Türkiye'nin savunmada gerçekleştirdiği atak sonrası ürettiği ürünlerle bölgesinde dengeleri değiştirmeye başlaması kimi ülkeleri de telaşlandırdı. Savunma sanayi tarafından ortaya çıkarılan ürünlere getirilen parça yasağı ve satışı engellenen silah ve sistemler firmaları da yerlisini üretmek için harekete geçiriyor. İşte ABD, İsrail ve Almanya tarafından Türkiye'ye uygulanan ambargoları boşa çıkaran yerli silah ve sistemler..
Türkiye'ye uygulanan kısıtlamaların ve ambargoların savunma sanayisine en büyük katkılardan biri de hiç şüphesiz insansız hava araçları oldu.
Türkiye'yi kendi İHA'larını üretmesi konusunda teşvik eden sürecin fitili ise ABD Kongresi'nin Predator ve Reaper tipi İHA'ların satışına izin vermemesi üzerine 2010 yılında ateşlendi.
Yaşanan gelişmeler üzerine harekete geçen TUSAŞ üzerinde çalıştığı ANKA ismindeki İHA'ların deneme testlerini 2010 yılında gerçekleştirdi.
TUSAŞ’ın yanı sıra Taktik İHA Projesi’nin startını 2012 yılında veren Baykar Savunma ise çalışmalarına hız vererek 2014 yılında Bayraktar TB2’de ilk seri teslimata başladı.
Son 10 yılda bu alanda atılan adımlar sonrasında Bayraktar Akıncı, Bayraktar TB2, Bayraktar DİHA, Bayraktar TB3, Bayraktar Mini İHA, TAI Gözcü, TUSAŞ Anka, TUSAŞ Anka-Aksungur, TUSAŞ Baykuş, TUSAŞ Şimşek ve Vestel Karayel olmak kullanıma alınmış ve üretim sürecinde olan 11 adet Türk İHA ve SİHA'sı ortaya çıkarıldı.
Türkiye'ye uygulanan ambargolardan bir diğeri ise savaş gemilerinde kullanılan dikey atım sistemlerine yönelik oldu.
ABD'nin Mark 41 Dikey Atım Sistemi tedariki ile ilgili olarak Türkiye’ye ambargo uygulamasının ardından Milli Dikey Atım Sistemi hayata geçirildi.
Dikey Atım Sistemi, savaş gemileri ve denizaltılardan çeşitli türdeki füzeleri dikine fırlatan sistem olarak biliniyor.
Geliştirme faaliyetleri hızlandırılan MDAS’ın, TCG İstanbul Firkateyni ile birlikte ilk kez kullanılma alınması bekleniyor.
Türkiye, TCG İSTANBUL Fırkateyni’nin envantere alınacağı 2023 tarihine kadar MDAS’ta kullanılacak yerli füzeleri de üretmeyi amaçlıyor. Füze alanında hem Roketsan hem de TÜBİTAK-SAGE çalışmalar gerçekleştiriyor.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 Hava Savunma Sistemi satın almasının ardından ABD, Türkiye'nin ortağı olduğu projede parasını ödediği F-35 savaş uçaklarının satışını askıya almıştı.
Yaşanan bu sürpriz gelişme sonrası Türk savunma sanayisi ise Milli Muharip Uçak projesine hız verdi. Uçağın 2023 yılında hangardan çıkması ve ilk uçuşunu 2025 yılında yapması bekleniyor.
Milli savaş uçağı hizmete alınana kadar ortaya çıkan boşluk ise modernize edilmiş F-16'lar ile doldurulacak. 1500 adet parçanın yenilenmesiyle F-16 uçaklarının yapısal ömrü 8 bin saatten 12 bin saate çıkarılacak.
Ambargolara yönelik bir diğer adım da FGM-148 Javelin füzelerine yönelik atıldı.
Söz konusu füzelerin Türkiye'ye yönelik satışına izin çıkmaması üzerine yerli muadili olarak KARAOK üretildi.
Roketsan tarafından geliştirilen güdümlü tanksavar füzesi 2 bin 500 metre menzilinin yanı sıra tek er tarafından kullanılabilen portatif yapısı ile de öne çıkıyor.
İnsansız hava araçları alanında Türkiye'nin elde ettiği başarı kimi ülkeleri telaşlandırırken Kanada ise SİHA'larda kullanılan elektro optik kameralara yönelik satış yasağı getirdi.
Kanada'nın SİHA hamlesi sonrası kolları sıvayan ASELSAN bu alanda dışa bağımlılığı bitirecek adımı attı. Tamamen yerli imkanlarla üretilen İHA kamerası CATS ile Kanada'nın ambargosu da boşa çıkarılmış oldu.
Öte yandan ABD tarafından satışına izin verilmeyen Patriotlar yerine Rusya'dan S-400 Hava Savunma Sistemi alınırken, Türk savunma sanayi ise Hisar Hava Savunma Grubu Projesi'ni devreye aldı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı'nın öncülüğünde ASELSAN ve ROKETSAN tarafından yürütülen proje üç ayrı sistemle envantere girecek.
İlk teslimatlar ise geçtiğimiz haftalarda yapıldı. Türkiye, Hisar Projeleri ile radarı, komuta kontrol sistemi, atış kontrol sistemi, haberleşme sistemi, veri bağı, füzesi, arayıcı başlığı ve tüm bileşenleri ile dışarıdan yardım almadan özgün entegre hava savunma sistemini geliştirebilen birkaç ülkeden biri oldu.
ABD ve Kanada'nın yanı sıra Almanya'nın uyguladığı 'örtülü ambargo' nedeniyle ALTAY tankı için BATU isimli tank motoru geliştirildi.
Ateşlemesi başarılı şekilde gerçekleştirilen1500 beygir gücündeki motorun 2024 yılında tank üzerinde kabulünün de yapılması hedefleniyor.
Bir diğer örtülü ve gizli ambargonun uygulandığı füze motorlarına ilişkin dışa bağımlılık ise KTJ-3200 ve TEI-TJ300 ile sona erecek.
TEI-TJ300 motoru, 240 mm çap ile 1342 N itki kuvvetine ulaşarak bu sınıfta bir dünya rekoru kırarken, itkisi 3.200 newton seviyesinde olan TEI-TJ300 ise 900 beygirlik bir güç üretebiliyor.
Yerli imkanlarla üretilen füze motorlarının çok yakında başta SOM ve ATMACA olmak üzere tüm yerli füzelerde de kullanılması planlanıyor.
Türk savunma sanayi şirketi HAVELSAN da ABD'nin Türkiye'ye satmadığı simülatörün yerlisini geliştirdi.
Keskin Nişancı Eğitim Simülatörü, keskin nişancı eğitimine yeni başlayan personelin, gerçek mühimmat kullanmadan, nişan alma, mesafe tayini, dürbün ayarlama ve atış tekniklerini bir eğitim ortamında gerçek ekipman ile uygulamasına imkan veriyor.
SİHA ve İHA’lara karşı son örtülü ambargo ise Almanya’dan geldi. TB2’ler için Almanya’dan alınan pervanelerin verilmemesinin ardından yerlisi üretildi.
SİHA ve İHA’lara karşı son örtülü ambargo ise Almanya’dan geldi. TB2’ler için Almanya’dan alınan pervanelerin verilmemesinin ardından yerlisi üretildi.
Baykar'ın kendi pervanesini geliştirmesi üzerine Almanya'dan ise bu sefer indirimli satış teklifi geldi.
ABD'nin motor izni vermemesi gerekçesiyle Atak helikopterinde ortaya çıkan ihracat yasağı ise Ukrayna'dan tedarik edilecek motor ile aşılacak.