Ofisini ​2 bin 500 şişelik kolonyayla doldurdu

Küçük bir müzeyi andıran Çınar'ın ofisinde; silah figürleri, Eyfel Kulesi, Saat Kulesi, araba figürleri, hayvan figürleri ve daha birçok figürde şişelenmiş kolonya muhafaza ediliyor. Yaklaşık 10 yıl önce kolonya biriktirmeye başlayan Çınar, 10 yaşından beri de farklı alanlarda biriktirdikleriyle koleksiyonerlik yapıyor. Çınar, "Çocukluğumdan bu yana biriktirme hastalığım var. Önceleri kibrit biriktirerek başladım. Ardından çakmak, tespih ve kitap derken, kolonyada karar kıldım" dedi.

Kolonyanın Avrupa'da bulunmasına rağmen günümüzde durumun değiştiğinin altını çizen Çınar, şu şekilde açıklamada bulundu:

"Bilindiği üzere kolonya 1600lü yıllarda Almanya'da ortaya çıkıyor. Ardından Fransa'ya sıçrayıp 1800'lü yıllarda Osmanlı Devleti'ne geliyor. 1882 yılında eczacı Ahmet Faruki tarafından ilk kolonya üretiliyor ve ardından da yavaş yavaş tüm Anadolu'ya yayılmaya başlıyor. Toplum olarak güzel kokulara meraklı ve hassas olduğumuz için günümüzde kolonyanın anavatanı Türkiye diyebiliriz."

Koronavirüs salgını nedeniyle kolonyaların bugünlerde hayatımızda büyük bir yer tuttuğunu belirten Çınar, "Koronavirüs salgını nedeniyle kolonyaya olan ilgide ciddi bir artış var. İçinde alkol olduğu için bilim insanları da bu süreçte kolonya kullanımının önemine vurgu yapıyor. 80 derece olan kolonyalar tercih edilmeli. Avrupalıların zamanla parfüme yönelince kolonya alışkanlıklarını rafa kaldırmışlar. O yüzden bugünlerde Avrupa'ya da kolonya ihraç ediyoruz" diye konuştu.

İzmirli koleksiyoner Çınar, hedefinin kolonya müzesi açmak olduğunu ifade ederek, şöyle açıklama yaptı:

"Bir arkadaşımın hediye ettiği kolonyanın ardından koleksiyon yapmaya karar verdim. Osmanlı'dan kalan kolonyalar ve Avrupa'dan getirttiğim kolonyalar koleksiyonumda mevcut. Benim kolonya merakımı bildikleri için arkadaşlarım da getiriyor. Farklı şehirlerde kurulan antika pazarlarından da kolonya tedarik ediyorum. Ofisimde 2 bin 500 farklı kolonya şişeyi ve 75 farklı koku çeşidi bulunuyor. İstanbul'da yaşayan bir koleksiyonerin 10 bin kolonya şişesi olduğunu duydum. Ancak o şişeler kolilenmiş bir şekilde depoda duruyormuş. Ben ise kolonyalarımı herkese göstermek istiyorum. Bu yüzden de bir kolonya müzesi kurmak hayalim var. Bunun yanı sıra kolonyayla ilgili bir kitap yazmaya da başladım."