Türkiye'ye yasa dışı yollardan giriş yaparak Van'a gelen Afganistan, Pakistan ve Bangladeş uyruklu düzensiz göçmenler, ülkelerindeki sıkıntılar nedeniyle İran'a göç ettiklerini söyledi. Afganlardan bazıları, İran askerlerince dövüldükten sonra Türkiye sınırına bırakıldıklarını söyleyerek, "Afganistan'da savaş var. Okulumuzu bombaladılar. Orada duralım, savaşalım ama kimle savaşalım o belli değil, kardeş kardeşi öldürüyor. Biz de mecbur kaldık İran'a geldik. İran da 'burası sizin ülkeniz değil' diyerek dövdüler ve 'Türkiye'ye gidin' dediler. Müslüman Müslüman'a böyle bir şey yapmaz. İnsanların kafasına silah dayıyorlar" ifadelerini kullandı.
Sınır hattında alınan önlemler dolayısıyla yakalanmamak için dere yataklarından görüş mesafesinin olmadığı zamanlarda gruplar halinde Türkiye'ye giriş yaptıklarını anlatan göçmenler, yüksek ücretler ödedikleri insan kaçakçılarıyla "imo" uygulaması üzerinden sesli mesaj yoluyla haberleştiklerini, "WhatsApp"tan paylaşılan konum bilgileriyle yönlerini bulduklarını belirtiyor.
Türkiye'ye yasa dışı yollardan giriş yaparak Van'a gelen Afganistanlılardan Gülap Cemili, ülkelerindeki sıkıntılar nedeniyle İran'a göç ettiklerini, yakalandıkları İran askerlerinin kötü muamelesine maruz kaldıklarını söyledi.
İran askerlerinin kendilerine işkence yaptığını öne süren Cemili, "Bazı arkadaşlarımızı öldürdüler. Bazılarımızın kıyafetlerini, paralarını aldıktan sonra Türkiye sınırına attılar" iddiasında bulundu.
Cemili, "Türkiye'ye geçtikten sonra insan kaçakçılarının eline düştük, bizlerden bin dolar aldılar.
Bazı noktaları yürüyerek geçtik, bazen de araçla ilerledik.
İnsan kaçakçıları bizlere telefonlarımızda bulunan 'WhatsApp' uygulaması ile konum atıyorlar.
Konuma göre yönümüzü buluyoruz. Telefonlarda bulunan 'imo' uygulaması üzerinde de sesli mesajla konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 1,5 aydan bu yana yollarda olduğunu anlatan Cemili, şöyle konuştu:
"İran askerleri bizi döverek Türkiye sınırına bıraktı. Kaçakçılar bize WhatsApptan konum attı ve 'bu konuma gideceksiniz' dediler.
Onlar bizimle gelmiyor, imo programı üzerinden ses kaydı gönderiyorlar, görüşmeleri tespit edilmesin diye numaradan aramıyorlar.
Herkes perişan durumda, ne yapacağımızı bilmiyoruz artık.
Afganistan'da savaş var. Okulumuzu bombaladılar. Orada duralım, savaşalım ama kimle savaşalım o belli değil, kardeş kardeşi öldürüyor.
Biz de mecbur kaldık İran'a geldik. İran da 'burası sizin ülkeniz değil' diyerek dövdüler ve 'Türkiye'ye gidin' dediler.
Müslüman Müslüman'a böyle bir şey yapmaz. İnsanların kafasına silah dayıyorlar."
"Belge verip 'nereye gidersen git' dediler"
Beraberindeki Pakistan ve Bangladeş uyruklular ile Bitlis'in Tatvan ilçesine gelen Afganistanlı Muhammed Tenha, Afganistan'da büyük sıkıntıların yaşandığını, yakınlarının birçoğunu kaybettiğini aktardı.
İran'da kendilerini yakalayan güvenlik görevlilerinin elbiselerini, para ve telefonlarını aldığını öne süren Tenha, şunları söyledi:
"4 gündür ekmek yemedim. 45 gündür yürüyoruz. Buraya vardık. İran'da bizi tuttular, 3-4 gün karakolda kaldım. Sonra bir belge verdiler ve '5 gün içinde İstanbul'a mı Afganistan'a mı nereye gidersen git.
Eğer 5 gün sonra seni tutarsak çok zarar veririz' dediler. Ondan sonra bizi serbest bıraktılar. Sınırdan Türkiye'ye geldik. İstanbul'a gitmek için İran'da göçmen kaçakçılığı yapan kişilere para verdik.
Ben 1200 dolar, bir arkadaşım 1500 dolar verdi. Önceden arkadaşlarla telefonla konuşuyorduk ancak polisler İran'da paramızı ve telefonlarımızı alıp ateşe verdiler. Bizi burada bırakıp gittiler. Bugün bir kamyonda 220 kişi uyuduk. Van'dan buraya kamyonla geldik."
Afganistanlı Şahidullah Afgan ise "Eşref Gani'ye oy verdim dediğim için 'hangi parmağınla oy kullandın' dediler ve parmaklarımı kestiler. Kaçarak Türkiye'ye geldim." dedi.
"İran askerleri ekmek bile vermedi"
Hassen Kosar ise Pakistan ve İran askerlerinin yakaladıkları göçmenlere zulüm yaptığını öne sürdü. İran askerlerine görünmemek için gece gizli yollardan geldiklerini anlatan Kosar, "Kaçakçılara 1200 dolar verip geldim. Ülkemizde savaş var, hangi tarafın yanında yer alsan diğer taraf öldürüyor. Biz ölmek istemiyoruz, bu nedenle de kaçtık. Savaş olmasaydı gelmezdik." ifadelerini kullandı.
Said Muhammed Us da Taliban'ın Afganistan'da her yeri ele geçirdiğini, her yerde savaşın olduğunu belirterek, "Ben de ailemle kaçmak zorunda kaldım. Pakistan üzerinden İran'a geldim.
Araba olmadığı için yaya geldik. Yaklaşık 10 gün İran'da kaldım. İran'da çalışmak istedik ama bizi kovdular. Ekmek bile vermediler. İran askerleri bizi dövdü, bir arkadaşımızı öldürdüler.
Elim ve kollarım hep yaralandı. Afganistan'a göndermeye çalıştılar. Kaçtık ve sonra İranlı birine bin dolar verdik ve bizi Türkiye sınırına getirdi. Kaçak yollardan Türkiye'ye geldik." şeklinde konuştu.
Afganistanlı Murad Kureyşi, 25 günlük bir yolculuğun ardından Türkiye sınırını geçerek Van'a geldiklerini anlattı.
Zorlu yolculukta bazı arkadaşlarının bitkin düştüğünü, bazılarının da susuzluktan ve açlıktan öldüğünü belirten Kureyşi, "25 gündür yoldayız. Afganistan'dan Pakistan'a oradan da İran'a geldik. İran üzerinden Türkiye'ye geçtik.
Bazı arkadaşlarımız dağdan düşüp ayaklarını kırdı, bazıları öldü" ifadesini kullandı.
Muhammed Hasan Raufi ise "Afganistan'da savaş var. Savaştan kaçıp geldik. Korkudan kaçıp, canlarımızı korumak istedik.
Önce Pakistan'a geldik, bir süre burada kaldık, oradan da İran'a geçtik. Daha sonra da dağ yollarından Van'a geldik" dedi.
Muttalip Deriya da yolda çok büyük zorluklar yaşadıklarını, 2 arkadaşını kaybettiğini ifade ederek, "Aç kaldık, ekmek bulamadık. Geri de dönemiyoruz, memleketimizde savaş var.
Gelmek için kaçakçılara kişi başı bin dolar verdik. Onlar bizi sınırdan geçirdi" diye konuştu.