Başkentte akülü araçta hayatını sürdürmesine ve kullanabildiği birkaç parmağına rağmen ilk ve ortaokulu birincilikle bitirip, Liseye Giriş Sınavı'ndan (LGS) yüksek puan alan SMA Tip-2 hastası 14 yaşındaki Sencer Çavuşoğlu, eğitim azmiyle çevresindekilere örnek oluyor.
Hareket kısıtlılığı nedeniyle 8 aylıkken götürüldüğü hastanede SMA Tip-2 hastalığı teşhisi konulan Çavuşoğlu, yaşama azminden hiç vazgeçmedi.
Akülü sandalyede hayatını sürdüren Sencer, anaokulu çağına geldiğinde ailesi onu okutmak istedi ancak hastalığı yüzünden okula gidemedi.
Okuma-yazmayı evde öğreten ailesi, ilkokul çağına gelince Sencer'in uzaktan eğitim görmesi için Milli Eğitim Bakanlığına başvuruda bulundu. Bunun üzerine eğitimine evden devam eden Sencer, eğitim öğretim hayatı boyunca derslerden iyi not alarak başarı gösterdi.
İlk ve ortaokulu birincilikle tamamlayan Sencer, ailesinin yardımıyla eğitim hayatını sürdürdü.
Sencer, bu eğitim öğretim döneminde de LGS'de aldığı yüksek puanla yerleştiği Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Dr. Binnaz Ege-Dr. Rıdvan Ege Anadolu Lisesi'nde eğitimine başladı.
"LGS'ye evde girip 456 puan aldım"
Başarı hikayesini anlatan Sencer Çavuşoğlu, ilkokulda öğretmeninin eve gelerek kendisine ders verdiğini, bu süreçte başarılı olduğunu, eğitim dönemlerini takdir alarak birincilikle bitirdiğini dile getirdi.
LGS'ye girerken ailesinin iyi puan alması yönünde kendisini zorlamadığını vurgulayan Sencer, "Arkadaşlarımın girdiğini görünce girmek istedim ve çalışmaya başladım. İyi puan almayı istiyordum. Düzenli program yapıp çalışmaya başladım. LGS'ye evde girdim, 456 ile çok iyi puan aldım, 3,4'lük dilime girdim." diye konuştu.
Şu anda eğitim gördüğü 9'uncu sınıfta derslerini çok sevdiğini, iyi üniversite kazanmak istediğini anlatan Sencer, "Öğretmenler çok yardımcı oluyor, benim yapabileceğim ödev veriyorlar, annem ve babam yazıyor. Öğretmenlerimi seviyorum, onlar da beni seviyor." ifadelerini kullandı.
En sevdiği dersin matematik ve fizik olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "İleride faydalı insan olmaya çalışacağım. En azından dünyaya böyle katkım olmasını istiyorum. Bilim insanı olup buluşlar yapabilirim." dedi.
"Bizi hiçbir zaman üzmedi, hastalığından şikayet etmedi"
Baba Selçuk Çavuşoğlu da Sencer'in hastalığının ilk zamanlarında alışma sürecinin zor geçtiğini anlattı.
Sencer'in şu anki ilaç tedavisine ilişkin bilgi veren baba Çavuşoğlu, "Dört ayda bir hastanede rapor çıkartıp SGK'ye raporu onaylatıp ilacı getiriyoruz. Bu ilaç ameliyathane ortamında alınıyor, omurgadan yapılıyor. Beyin omurilik sıvısından biraz çıkartılıp onun yerine veriliyor. Hem ilacı getirtme hem de uygulaması biraz zor bir süreç. Bu, bizi ve Sencer'i yoruyor. Şu an kullandığımız ilacın şurup versiyonu gelirse ameliyathane ortamındaki süreç bitmiş olacak. Evde kullanabileceğimiz bir ilaç, onu bekliyoruz. Hayat kalitemizin artmasına faydası olacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Sencer'in hastalığıyla barışık olduğunu ifade ederek, "Bizi hiçbir zaman üzmedi. 'Ben bunu neden yapamıyorum?' gibi şikayeti olmadı. Bu yaşıma kadar görmediğim işlemleri, o daha çok küçükken gördü." ifadesini kullandı.
Hastalığından ötürü Sencer'e yardımcı olduklarını, yemeğini yedirip tüm ihtiyaçlarını giderdiklerini anlatan Çavuşoğlu, "Evin her konuda olgun kişisi odur. Kardeşlerini yönlendirir. Hayata karşı bakışı iyi, arkadaşlarıyla arası iyi." dedi.
"Ona her zaman destek olacağımızı söyledik"
Anne Esra Çavuşoğlu ise Sencer'in parmaklarını hastalığından dolayı yeterli kullanamamasından ötürü hesap yapmakta zorlandığını dile getirerek, "Onun dışında diğer dersleri çok iyi. Sadece matematikte yazmamız gereken yerlerde ben yardımcı oluyorum. Çoğunluğunda zihinden de hallediyor zaten." diye konuştu.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Anaokuluna başlayacağı zaman çevremizden 'Getirmesi, götürmesi zor olur, nasıl olacak? Okulda zamanını nasıl geçirecek? Oturamaz, yorulur.' gibi şeyler söyleyenler oldu ama biz büyük hevesle başladık. 1'inci sınıfta baktılar, her şeyi biliyor. Direkt 2'nci sınıfın konularına geçtiler. Sencer, 2'nci sınıfta atlama sınavına girdi, 3'üncü sınıfa devam ettik. 8'inci sınıfa başladığında LGS'ye girmek istediğini söyledi. Biz de 'Sen istiyorsan her zaman destek oluruz.' dedik. Evde kısıtlı imkanlarla elini çok kullanamadığı halde dershaneye gitmeden, özel hocadan ders almadan, bizim yardımlarımızla güzel hazırlık süreci geçirdik. Derslerin hepsinde başarılıydı, özellikle fen bilgisinde."