Kolajeni vücudumuz yaşadığımız süre boyunca kendi üretiyor. Ancak 25'li yaşlardan itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlamaya başlıyor, 35'li yaşlardan sonra yavaşlama hızını artırıyor, bunun sonucunda olumsuz etkiler kendini daha fazla gösteriyor. Aynı zamanda sigara, hava kirliliği, güneş ışınları ve şekerli besinler tüketmek gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudun kolajen üretme kabiliyetini olumsuz etkiliyor. Kolajen eksikliğinin yansımaları en çok cildimizde görülüyor; cildimiz sıkılığını kaybederek sarkmaya başlıyor, matlaşıyor ve kırışıklar kaçınılmaz hale geliyor.
Sağlık ve güzellik üzerinde büyük etkileri olduğu keşfedilen ve son yılların takviyesi en çok istenen proteinlerinden biri olan kolajen, yalnızca ciltte değil tüm vücuttaki yaşlanmaları engelliyor. Kolajen eksikliği; etkilerini en çok cilt üzerinde görüldüğü düşünülse de aslında eklemler, tendonlar ve dişlere kadar birçok organ ve dokuda hasara neden oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş ise kolajen takviyesi için önemli uyarılarda bulunurken aynı zamanda hangi gıdalardan temin edilebileceğini açıkladı.
MORİNA BALIĞI Diğer birçok beyaz balık gibi morina balığı da glisin ve prolin gibi amino asitlerden oldukça zengin olması sayesinde kolajen üretimini artırıyor. Ayrıca selenyum, B6 vitamini ve fosfor gibi besin ögelerinden de zengin bir besin.
SU YOSUNU Kolajen proteini başlıca glisin ve prolin aminoasitlerinden oluşuyor. Dolayısıyla beslenmede glisin ve prolini zenginleştirmek kolajen üretimini de arttırıyor. Spirulina glisinden zengin bir su yosunu çeşidi ve kurutulmuş halde satılıyor. Spirulinayı meyve sularına veya tatlılara ekleyebilirsiniz.
SARIMSAK C vitamini dışında kolajen üretimini destekleyen besin ögelerinden biri de, sülfür. Sarımsak içerdiği bol miktarda sülfür sayesinde kollajen üretimini destekleyen besinler arasında yer alıyor. Yapılan son çalışmalar, sülfürden fakir bir diyetle beslenen hayvanların daha az kolajen ürettiğini göstermiş.
KIRMIZI VE MOR MEYVELER Çilek, ahududu, böğürtlen, karadut ve yaban mersini gibi kırmızı ve mor meyveler C vitamini deposu olup kolajen üretimini destekliyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş"Özellikle çilek içerdiği bir antioksidan çeşidi olan ellajik asit sayesinde kolajenin yıkımına karşı da koruyucu etki gösteriyor" diyor.
TURUNÇGİLLER Portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller de C vitamininden zengin oldukları için kolajen üretimini destekliyorlar. Çünkü kolajen sentezlenirken tıpkı diğer birçok protein gibi yardımcı besin ögelerine ihtiyaç duyuyor ve C vitamini de kolajen üretiminde başrolü üstlenen bir besin ögesi.
KOYU YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER Kolajen üretiminde bir diğer önemli faktör de, kolajenle birlikte C vitamini tüketiminin yeterli olması. Dolayısıyla ıspanak, semizotu, tere, roka ve maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler beslenme listenizde düzenli olarak mutlaka yer almalı.
JELATİN Jelatin, kolajenden türetilmiş bir protein türü. Bu yüzden kolajen üretimini arttıran besinlerden biri olarak kabul ediliyor. Jelatini pişirme sırasında kullanılabilir ve yemeğinizin besin değerini arttırmak için çorba, güveç veya et suyuna karıştırabilirsiniz.
KEMİK SUYU Kemik suyu içerdiği glisin, prolin ve arjinin gibi önemli amino asit içeriğiyle mükemmel bir kolajen kaynağı. Beslenme rutininize zaman zaman kemik suyu eklemeniz, vücudunuzda azalan kolajeni yerine koymak için ideal. Ancak rutinde kemik suyu tüketimi kan kolesterol düzeylerini arttırabileceği için kalp-damar hastalığı veya kolesterol yüksekliğiyle ilişkili herhangi bir hastalığınız varsa kemik suyu tüketiminden kaçınmanız çok önemli.
CNN'in haberine göre, cilde ışıltı, pürüzsüzlük, nem ve esneklik kazandırıyor… Saç köklerini güçlendirerek saçların sağlıklı ve gür olmasını sağlıyor… Diş ve tırnakları besliyor… Kornea tabakasını güçlendirerek pek çok göz hastalıklarının gelişme riskini azaltıyor… Damarlarda kan dolaşımının hızlanmasını sağlarken, atardamarlarda tehlikeli plak oluşma riskini düşürüyor… Bir diğer önemli görevi, eklem dejenerasyonlarını ve ağrılarını hafifletmek, eklemleri onarmak…
Sağlığımız ve güzelliğimiz üzerinde böylesine önemli faydaları sağlayan proteinin adı; kolajen! Son yıllarda güzellik ve besin takviyesi sektörünün gözdesi olan kolajen, toplumdaki yaygın inanışın aksine sadece cildimizin değil, tepeden tırnağa tüm vücudumuzun sağlıklı olmasında 'kilit' rol üstlenen son derece önemli bir protein.
Peki kolajen takviyesi için hangi besinleri düzenli olarak tüketmemiz gerekiyor? Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş kolajen takviyesinde önem taşıyan besinleri anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. Kolajenden zengin beslenme ve/veya kolajen içeren besin destek ürünlerinin uygun dozajlarda (günde 2.5-5 gram) kullanımının herhangi bir yan etkisinin olmaması, kolajenin zararlı olmadığı anlamına gelmiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş son yıllarda popülerleşen kolajenin fazla tüketiminin aynı zamanda kan kolesterol düzeylerini de artırıp kalp hastalıklarının önlenmesinde veya tedavisinde olumsuz etki yarattığı uyarısında bulunarak, "Bu nedenle kolajen 'azı karar, fazlası zarar' bilinciyle sadece yeterli ve dengeli beslenmenin içinde düşünülmeli" diyor.