. Yeni ayın ilk cuma namazını cemaatle beraber camilerde ihya etmek isteyen pek çok Müslüman da yaşadığı yerlerdeki cuma namazı saatlerine odaklandı. Özellikle büyük şehirlerdeki cuma namazı saatleri araştırılıyor.
İşte il il Cuma namazı vakitleri…
DİYANET 1 MART 2024 CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA?
Cuma namazı 1 Mart 2024 tarihinde İstanbul'da 13:21'te Ankara'da 13:06'da İzmir'de 13:29'da Adana'da 12:56'da Bursa'da ise 13:21'de kılınacak.
ŞANLIURFA CUMA NAMAZI VAKTİ 12:43
ANTALYA CUMA KAÇTA? 13:16
KONYA CUMA VAKTİ KAÇTA? 13:07
DİYARBAKIR CUMA NAMAZI NE ZAMAN? 12.37
ESKİŞEHİR CUMA NAMAZI KAÇTA? 13.15
MERSİN CUMA VAKTİ NE ZAMAN? 12.59
CUMA NAMAZI KAÇ REKATTIR?
Cuma namazının farzı iki rekattir. Bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur.
Hz. Peygamber’in Cumanın farzından önce, nafile olarak bir namaz kılıp kılmadığı konusunda fıkıh bilginleri, konuyla ilgili muhtelif rivayetlerden hareketle farklı görüşler ortaya koymuşlardır:
Cuma’nın farzından önce nafile bir namaz olmadığını ileri süren fakihler bulunmaktadır. Onlara göre Hz. Peygamber, Cuma namazı için mescide gelince, namaz kılmadan doğrudan minbere çıkmıştır. Sahabenin kıldığı rivayet edilen namaz ise, sünnetle ilişkisi olmayan nafile bir namazdır (İbn Kayyım, Zâdü’l-Meâd, I/118-119). Buna karşılık Hanefî, Mâlikî ve Şâfiî bilginlerine göre, Hz. Peygamber, Cuma namazının farzından önce tahiyyetü’l-mescid dışında, nafile olarak namaz kılmıştır. Hanefîler bu namazın dört rekat olduğunu, diğerleri ise belli bir rekat sayısıyla sınırlı olmadığını belirtmişlerdir (İbn Humam, Fethu’l-Kadîr, II/39; İbn Kudâme, Muğnî, II/250; İbn Abidin, Reddü’l-Muhtar, I/452). Sahih hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’in Cuma namazından önce nafile olarak namaz kıldığına dair bir çok rivayet bulunmaktadır (İbn Mâce, Salat, 94; Buhârî, Cumu’a, 33, 39; Ebû Dâvûd, Salât, 244).
Hz. Peygamber’in Cuma namazından sonra nafile olarak namaz kıldığı konusunda ihtilaf olmamakla birlikte, bu namazın kaç rekat olduğu konusunda görüş farklılığı bulunmaktadır. Bu namaz, Ebu Hanife’ye göre bir selamla dört, Şâfiî’ye göre iki selamla dört, Ebû Yûsuf’a göre ise dört rekatta bir selam ve iki rekatta bir selam vermek üzere toplam altı rekattır (İbn Hümâm, Fethu’l-Kadîr, II/39; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, I/451). Sahih hadis kaynaklarında yer alan bazı rivayetlerde, Hz. Peygamber’in Cuma namazından sonra dört, bazı rivayetlerde ise iki rekat nafile namaz kıldığı bildirilmektedir (Ebû Dâvûd, Salât, 244; İbn Mâce, İkâmetu’s-Salât, 95; Buhârî, Cumu’a, 39). İbn Teymiyye, İbn Kayyım gibi bazı alimler, konuyla ilgili çeşitli rivayetleri birlikte değerlendirerek, camide kılınırsa dört, evde kılınırsa iki rekat kılınabileceği görüşüne varmışlardır.
Zikredilen bu rivayetler, Hz. Peygamber’in Cuma namazından önce ve sonra, ismi ne olursa olsun evde ya da camide nafile namaz kıldığını göstermektedir. Bu itibarla, Cumadan önce ve sonra kılınan namazlar, Cuma namazına daha sonra yapılan bir ilave olmayıp, Hz. Peygamber’in uygulamasına dayanmaktadır.
Diyanet 1 Mart Cuma Hutbesi: Zararlı Alışkanlıkların Esiri Olmayalım"
ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN ESİRİ OLMAYALIM
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslâm, din, can, akıl, nesil ve mal emniyetini muhafaza etmemizi emretmiştir. Dinimizle bağdaşmayan, fıtratımızı bozan, bedenimize ve ruhumuza zarar veren, neslimizi ifsat eden her türlü zararlı alışkanlığı ise yasaklamıştır.
Aziz Müminler!
İnsanı uyuşturan ve aklı işlevsiz hale getiren alışkanlıkların başında alkollü içecekler gelmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde, "Sarhoş eden her şey içkidir ve her türlü içki haramdır."1 buyurmaktadır. İçki, bütün kötülüklerin anasıdır. İçki sebebiyle nice yuvalar dağılmaktadır. Yaralanmalı veya ölümlü nice trafik kazaları yaşanmakta, nice hayatlar ve umutlar sönmektedir. Bunun içindir ki, alkollü içeceklerin üretilmesi, içilmesi, alınması ve satılması dinimizde haram kılınmıştır.
Kıymetli Müslümanlar!
İnsanlığı felakete sürükleyen zararlı alışkanlıklardan biri de kumardır. Kolay yoldan para elde etme aracı olarak görülen kumar, haksız bir kazançtır. Pençesine düşürdüğü kimseyi yalnızlığa, çaresizliğe, birçok bela ve musibete sürüklemektedir. İslam'a göre şans oyunları ve kumarın her türlüsünü oynamak ve oynatmak haramdır. Yüce Rabbimiz, alkol ve kumardan uzak durmamızı şöyle emretmektedir: "Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?"
Değerli Müminler!
Yarınlarımızın umudu gençlerimiz arasında yaygınlaşan başka bir tehlike ise, uyuşturucu ve madde bağımlılığıdır. Anne baba sevgisinden, aile şefkatinden uzak kalan gençlerimiz; özenti, arkadaş çevresi veya merak sebebiyle çeşitli uyuşturucu
türlerine müptela olmaktadır. "Bir defa kullanmakla bir şey olmaz!" diyerek kandırılan gençlerimiz, uyuşturucu bataklığına çekilmektedir. Cenâb-ı Hak, bir ayet-i kerimede, "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın." buyurmaktadır. Öyleyse aile, okul, cami, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları olarak el ele verelim. Alkollü içecekler, uyuşturucu ve benzeri
insan sağlığına, akla ve iradeye zarar veren her türlü bağımlılıkla mücadele edelim. Edelim ki, gençlerimiz ve çocuklarımız, kötülerin ağına düşmesinler, kötülüğün girdabına sürüklenmesinler.
Aziz Müslümanlar!
İnternet ve sosyal medya gibi sanal ortamlar da ölçüsüz ve sorumsuzca kullanıldığında zararlı bir alışkanlığa dönüşmektedir. Son dönemde hızla yaygınlaşan dijital bağımlılık, kişiyi gerçek hayattan koparmakta, sevdiklerini ihmal etmesine, ömür sermayesini boşa harcamasına sebep olmaktadır. Bazı mecralarda kişi ve aile mahremiyeti hiçe sayılmakta, yalan, iftira ve asılsız haberlerle kul hakkı ihlal edilmekte, insan onuru ayaklar altına alınmaktadır.
Kıymetli Müminler!
Alkol ve bağımlılık yapan bütün zararlı alışkanlıklar, modern çağın insana kurduğu ölüm tuzaklarıdır. Aklın selameti, neslin muhafazası zararlı alışkanlıklardan uzak kalmakla mümkündür. Fıtrata aykırı bu alışkanlıklar, insana ve topluma asla huzur vermez. Unutmayalım ki bizi dünya ve ahirette mutluluğa ulaştıracak olan, Allah'ın
koyduğu sınırlara riayet etmek, her türlü haram ve kötülükten sakınmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu uyarısını aklımızdan çıkarmamaktır: "İki nimet vardır ki insanların çoğu, onları değerlendirme hususunda aldanmıştır. Bunlar; sağlık ve boş vakittir."
Muhterem Müslümanlar!
Ramazan-ı şerife yaklaşmışken, bu mübarek günlerde Rabbimizin katında müstecâb olur ümidiyle Gazze, Doğu Türkistan ve dünyadaki tüm mazlumlar için Cuma namazının farzını müteakip dua edeceğiz. Cenâb-ı Hak, tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlıklı ömürler nasip eylesin.