Projede kullandıkları bitkiler hakkında da bilgiler veren Reyyan Kabasakal ise yaptığı açıklamada, “Biyobozunur plastik için defneyaprağı, adaçayı ve biberiye bitkilerini kuruttuktan sonra cihazın cam bölümüne saf su koyduk. Bu bitkilerin özütlerini çıkardıktan sonra nişasta ve gliserin ilave ederek manyetik karıştırıcıda 30 dakika 60 derece kaynattık. Böylece biyo plastik artık hazır olmuş oldu. Esnek ve gayet güçlü aromaya sahip ve yenilenebilir bir yapıda oldu. Aynı şekilde bunlar çevreye uyumlu, diğer kimyasal madde içerikli zararlı maddeler yerine bunu üretme gereğinde bulunduk. Çünkü o zararlı kimyasal maddeler insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Biz ürettiğimiz plastiğin çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü bu ürün tamamen çevreyle uyumlu özelliğe sahipler” diye konuştu.
Balıkesir Albay Cafer-Nuran Oğuz Anadolu Lisesi öğrencileri Zeynep Çay ve Reyyan Kabasakal hazırladıkları TUBİTAK Projesi kapsamında defneyaprağı, adaçayı ve biberiye bitkilerinden biyobozunur plastik üretmeyi başardı.
1/6
50’nci TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışmasına hazırladıkları “Aromatik Bitkilerin Biyobozunur Plastik ve Dezenfektasyon Sıvısı Yapımında Kullanabilirliğinin İncelenmesi” projesiyle Biyoloji Öğretmeni Sumru Karpat danışmanlığında katılan 10’uncu sınıf öğrencisi Zeynep Çay ve Reyyan Kabasakal, Bursa Bölge Sergisine davet edildi.
2/6
“Aromatik Bitkilerin Biyobozunur Plastik ve Dezenfektasyon Sıvısı Yapımında Kullanabilirliğinin İncelenmesi” projesini hayata geçiren okul öğrencileri Zeynep Çay, proje ile ilgili yaptıkları bilgilendirmede, “İnsan sağlığı açısından günlük hayatımızda plastik ürünlere çok fazla yer veriyoruz ve bu plastik ürünlerin birçoğunun zararlarını bilmiyoruz. Bu nedenle insan ve çevre sağlığına zarar veren kimyasal plastikler hayatımızı çok fazla olumsuz etkilediği için biz de bu projeyle ilgili çalışma yapmayı amaçladık. Mesela denize attığımız bir plastik ürün içerisindeki kimyasal maddeler oradaki canlılara geçiyor ve o canlıları bizde yediğimiz zaman bunun içerisindeki zararlı kimyasal maddeler direkt bize geçmiş oluyor.
3/6
Bunun yanı sıra et ve et ürünleri almak için kasaba ya da marketlere gidiyoruz. Aldığımız et ürünler strech filmlere sarılıyor. Onun içerisindeki zararlı kimyasal maddeler yine aynı şekilde ete geçiyor ve oradan da insan vücuduna geçiyor. Plastik ambalajların geri dönüşümü olanaksız, atık maddeler meydana getirmesiyle insan sağlığı ve çevreye zararlar veriyor. Biz de buna çözüm yolları üretmek için plastik ambalajlar yerine biyobozunur plastik yapmayı amaçladık” diye konuştu.
4/6
Projede kullandıkları bitkiler hakkında da bilgiler veren Reyyan Kabasakal ise yaptığı açıklamada, “Biyobozunur plastik için defneyaprağı, adaçayı ve biberiye bitkilerini kuruttuktan sonra cihazın cam bölümüne saf su koyduk. Bu bitkilerin özütlerini çıkardıktan sonra nişasta ve gliserin ilave ederek manyetik karıştırıcıda 30 dakika 60 derece kaynattık. Böylece biyo plastik artık hazır olmuş oldu. Esnek ve gayet güçlü aromaya sahip ve yenilenebilir bir yapıda oldu. Aynı şekilde bunlar çevreye uyumlu, diğer kimyasal madde içerikli zararlı maddeler yerine bunu üretme gereğinde bulunduk. Çünkü o zararlı kimyasal maddeler insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Biz ürettiğimiz plastiğin çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü bu ürün tamamen çevreyle uyumlu özelliğe sahipler” diye konuştu.
5/6
Projenin danışman öğretmeni Sumru Karpat da projenin hazırlanması öncesindeki çalışmalar hakkında verdiği bilgilerde şunları söyledi:
“Öğrencilerimizle birlikte TÜBİTAK 50’nci Liselerarası Proje Yarışmasında bölge sergisine davet edildik. Aynı zamanda bu okulumuz adına ilk bölge sergisi daveti olduğu için onur duyduk, çok mutlu olduk. Günümüzde artan çevre sorunları, suni ve sentetik ürünlerin insan ve çevre sağlığına verdiği zararlar hepimiz tarafından bilinmekte. Sevgili öğrencilerim de bu konudan rahatsız olmuşlar. Bu nedenle çözüm üretebilir miyiz diye düşündüklerinde zararlı kimyasal maddeler içeren plastikler yerine acaba biz tamamen doğayla uyumlu, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen ürünler elde edebilir miyiz diye düşünüp, araştırma yapmışlar. Ve bu proje fikirlerini benimle paylaştılar. Ben de seve seve danışmanlık yapabileceğimi, onlara yol göstereceğimi söyledim. Böylelikle biz proje fikrimize karar verip, öğrencilerimizle birlikte okulumuzdaki Biyoloji Laboratuvarında çalışmaya başladık. Çalışmaların sonunda 50’nci TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışmasına projemizi sunduk. Projemiz kabul edildi ve çok mutluyuz.”
6/6
Okul Müdürü Ramazan Konakbay da okulun ilk kez TÜBİTAK’a proje hazırladığını ve bu projenin bölge sergisine kabul edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Okulumuzda akademik başarı endeksli çalışmalarımıza devam ederken bir yandan da bilimsel çalışmalara öğretmen arkadaşlarımız ve öğrencilerimiz zaman ayırıyorlar. Dolayısıyla 50’nci TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışmasına da okulumuz adına 7 projeyle 5 öğretmenimiz ve 12 öğrencimizin projeleriyle başvuru yapmıştık. Bunlardan da Bursa Bölge Sergisine Sumru Hocam, Reyyan ve Zeynep’in projesi davet edildi. Bu anlamda okulumuz adına bizler çok memnun ve mutlu olduk. Çünkü okulumuzda ilk defa böyle bir proje başvurusu yapıldı ve ilk defa da bölge sergisine davet edildi. İnşallah bundan sonra bizler Albay Cafer-Nuran Oğuz Anadolu Lisesi olarak okulumuzun çıtasını her geçen gün daha yükseltme adına gayret ve çaba içerisinde olacağız” dedi.
#Biyobozunur
#Balıkesir
#Albay Cafer-Nuran Oğuz Anadolu Lisesi
#TUBİTAK Projesi