Antalya'nınyggvc doğal cennetleri Çıralı ve Olimpos'taki bungalov ve ağaç evlerde koronavirüs salgını öncesi tatile gelen birçok turist, salgının kendi ülkelerinde de görülmesi ve Türkiye'yi daha güvenli bulmaları nedeniyle tatil sürelerini uzatarak, ülkelerine dönmedi. Çin, Fransa, İspanya, Almanya, İtalya, Ürdün gibi ülkelerden gelip iki ayı aşkın süredir konaklayan turistler, virüs tehlikesi ortadan kalkana kadar da ayrılmayı düşünmüyor.
Olimpos'ta bulunan Kadir'in Ağaç Evleri'ne yaklaşık 1,5 ay önce İspanya'dan gelen iki turist ve Çin'den gelen bir kadın geri dönmemeyi tercih etti. Ağaç evlerin sahibi Kadir Kaya, kış döneminde çok müşteri varken, şu an virüsten dolayı azaldığını belirterek, “Ama 1,5 aydır İspanyol çift ile Çinli bir kadın kaldılar. Ayrıca yerli vatandaşlarımız da var. Hafta sonu ve hafta içi günler için Antalya'dan gelen misafirlerimiz de var. Baharın en güzel günlerini yaşıyoruz, doğanın içinde yaşamaya devam ediyoruz" dedi.
Bungalov evlerde, ortak kullanım alanlarının kapalı veya sosyal mesafe kurallarına uygun kullanıldığını anlatan Kadir Kaya, “Her odanın zaten ayrı duş, tuvaleti var, sabah akşam yemeklerini veriyoruz. Çayımız, kahvemiz hazır. Bağışıklık sistemini güçlendirici yemekler, taze soğan, sarımsak, roka, maydanoz, semizotuna kadar yeşillikleri de veriyoruz. Uzun süredir kalanlarla huzurlu ve mutluyuz. Doğanın içinde oksijen bol" diye konuştu.
İstanbul'da Galata Köprüsü’ndeki balık tutanlar veya denize girişin yoğun olduğu alanlarda uygulanan yasağın doğru olduğunu, ancak Olimpos gibi sakin bölgelerde bu yasağın yeniden ele alınması gerektiğini belirten Kaya, “Akdeniz'de belirli bölgelerde mesafe korunarak serbest olmalı. Denizde balık tutmak yasak olmamalı. Deniz suyu şifa kaynağıdır, eczanelerde satılan okyanus suyu deniz suyudur. Denizin güzelliği ve şifasından faydalanmak gerekir ve bu karar gözden geçirilmelidir" dedi.
İspanya'dan iki haftalık tatil için gelen, ülkelerinde salgının yoğun olması nedeniyle dönmek istemediklerini belirten Pascaul İbanez ve Lorena Pareya çifti, “Burası bizim için güvenli ve mutluyuz. 1,5 aydır buradayız. Burada yaşamak güzel ve daha az insan var. Ülkemiz şu an güvenli olmadığı için dönmek istemiyoruz. Gün içinde yoga, resim yapıyoruz, doğada yürüyoruz. Tavla oynamayı öğrendik" dedi.
Ağaç evlerde yabancı turistlerin yanı sıra Türkiye'nin bazı illerinden gelip, 2,5 aya yakın süredir geri dönmeyenler de var. Ayrıca bungalov evlere Antalya içinden de hafta içi veya hafta sonu sokağa çıkma yasağı olan günleri daha iyi değerlendirmek için giden misafirler de bulunuyor. Her hafta sonu ağaç evlere gittiğini belirten Yılmaz Sevgül, “Antalya'da 1 1 evde tek başıma yaşıyorum ve çok stresli bir durum. Burası gayet güzel, sağlıklı bir ortam. İzolasyon kurallarına uygun, birbirimizle temas etmeden yaşıyoruz. Gayet mutluyuz. Spor yapma fırsatımız da oluyor" diye konuştu.
Aile tipi bungalov evlerden oluşan Olimpos Village Hotel ise sadece Antalya'dan müşteri ağırlıyor. Dört günlük yasak sürecini özel bahçesi bulunan bungalov evde geçiren Nergis Aslan, “Antalya'da bir apartmanda yaşıyoruz ve zor oluyordu. Sitede bile aşağı inip yürüyüş yapamıyorsun. Burada doğayla iç içe yürüyüş yapılabiliyor. Zaten kurallara da çok dikkat ediliyor. Sabah kahvaltıları odamıza geliyor. Çok huzurlu, doğayla gerçekten buluştuğum ve evden olmaktan kat kat daha iyi bir ortam" dedi.
Olimpos Village Hotel sahiplerinden İbrahim Ünsal, koronavirüse karşı bütün önlemleri aldıklarını ve sosyal mesafe kurallarına uygun hizmet verdiklerini söyledi. Şu an sadece Antalya ikameti olan misafirleri kabul ettiklerini belirten Ünsal, “Antalya dışından da çok fazla talep var. Ancak şu an şehirlerarası yasak nedeniyle bu müşterileri kabul edemiyoruz" dedi.
Otel müşterilerine sunulan, bütün sebze ve meyveleri kendilerini üretmeye çalıştıklarını belirten Ünsal, “1 dönüm sera ve 15 dönümlük açık alanımız var. Bölgemizin toprağı da çok verimli. Domates, biber marul, patlıcan roka, maydanoz, ne ararsanız var. Kışın çeri domates çilek üretiyoruz. Ayrıca nar, erik, dut, portakal, limon ağaçlarımız var" dedi.
Olimpos'un hemen yakınındaki Çıralı tatil bölgesinde de butik oteller bungalov tipi evlere müşteri alıyor. Burada da 1-2 ay önce tatil için gelmiş fakat koronavirüs nedeniyle geri dönmemeyi tercih eden birçok turist bulunuyor. Çıralı Zeytin Villa'nın sahibi Mehmet Ümit Kırca, Almanya'dan, Fransa'dan 2 ay önce gelen turistlerin, virüs nedeniyle Çıralı'yı daha güvenli bulduğu için geri dönmeyip, kalmayı tercih ettiğini söyledi. Hem Türkiye'nin başka illerinden gelip 2 ayı aşkın süredir kalanlar hem de Antalya'dan gelen misafirleri olduğunu belirten Kırca, ağaç evlerin her birinin kendine özel bahçesi, hamağı, mutfağı, balkonu ile doğa içinde ayrı birer ev gibi olduğunu kaydetti.
Alman Mirja Tiedamann, 1 Şubat'ta Çıralı'ya geldiğini, bir hafta tatil planı varken salgının yayılmasıyla Çıralı'yı daha güvenli bulduğu için geri dönmekten vazgeçtiğini anlattı. Paris'ten tarihi Likya Yolu'nu yürümek için 13 Mart'ta Antalya'ya geldiklerini belirten İrina Halychsky ve Caroline Sidi, iki haftalık tatil düşünürken virüs nedeniyle gitmekten vazgeçtiklerini kaydetti.
Parisli turistler, “Uçuşumuz vardı ama burası hem çok güzel hem de çok güvenli, havalimanlarında ve yolculuk sırasında da risk almak istemedik. Burayı artık evimiz gibi hissediyoruz. Gün içinde internetten hem işlerimizi takip ediyoruz, hem de örgü örüyor, tavla oynuyor, puzzle yapıyoruz. Doğayla iç içe yaşamak çok güzel. 1 Haziran'da vizemiz sona eriyor, ancak salgın durumuna göre uzatmayı ve kalmaya devam etmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.
Çıralı'da 2 1 ev modeli bungalov evlerden oluşan Rüya Villen Park sahibi Süleyman Altıntaş, Antalya'nın doğa cenneti Çıralı'da butik işletmelerin de koronavirüsten çok etkilendiğini, ancak az sayıda da olsa müşteri olduğunu kaydetti. Virüs öncesinde Ürdün'den gelen bir aile olduğunu ve virüs nedeniyle 1 Haziran'a kadar kalmaya karar verdiklerini belirten Altıntaş, “Antalya içinden de turist alabiliyoruz. Tamamen doğa içinde, evler arasında mesafe, her evin bahçesi olduğu için korunmaya çok uygun" dedi.
Altıntaş, "Mayıs sonunda turizmin önce iç turizmle başlayacağı açıklandı. İnşallah iyi olur. Aslında talep çok yoğun hem yurt içi hem yurt dışından. Yurt dışından daha çok sonbahar dönemi planlanıyor. Haziran, temmuz ağustos döneminde ise iç turizmde rezervasyonlarımız çok iyi. Ama alınacak kararları bekliyoruz. İnsanlar uzun süredir karantinada olduğundan bunaldı. Özellikle bu tür yerler daha rahat olacağından, butik aile işletmeleri açısından turizmin daha iyi olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Ürdün'den Mart ayında gelen 6 kişilik aile, 1,5 ayı aşkın süredir Çıralı'da hem tatil hem de virüsten izole yaşama devam ediyor. Ürdünlü İbrahim Batchelder, “Birkaç hafta kalmayı düşünüyorduk. Virüs olayı ortaya çıkınca tatili uzatmaya karar verdik. Burada yapılacak çok şey var. Dağlar, doğa çok güzel. Yürüyüş yapıyoruz. Çocuklar bahçede çok rahat oynuyor. Salgın bitene kadar da ayrılmayı düşünmüyoruz" dedi.