Müslümanların ilk kıblesi Mescid- Aksa ve kutsal şehir Kudüs.. Peygamber Efendimizin Mirac'a yükseldiği manevi iklim şehri Kudüs 400 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kaldı ve şimdilerde İsrail'in kontrolünde. İslam dünyasının Filistin sorununun 'kilidi' olan Kudüs'te, Mescid'i Aksa'nın bahçesinde binlerce insan ile iftar açıp, Ramazan coşkusunu yaşadık. Şehre dair çarpıcı notlarımız ise Kudüs galerimizde..
400 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalan Kudüs’te Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1542’de yaptırılan surlar bugün hala orijinalliğini koruyor ve kadim Kudüs ile işgal altındaki Modern Kudüs’ü bu surlar ayırıyor. Osmanlı’nın Kudüs’ten silinemeyen izi olan surların önündeki caddenin ismi ise; Sultan Süleyman Caddesi.
45 yıldır aynı yerde yani Mescid-i Aksa’nın surlarının tam karşısında El-Kudüs gazetesini satan yaşlı Kudüslü ise buranın simgelerinden biri.
Aksa vakfına ait olarak kütüphane ve kitapevi olarak kullanılan dükkan çok ilginç bir özelliğe sahip. Dükkanın içinde surların muhafızlarından Bayram Çavuş'un kabri var. Çavuş vefat ettiği yere gömülmüş. Bugün dükkanın içinde kalan kabir ziyarete açık ve bir yandan da kitapevi faaliyetlerine devam ediyor. Ve dükkanın içindeki ses sistemiyle sürekli Kuran-ı Kerim yayını yapılıyor.
Hristiyanlar tarafından Hz İsa’nın kabrinin gömülü olduğuna inanılan Kutsal Kabir Kilisesi, Hz İsa'nın yeniden dirileceği yer olduğuna inanıldığı için hacı olmak isteyen Hristiyanların akınına uğruyor.
Kıyamet Kilisesinde Hz İsa’nın azap yolundan geçtikten sonra naşının yıkandığı yer olduğuna inandıkları teneşir taşına özel eşyalarını süren Hristiyanlar gün boyu burada dua ediyor. 8 Hristiyan mezhebinin ittifak ettikleri tek kutsal mekan olan Kıyamet Kilisesinde, teneşirin etrafını aydınlatan şamdanlar bu özelliği temsil ediyor.
Kilisenin anahtarları ise asırlardır bir Müslüman ailenin elinde bulunuyor. Hristiyanlar anahtarın hangi mezhepte kalacağı konusunda çatıştıkları için 7. yüzyılda Hz. Ömer'le birlikte Kudüs'e gelen Hüseyni ailesi bu emaneti koruyor. Kudüs’ün haçlıların eline geçtiği 88 yıllık dönem hariç, Hz Ömer’in fethinden bu yana anahtarlar kuşaktan kuşağa bu aileye devrediliyor.
Kadim Kudüs’ün çarşılarla dolu dar sokaklarında hacı olmak için azap yolunu arşınlayan Hristiyanlar yüzlerce kişilik gruplar halinde Kudüs sokaklarında gezerken, Ramazan coşkusunu yaşayan Müslümanlar ve Burak duvarına (Ağlama duvarı) akın eden Yahudileri bir arada görmek mümkün.
Ramazan ayı dolayısıyla rengarenk ışıklarla süslenen Kudüs sokakları, Müslümanlarla dopdolu. Osmanlı zamanında çevre şehirlerde yaşayan Kudüslüleri Mescid-i Aksa’ya taşıyan Beyarık Seferlerini günümüzde yeniden canlandıran Mirasımız Derneği ve partner kuruluşu Filistinli Beyarık Derneği, çevre şehirlerde yaşayan Filistinlileri her gün 200’ün üzerinde otobüs seferiyle Mescid-i Aksa’ya taşıyor.
Mekke ve Medine’deki Harem-i Şeriflerde kurulan iftar ve sahur sofraları, çoğunluklu Türkiye’de faaliyet gösteren STK’lar tarafından üçüncü haremimiz Mescid-i Aksa’nın avlularında da kuruluyor. Ve binlerce Müslüman bu manevi atmosferde iftar ve sahurunu yapıyor.
İstanbul merkezli olan ve tamamen Mescid-i Aksa ile Kudüs üzerine faaliyetler yürüten Mirasımız Derneği her Ramazan ayında binlerce kişilik iftar sofraları kuruyor. Aksa'da 2013 yılında 95 bin, 2014 yılında ise 195 bin kişiye iftar veren Mirasımız Derneği’nin bu yılki hedefi 300 bin. Günlük 10 bine yakın kişiye iftar verilen Mescid-i Aksa’nın bahçesi özellikle Ramazan Cumalarında ise dolup taşıyor ve katılım iki katına çıkıyor.
Teravih namazına katılmaya büyük önem veren Filistinliler, caminin avlusunda oruçlarını açtıktan sonra kalabalık bir cemaat ve 4 ayrı imamın kıldırdığı hatimli teravih eşliğinde Ramazan ayını ihya ediyorlar.
Teravih çıkışında çarşılara akın eden Müslümanlar ışıl ışıl tarihi çarşılarda renkli görüntüler oluşturuyor.
Mescid-i Aksa’nın kapılarında, neredeyse her köşesinde, çarşıların girişlerinde ve yolların kenarlarında İsrail güvenlik güçlerini görmek mümkün. Sıkı güvenlik önlemleri alan İsrail, zaman zaman keyfi uygulamalarla Filistinlilerin Aksa’ya girişlerinde sorun çıkartıyor.
Özellikle Cuma günlerinde dolup taşan Mescid-i Aksa’da hutbe okunurken minarelerden birine çıkan İsrail görevlileri, ellerindeki kameralarda namaz için bekleyen Müslümanları kaydediyor.
Mescid-i Aksa avlusundaki zeytin ağaçlarının altında Ariel Şaron tarafından 1982 yılında Beyrut’taki Filistin kamplarında yapılan ve 2 bin masum insanın öldüğü katliamın anısına bir kitabe bulunuyor. Kitabede İsra suresinin 33. ayeti yer alıyor.
Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından 691 yılında inşa ettirilen ve kubbeli ve sekizgen ilk cami olma özelliğini koruyan, çinileri ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kubbet-üs Sahra, kurşun üstüne altın kaplanmış eşsiz kubbesiyle görenleri hayran bırakmaya devam ediyor.
Müslümanlar ve Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen Muallak Taşı kayası Kubbet-üs Sahra’nın altında bulunuyor ve efendimizin üzerinden Burak’a bindiği mescit şeklindeki Muallak Taşı mağarasında Müslümanlar namazlarını kılabiliyor.
Hz. İbrahim, Hz. Davud, Hz. Yahya, Hz. Zekeriya, Hz. Yusuf, Hz. İsa (a.s) gibi birçok peygamberin kabirlerinin bulunduğu Kudüs, son Peygamber Hz. Muhammed’i de Miraç yolculuğunda ağırlamıştı. Efendimiz, Mirac’a çıkarken Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescidü’l-Aksa’ya yolculuk yapmış, sonra Kubbetüssahra’daki Muallak Taşı üzerinden Burak’a binerek Mirac’a yükselmişti