Depresyon ciddi bir hastalıktır Depresyon tedavisinde insanın ruh hali ve duygu durumunu etkileyen yaşanan olayların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Çağımızda insanların genellikle kendini üzgün ya da depresyonda hissettiği görülebilmektedir. Zor yaşamlar, hayat mücadelesi içerisinde kişilerin aşırı mutsuz, aşırı üzüntü içerisinde olması kendini değersiz hissetmesi gibi durumlar da kişilerin depresyon tedavisi alması gerekebilmektedir. Özellikle, ağır depresyon sürecinde uzman doktorlarca teşhis ve tedavinin yapılması gerekmektedir çünkü ağır depresyon ciddi bir hastalıktır. Tanısı ve teşhisi uzman doktorlarca belirlenen depresyon tedavisinde antidepresan ve alternatif ilaçlar kullanılabilmektedir. İlaç tedavisi psikiyatri alanında uzmanlaşmış hekimlerce uygun dozlarda verilmektedir. Ağır depresyon tedavisinde psikoterapinin rolü de önemlidir. Özellikle ilaç ve psikoterapinin beraber kullanıldığı bütüncül tedavinin uygulanması gerekmektedir. İlaçların yanı sıra uygulanan psikoterapi ile bireyi olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaştırmak ve bireyin yaşamda daha aktif olması amaçlanmaktadır. Hafif ve orta şiddetteki depresyonun teşhis edilmesi zordu çünkü belirtileri hasta ve yakınlarını rahatsız etmemektedir. Kısaca depresyon psikiyatrik hastalıklar içerisinde en yaygın olan hastalıklardandır. Doğru tanınıp, etkili tedavi yöntemleri kullanıldığında sağlıklı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Depresyon bireylerin düşünme, hissetme ve davranış süreçlerini olumsuz bir biçimde etkileyen ciddi tıbbi bir hastalık biçiminde tanımlanabilmektedir. Kişinin sürekli üzüntü içerisinde olması hayattan zevk alamamasına yol açan depresyon insanda bazı fiziksel ve duygusal belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
1/8
Depresyon özellikle insanların ruh halini tanımlayan bir sözcüktür. Aynı zamanda psikiyatrik bir bozukluğu tanımlamak amacıyla da kullanıldığından zamanla hastalık adını almıştır. Bireyler için bu kavram kullanıldığında kişinin ruhsal çökkünlük halinde olduğu düşünülmektedir.
2/8
Depresyonda olan birey kendisini duygusal olarak üzgün, kederli, ümitsiz, yetersiz ve değersiz hissedebilmektedir. Hatta depresyon sürecinde birey davranış olarak kendisini toplumdan soyutlayabilmektedir. İçine kapanabilir, giderek durgunlaşabilir hayatın içerisinde yaşadığı durumlardan ötürü zevk alamayabilir ve isteksiz olabilir.
3/8
Bedensel belirtilerinde ise uyku ve iştah problemleri yaşayabilir. Depresyon ve üzüntü birbirine karıştırılmamalıdır Bireylerin hayatın doğal akışı içerisinde üzücü olaylar karşısında üzülmeleri gayet normal bir süreçtir. Gündelik hayatın içerisinde bireyler kendilerini moralsiz, mutsuz, karamsar veya üzgün hissedebilmektedir. Fakat depresyon üzgün hissetmekten daha farklı süreçleri içerisinde barındırmaktadır. Dolayısıyla depresyon ve üzüntüyü birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Hayat içerisinde yaşanan bazı süreçler üzüntüyü meydana getirebilmektedir. Sonuçta hayatın bize her daim mutlu olmak ile ilgili bir vaadi yoktur.
4/8
Depresyonun belirtilerini incelemek bu süreçte üzüntü ile arasındaki farkı anlamaya yardımcı olabilecektir. Depresyon belirtileri arasında; sürekli üzgün hissetmek, günlük aktivitelerde ilgi ve zevk kaybı, bireyin aşırı yeme ihtiyacı ya da iştahsızlık, uyku ile ilgili problemler, sürekli uyumak, uyumada zorluk yaşamak gibi sürekli yorgun hissetmek, konuşmada ve hareketlerde yavaşlık, değersiz ve suçlu hissetmek, konsantrasyon kaybı, karar vermede zorluk ve intihar eğilimleri görülebilmektedir. Dolayısıyla bireylere depresyon tanısı konulabilmesi için yukarıda belirtilen semptomların en az 6 ay devam etmesi gerekmektedir. Depresyon bireylerde her yaş döneminde görülebilmektedir. Gündelik yaşamda morali bozulan birey olumlu bir durum oluştuğunda kendisini iyi hissedebilmektedir. Fakat depresyon tanılı birey olaylar karşısında kendisini daha iyi hissetmez. Dolayısıyla belirtildiği gibi gündelik yaşanan, hayatın içerisinde meydana gelen olağan durumlara karşı gösterilen umutsuzluk hallerini depresyon olarak tanımlamak hatalı bir yaklaşım olabilmektedir.
5/8
İnsanlarda depresyon görülme nedenleri arasında psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin rolü olduğu bilinmektedir. Bu faktörlerden her biri depresyona neden olabilmektedir.
6/8
Bireylerin erken zamanda ebeveynlerinden birini kaybetmesi, sevdiği bireylerden ayrılma ya da sevdiği birinin ölümü, madde kullanımı, boşanma, travmatik bir çocukluk geçirme ya da travmatik bir olay yaşama, ailede depresyon geçmişinin varlığı, bazı ilaçlar ve hastalıklar depresyon geçirme riskini artırabilmektedir.
7/8
Depresyonun farklı türleri vardır. Bunlar; hafif depresyon, orta şiddette depresyon ve ağır (majör) depresyon biçiminde ayrılmaktadır. Bireylerin hayatını farklı şekillerde etkileyen depresyon bazı durumlarda belirtilerin birden şiddetini artırması ve sonra yatışmasıyla devam etmektedir.
8/8
Depresyon ciddi bir hastalıktır
Depresyon tedavisinde insanın ruh hali ve duygu durumunu etkileyen yaşanan olayların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Çağımızda insanların genellikle kendini üzgün ya da depresyonda hissettiği görülebilmektedir. Zor yaşamlar, hayat mücadelesi içerisinde kişilerin aşırı mutsuz, aşırı üzüntü içerisinde olması kendini değersiz hissetmesi gibi durumlar da kişilerin depresyon tedavisi alması gerekebilmektedir. Özellikle, ağır depresyon sürecinde uzman doktorlarca teşhis ve tedavinin yapılması gerekmektedir çünkü ağır depresyon ciddi bir hastalıktır. Tanısı ve teşhisi uzman doktorlarca belirlenen depresyon tedavisinde antidepresan ve alternatif ilaçlar kullanılabilmektedir. İlaç tedavisi psikiyatri alanında uzmanlaşmış hekimlerce uygun dozlarda verilmektedir. Ağır depresyon tedavisinde psikoterapinin rolü de önemlidir. Özellikle ilaç ve psikoterapinin beraber kullanıldığı bütüncül tedavinin uygulanması gerekmektedir. İlaçların yanı sıra uygulanan psikoterapi ile bireyi olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaştırmak ve bireyin yaşamda daha aktif olması amaçlanmaktadır. Hafif ve orta şiddetteki depresyonun teşhis edilmesi zordu çünkü belirtileri hasta ve yakınlarını rahatsız etmemektedir. Kısaca depresyon psikiyatrik hastalıklar içerisinde en yaygın olan hastalıklardandır. Doğru tanınıp, etkili tedavi yöntemleri kullanıldığında sağlıklı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Depresyon tedavisinde insanın ruh hali ve duygu durumunu etkileyen yaşanan olayların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Çağımızda insanların genellikle kendini üzgün ya da depresyonda hissettiği görülebilmektedir. Zor yaşamlar, hayat mücadelesi içerisinde kişilerin aşırı mutsuz, aşırı üzüntü içerisinde olması kendini değersiz hissetmesi gibi durumlar da kişilerin depresyon tedavisi alması gerekebilmektedir. Özellikle, ağır depresyon sürecinde uzman doktorlarca teşhis ve tedavinin yapılması gerekmektedir çünkü ağır depresyon ciddi bir hastalıktır. Tanısı ve teşhisi uzman doktorlarca belirlenen depresyon tedavisinde antidepresan ve alternatif ilaçlar kullanılabilmektedir. İlaç tedavisi psikiyatri alanında uzmanlaşmış hekimlerce uygun dozlarda verilmektedir. Ağır depresyon tedavisinde psikoterapinin rolü de önemlidir. Özellikle ilaç ve psikoterapinin beraber kullanıldığı bütüncül tedavinin uygulanması gerekmektedir. İlaçların yanı sıra uygulanan psikoterapi ile bireyi olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaştırmak ve bireyin yaşamda daha aktif olması amaçlanmaktadır. Hafif ve orta şiddetteki depresyonun teşhis edilmesi zordu çünkü belirtileri hasta ve yakınlarını rahatsız etmemektedir. Kısaca depresyon psikiyatrik hastalıklar içerisinde en yaygın olan hastalıklardandır. Doğru tanınıp, etkili tedavi yöntemleri kullanıldığında sağlıklı sonuçlar elde edilebilmektedir.
#Depresyon
#sağlık