Diyabet bir diğer adıyla şeker hastalığı, dünyada etki alanı en hızlı büyüyen sağlık tehditlerinden biri. Özellikle tip 2 diyabet, obezite ile yakından ilişkilendirilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, yaygınlığı son 30 yılda her yerde keskin bir şekilde arttı. Her geçen gün artan rakamlarıyla diyabet, en büyük halk sağlığı sorunlarının başında geliyor. Üstelik diyabetin ilk aşamalarda belirgin bir uyarı işareti vermemesi, hastalığın daha kolay ilerlemesine ve ileri aşamalarda fark edilmesine yol açıyor. Bu nedenle mutlaka birçok uyarı işaretini dikkate almak önem taşıyor. Peki şeker hastalığına ne iyi gelir? Diyabete iyi gelen besinler nelerdir?
İnsüline yanıt vermeyen veya hormon eksikliğinden dolayı ortaya çıkan kan şekeri seviyeleri düzensizliği, diyabete yol açar. Bu süreç yönetilmediğinde ise sinir uçlarında dahi ortaya çıkan ciddi hasar, yüksek glikoz seviyeleri sebebiyle ortaya çıkabilir. Bu noktada özellikle geceleri ortaya çıkan bir hisse dikkat etmek gerekiyor.
Hormonal değişimler, kişi diyabet olsun veya olmasın kan şekeri seviyelerinde yükselişe sebep olabilir. Bu değişim ise farkına varmadığımız bazı belirtilerle kendini gösterebilir.
Semptomlar, genellikle kan şekeri önemli ölçüde yükselmeden kendisini "belirgin" bi şekilde ortaya çıkarmıyor. Bu nedenle diyabet hala "etkisiz hale getirilebilecekken" fark edilmiyor.
Geceleri ortaya çıkan baş ağrısı ise kan şekeri seviyelerinin çok yükseldiğine dair önemli bir "erken uyarı işareti" olabilir. Uyurken kan şekeri seviyeleri yükseldiğinde bu ağrı daha da belirgin hale gelebilir.
Uzmanlar, geceleri yükselen kan şekerinin "hiperglisemi" yani yüksek kan şekeri seviyelerinin önemli belirtiler ortaya çıkarabileceğini belirtiyor. Hiperglisemi veya yüksek glikoz, "net bir glikoz" seviyesinin tanımı değildir.
Genellikle, gün içerisinde kan şekerinin 180 mg/dl'nin altında tutma hedeflenir. Özellikle akşam ve gece saatlerinde yemek yenmediğinde 120 veya 140 mg/dl gibi düşük bir kan şekeri düzeyi beklentisi mevcuttur.
Fakat geceleri ortaya çıkan yüksek kan şekeri belirtileri arasına; uykuda bozulmalar, sık sık idrara çıkma, su içmek için uyanma isteği, baş ağrısı, ağız kuruluğu ve mide bulantısı yer alıyor.
Kan şekeri düzeyleri, geceleri yükseldiğinde çok şiddetli yükselişler ortaya çıkmayabilir. Fakat geceleri ortaya çıkan bu belirtileri fark etmek, hastalığı ilk aşamada tespit ederek diyabete karşı önlem almayı sağlayabilir.
YÜKSEK KAN ŞEKERİNDE DİĞER BELİRTİLER
Kanda yükselen şeker, sinir hasarına neden olması sebebiyle tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilir. Ter bezleri de sinir hasarının belirtilerine dair uyarı işaretleri verebilir. Örneğin, sinirlerin ne kadar hasar aldığına bağlı olarak aşırı terleme veya hiç terlememe gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Sinirler çalışmayı bıraktığında ise kişilerde "diyabetik nöropati" adı verilen bir durum gelişebilir, sonucunda uzuv kaybıyla sonuçlanacak ampütasyon işlemlerine zemin hazırlayabilir.
Ellerde oluşan sürekli iğne batması, karıncalanma hissi de yükselen kan şekerinin önemli sinyalleri arasında yer alıyor. Bu nedenle bu hislere karşı da dikkatli olmakta fayda var.
YÜKSEK KAN ŞEKERİ İLE NASIL MÜCADELE EDİLİR?
Doğru miktarda su tüketimi, kandaki şeker oranının kontrolü için çok önemlidir. Bu sayede vücuttaki fazla şekeri ayabilirsiniz.
Vücudun besini şekere dönüştürmesi sebebiyle karbonhidrat alımını da doğru şekilde yönetmek gerekir. American Diabetes Association'da Sağlık Bakımı ve Eğitimi başkanı olan Maggie Powers, bu konuda yaptığı açıklamada; kan şekerinin normalden yüksek olduğu durumlarda ekmek, tahıl, makarna, meyve ve tatlı gibi karbonhidratlı besinlerin bu yükselmenin sebebi olabileceğini belirtti.
Tüm bu sonuçlara bağlı olarak basit karbonhidratlardan kaçınmak, önem taşıyor. Özellikle lif yönünden zengin, kompleks karbonhidratlara ağırlık verilmesi gerektiği konusunda uzmanlar uyarıyor. Ayrıca düzenli yapılan egzersiz, 48 saate varan sürelerde kan şekerini düzenli bir aralıkta tutmayı sağlayabilir.
Seker hastalarının yoğurt, ayran, balık, nişastasız besinler, greyfurt, erik, elma, fındık, ceviz, armut gibi glisemik indeksi düşük, daha sınırlı karbonhidrat alımı ve çözünebilir lifler başta olmak üzere lifli besinler tüketmeleri gerekir.