İngiltere ve ABD'den akademisyenlerin ortak çalışması, El Nino nedeniyle sıcaklıklarda ve yağış desenlerinde meydana gelen değişikliklerin göz hastalıklarının bulaşıcılığını artırabileceğini gösterdi. El Nino'nun hava desenleri üzerinde bilinen etkilerinin yanı sıra dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde de etkili olduğu vurgulanan araştırmada, bu etkilerden birinin de göz sağlığıyla ilgili olduğu tespitine yer verildi.
İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi ile Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Michigan ve Texas üniversitelerinden bilim insanları İklim değişikliği ve El Nino hava olayının göz sağlığına olası etkilerini araştırdı. "El Nino ve göz sağlığı: İklimdeki değişikliğin göz üzerindeki etkileri" başlıklı çalışmada Pasifik Okyanusu'nda meydana gelerek deniz suyu sıcaklığını artıran, bu sebeple dünyanın birçok yerindeki yağış desenlerinde değişikliğe yol açan El Nino'nun 7 yılın ardından yeniden etkili olmaya başladığı hatırlatıldı.
Çalışmada El Nino hava olayının ABD'nin güneyinde, Orta Asya ve Güney Amerika'da aşırı yağışlara yol açtığı, Orta Amerika, Güney Asya, Endonezya ve Avustralya'da ise şiddetli kuraklıklara neden olduğu belirtildi. El Nino'nun hava desenleri üzerinde bilinen etkilerinin yanı sıra dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde de etkili olduğu vurgulanan araştırmada, bu etkilerden birinin de göz sağlığıyla ilgili olduğu tespitine yer verildi.
Araştırmacılar, El Nino etkisiyle artan sıcaklıkların bazı bölgelerde yağışların artmasına neden olduğunu, bunun da hastalık taşıyan sivrisineklerin lehine koşullar oluşturduğunu ve bulaşıcı hastalıkları artırdığını işaret etti.
Artan yağışlar sebebiyle virüsler daha hızlı bulaşıyor
Çalışmada bu sivrisineklerin gözde görme kaybına neden olabilecek dang humması virüsü, Batı Nil virüsü, chikungunya virüsü, sıtma parazitleri ve beyin iltihabına yol açan virüsleri daha yoğun bir şekilde bulaştırabileceği aktarıldı.
Yağışlarda meydana gelen artışın ani sel baskınlarına yol açabileceğine ve sel baskınları sonucu taşınan kirli sularla zararlı patojenlerin bulaşabileceğine değinilen araştırmada, bu durumun bir çeşit iltihaplanma olan keratit gibi göz rahatsızlıklarının yaşanmasında etkili olabileceğinin altı çizildi.
Araştırmada, aşırı kuraklıkların yaşandığı bölgelerde insanların su kaybıyla mücadele ettiği, vücuttaki su kaybının da kuru göz sendromuna, göz damarlarında çeşitli problemlere ve hatta katarakta yol açabileceği anlatıldı.
El Nino ile morötesi ışınlarına daha çok maruz kalınıyor
Çalışmada El Nino nedeniyle atmosferin durumunda ve bulut örtüsünde yaşanan değişiklik sebebiyle bazı bölgelerde güneşten gelen morötesi ışınlarına daha fazla maruz kalınabileceğine de dikkat çekildi.
Bu durumun, gözün beyaz bölümüyle kornea arasındaki zarın korneaya doğru ilerlemesiyle oluşan ve etli doku büyümesi olarak da bilinen pterjium rahatsızlığına, morötesi ışınlarının gözlere zarar vermesiyle ortaya çıkan fotokeratite, hatta göz kapağında kötü huylu tümörler oluşmasına neden olabileceği kaydedildi.
Artan sıcaklıkların göz retinasında olumsuz etkiler oluşturabileceği bildirilen araştırmada Tayland'da ve Kanada'da yapılan çalışmalara atıfta bulunularak aşırı sıcaklıklar sebebiyle, bu ülkelerde retina yırtılmasında artış görüldüğü bilgisi aktarıldı.
"Sivrisinek kaynaklı hastalıklar öncelikle dikkate alınmalı"
Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlardan ABD Baylor Tıp Okulu Öğretim Üyesi Dr. Andrew G. Lee, çalışmalarında birçok hastalığa dikkat çektiklerini, öte yandan sıtma gibi sivrisinek kaynaklı hastalıkların öncelikli olarak dikkate alınması gerektiğini söyledi. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde koşullara bağlı olarak farklı hastalıkların görüldüğünü kaydeden Lee, "Örneğin Asya ve Afrika'da daha çok sıtma ve sivrisinek kaynaklı hastalıklara rastlıyoruz ve bu hastalıklar o bölgelerde ölümlere yol açıyor. Bu durum ise bölgedeki su kaynaklarının, durgun suların miktarına ve sıcaklıklara göre ağırlaşıp, hafifleyebiliyor." dedi.
Sıcaklıklarda ve yağışlarda meydana gelen yükselişin başta sıtma olmak üzere sivrisinek kaynaklı hastalıkları tetiklediğinin altını çizen Lee, bu gibi hastalıkların sağlık sisteminde yeterli kapasiteye sahip olmayan ülkelerde daha çok görüldüğü ve El Nino yıllarında yaşanan artış nedeniyle durumun daha da ağırlaşabileceği değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de daha çok doğrudan iklim değişikliği kaynaklı problemlerle mücadele edildiğini anlatan Lee, şunları söyledi:
"Benim olduğum Houston bölgesinde hava değişimleri ve aşırı hava olaylarını görüyoruz. Bizim muhatap olduğumuz aşırı hava olayı ise kasırgalar. Bu durum göz sağlığı problemlerini beraberinde getirebiliyor. Örneğin yaşanan seller sonucu gözleriniz iltihap kapabiliyor ve kornea hastalıkları ortaya çıkabiliyor. Kasırgalardan kaynaklı göz problemlerinin arttığını gözlemliyoruz. İklim değişikliğiyle birlikte kasırgaların şiddeti ve sayısı da artıyor. Bu da Houston'daki göz doktorları olarak bizim çalışmalarımızı etkileyecek bir durum."
"El Nino yıllarında sağlık harcamaları için ek bütçe ayrılmalı"
Bu tür hastalıklarla mücadelede önleyici tedbirlerin çoğaltılmasının önemine değinen Lee, "Bir bölgede sivrisineklerin bu sebeplerden artış gösterdiği gözlemlendiğinde sivrisinekleri bölgeden uzaklaştıracak basit tedbirler, hastalıkların başlamadan önlenmesine büyük katkı sağlayacaktır." diye konuştu.
El Nino başlamadan önce karar vericilerin sağlık harcamalarında olası artışları öngörerek bu alana daha fazla bütçe ayırmasının tedbir ve tedavi süreçlerindeki yükü hafifletebileceğini vurgulayan Lee, sözlerini şöyle tamamladı:
"El Nino gibi Pasifik Okyanusu'nun ortasında meydana gelen bir hava olayı, çok uzak ülkelerde yaşayan insanların sağlıkları üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Sadece bir gezegenimiz var ve her ne kadar siyasi, sosyo-ekonomik, kültürel ve etnik sınırlarımız olsa da hastalıklar, doğal afetler ve hava olayları bu sınırları pek tanımıyor. Dolayısıyla yerel hareket etsek dahi küresel düşünmek zorundayız."