Merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık olan MS'nin genellikle 20-40 yaşlarda ve daha çok kadınlarda ortaya çıkıyor. MS hastalığının görme kaybı, dengesizlik, çift görme, kol ve bacak güçsüzlüğü gibi belirtileri bulunduğunu anlatan uzman isim, erken tanıya dikkat çekti.
Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, MS hastalığının büyük oranda 20'li ve 30'lu yaşlarda ortaya çıktığını, hastalığın kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha sık görüldüğünü bildirdi.
Dr. Yalap, MS hastalığının, güneş ışınlarına daha az maruz kalan Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika'nın kuzey bölgelerinde daha sık geliştiğini ifade etti.
Bilinenin aksine aşıların MS riskini artırmadığını belirten Yalap, "Genetik yatkınlık, Epstein Barr virüs (EBV) enfeksiyonu, D vitamini eksikliği güneşe az maruz kalma, sigara kullanımı gibi durumların MS riskini artırdığı düşünülse de, hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmiyor.
Tek veya iki taraflı görme kayıpları, yüzde-kollarda veya bacaklarda bir günden uzun süren uyuşmalar, kuvvet kayıpları, denge bozuklukları, çift görme, aşırı yorgunluk ve idrar/gaita kaçırma gibi nörolojik semptomlar MS hastalığını düşündürebilecek yakınmalar arasında yer alıyor" dedi.
Yalap, MS hastalığı tanısında en önemli tetkikin beyin ve omurilik MR görüntülemeleri olduğunu belirtti.
MR incelemeleri sonunda nöroloji doktorunun MS hastalığından şüphelenmesi durumunda ileri inceleme olarak "VEP" adlı görme testi, detaylı kan tetkikleri ve beyin omurilik sıvısı incelemesi için "lomber ponksiyon" adlı işlemin önerildiğini anlatan Yalap, belden iğne ile girilerek beyin sıvısı örneği alma işlemiyle elde edilen beyin omurilik sıvısında MS hastalığına yönelik çeşitli incelemelerin yapılabildiğine dikkati çekti.
MS, tedavi edilmezse beyin hücrelerinde kayba, zamanla engelliliğe ve görme kaybına yol açtığını belirten uzman isim, "MS'in erken tanı alması ve tedavi edilmesi çok büyük önem arz ediyor. MS şüphesi olan hastaların en kısa sürede bir nöroloji doktoruna muayene olmaları gerekiyor.
MS hastalığını tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi bulunmasa da günümüzde hastalığı kontrol altına almak, atak sıklığını ve engellilik gelişim riskini azaltmak mümkün oluyor. MS tanısı konulan hastalarda, hastalığın şiddetine göre çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor" şeklinde konuştu.